3'ü alırız, 2+2+2 diyende var

Sadi Seda yazdı

4 Haziran 2015 00:17
A
a
Sütiş Eskişehir
Bugün 4 Haziran 2015 Perşembe. Seçime bugünle birlikte üç gün kaldı. 7 Haziran’da sandık başına giderek tercihimizi yapıp oyumuzu kullanacağız.
8 Haziran sabahı uyandığımızda ya AK Parti hükümeti ile ‘yola devam’ diyeceğiz. Ya da,’bir değişim gerekli idi. Birde şu partiyi deneyelim’ eğilimi ortaya çıkacak.
Sandıktan kim çıkarsa çıksın. Demokrasinin gereği yapılmış. Halk sandığa gitmiş tercihini yapmış olacak. Halkın istediği bir siyasi parti veya partiler ülkeyi yönetmek için iş başına gelecek.
Yaklaşık iki aydan beri AK Partilileri de CHP’lileri de dinledim. Uzun uzadıya sohbetlerimiz oldu. AK Partililer 13 yıllık iktidarları döneminde gerek ülke genelinde gerekse Eskişehir’e neler yaptıklarını, neler kazandırdıklarını bir bir anlattılar.

‘TÜRKİYE BİZİM DÖNEMİMİZDE
YENİ TÜRKİYE HALİNE GELDİ’

“Yüksek Hızlı Tren, İstanbul Boğazının altına yapılan tüp geçit. Yakında bu tüp geçitten tren de geçecek. Bu üç katlı geçiş tüneli Türkiye için bir hayaldi. Şimdi daha da hızlandırılmış tren hizmete girdi. Bölünmüş 3-4 şeritli kara yolları. 13 yılda bizden önce hükümet olanların, yıllardır iktidarda kalanların yapamadıklarını yaptık. Vatandaş bunları gördüğü için bize üst üste üç dönem hükümet etme görevi verdi. 7 Haziran’da da 4’ncü dönem için oy verecekler. AK Parti ile yola devam diyecekler.”
CHP’liler ise 13 yılda yapılan hizmetler için AK Partiye teşekkür ettiler. Ancak özellikle Cumhurbaşkanlığı sarayına (kaçak saray olarak ifade ettiler) harcanan parayla ülkeye daha farklı hizmetler yapılabilme imkânının olduğunun altını çizdiler.
Özellikle 17-25 Aralık sürecini unutmadıklarını, unutturmayacaklarını, bu süreçte görevlerinden istifa ettirilen bakanların, çocuklarının ve Reza Sarraf’ın halkın gözünde hala aklanmadıklarını söylediler.
AK Parti hükümeti döneminde zenginin daha zengin, fakirin daha da fakirleştiğini iddia ettiler. İşçi ve Bağ-Kur emeklilerinin, asgari ücretle çalışanların yoksulluk sınırının altında maaşa mahkûm edildiğini kaydettiler.

“EMEKLİLER VE ASGARİ ÜCRETLİLER
SEFALET İÇERİSİNDE YAŞIYORLAR”

“Halkımız artık gözünü açtı. AKP’ye tanıdığı krediye artık son noktayı koymak üzere. 8 Haziran sabahı Türkiye yeni bir hükümet, CHP iktidarı ile uyanmış olacak. Bunu görüyoruz.”
Bu süreç içerisinde hem AK Partililere hem de CHP’lilere Eskişehir’deki 6 milletvekilinden kaçını çıkarma şanslarının olduğunu sordum.
AK Parti İl Başkanı Dündar Ünlü,”6’sına da talibiz. Ancak dört çıkarırsak bizim için hiçte sürpriz olmaz. Zaten üç milletvekilimiz var. Üçünü koruyoruz” dedi.
CHP İl Başkanı Ersen Yeniceli ise,”Emekliler, asgari ücretliler oy vermeyeceklerini yaptığımız seçim gezilerinde kendilerinin ağzından duyduk. O bile AKP’nin iktidardan uzaklaşmasına yeter. Halk AKP iktidarından bir an önce kurtulmak istiyor. Eskişehir’de milletvekili sayısını en az üç yaparız. Türkiye genelinde ise tek başımıza iktidar olacağız. Bu mümkün olmasa bile birinci parti olacağız. 8 Haziran’dan sonra ülkenin yönetimi CHP’ye geçecek. Halkımız farkı o zaman görecek.”

“MHP İKİNCİ PARTİ OLACAK”
Dün öğle üzeri gazeteye gelirken MHP İl binasının önünden geçiyordum. İl Başkanı Oğuz Sever ile karşılaştık.
“Bugüne kadar siz ve milletvekili adaylarınız konuştu. Üç gün sonrada seçmen konuşacak. Nasıl bir tablo bekliyorsunuz?” diye sordum.
“Sadi Bey biz bazıları gibi bol keseden atmıyoruz. Önümüzü net olarak görebiliyoruz. Buna göre de değerlendirme yapıyoruz. Halkımız ilk defa yerel seçimlerde MHP ile çok daha sıcak irtibat kurdu. Bu seçim öncesinde de nereye gitsek çok sıcak karşılama, ilgi ve alaka gördük. Halkımız bizi öyle bir bağrına basıyor ki, anlatmam, görmeniz lazım. AK Parti’nin ciddi kan kaybettiğini sezdim. AK Parti’den gidecek oylar bize doğru kaydı. Eskişehir’de MHP ikinci parti olacak. 8 Haziran sabahı Eskişehir’deki milletvekili sayımız ikiye yükselmiş olacak. Buna gönülden inanıyorum.”
Özet olarak AK Parti’de, CHP’de üç milletvekili çıkaracaklarına inanmışlar. AK Parti İl Başkanı Ünlü, 3’ü garanti, 4 çıkarsa sürpriz olmayacağını söylüyor.
Önümüzdeki cumartesi gününe kadar kim sepetine ne doldurabildiyse, pazar günü gece yarısı yapılacak sayımda belli olacak.
Dünkü Eskişehirspor’un hafta sonu yapılan seçimli genel kurulu değerlendirdiğim yazımda,’kazanan Eskişehirspor’ demiştim.
Pazar günü yapılacak olan seçimlerden sonra da kazanan Türkiye olsun diyerek yazıma son noktayı koyuyorum.

Gölge etmeyin başka ihsan istemez…
Son günlerde Eskişehir’in çeşitli semtlerinde köpek ölüleri bulunuyor. Kim neden ve niçin öldürür bu masum hayvanları bilemem.
Öldürülen köpeklerin de bazıları yavru. Onlarda canlı bir varlık. Bizim kadar o sokak hayvanların da yaşamaya hakkı var. Bu dünya sadece insanlara tahsis edilmemiş. Yüce Allah, Âdem ile Hava’yı yaratırken bu dünya da insanlarla birlikte yaşamaları için çeşitli nebatat ve hayvanat da yaratmış.
Yeryüzünde insanlarla dost olan, insanlara zarar veren hayvanlarda var. Tıpkı insanlar gibi. Biz onlarla birlikte, kimileriyle iç içe yaşamak zorundayız. Kimilerini evimizde, bahçemizde, kimilerini ise doğal ortamlarda beslemek insanlık görevimiz.
Sokak hayvanlarını öldürerek, sanki onlara yaşam hakkını biz vermişiz gibi canlarına kıyarak yok etmek büyük insanlık ayıbı.
Sokaklarda ölü olarak bulunan köpekler ile köpek yavrularını Tepebaşı Belediyesi’nin görevlilerinin öldürdüğünü iddia etmek hayvan sever dostlara yakışmıyor. Yakışmadığı gibi büyük de günaha giriyorlar.
Eskişehir’de ilk kez Doğal Yaşam Merkezi’ni (Sokak Hayvanları Barınağı) kuran Tepebaşı Belediye’si… Kurdukları Doğal Yaşam Merkezi’ne sağlam sokak hayvanları da, hastalıklı veya herhangi bir şekilde kazaya uğramış olanlarda geliyor.
Barınaklarda fedakârca gören yapan veterinerlerin, bu yaralı hayvanları hayata tutunmaları için ellerinden gelenleri sonuna kadar yaptıklarına olan inancım tam. Yaşam savaşını kaybeden hayvanları da barınakta tutmuyorlar.
Tepebaşı Belediyesine bu hayvanların ölüsüne bile değer verdiğinin bir göstergesi olarak onları toplu olarak gömmesine teşekkür edilmesi gerekirken, tam aksine hayvan severler! Vur abalıya diyerek haksız eleştirilerde bulunuyorlar.
Şimdi sormak lazım: Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın suçu bu sokak hayvanlarına sahip çıkarak onları kısıtlı imkânlara ve yer darlığına rağmen yaşatmak mı?
Yapmayın beyler, hanımlar! Ben Ahmet Ataç’ın Doğal Yaşam Merkezi’ne ve oradaki sokak hayvanlarına ne kadar önem verdiğini en yakın bilenlerdenim.
Ataç, Doğal Yaşam Merkezi’ni nasıl büyütebilirim, burada yaşayan hayvan sayısını nasıl artırabilirimin hesaplarını yaparken,’buradaki hayvanları zehirleyerek itlaf ediyorsunuz’ diye suçlamalara maruz bırakmak onun bu projesinden vazgeçirmeye çalışmak değil de nedir? Bari çalışana engel olmayın yani gölge etmeyin başka ihsan istemiyor Başkan Ataç…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi