Ulusal ve uluslararası siyasetten başlayalım…
24 Haziran’da yapılacak erken seçimin kararı alınmadan önce kısa aralıklarla gerçekleştirilen sadece üç hamleyi aktarmak istiyorum.
*
1 - Hamle: Doğan Medya Grubu satıldı.
2 -
Hamle: Geçen hafta, AK Parti’den stratejik üç isim davet üzerine İngiltere'ye gitti. Kimdi o isimler?
Efkan Ala, Taner Yıldız ve Mehdi Eker. Davet eden kurum, Democratik Progress İnstitute (DPI)! Kurumun önemi şuradan geliyor.
Bu kurum, İngiltere’nin derin devletine bağlı bir düşünce kuruluşu. Peki, yapılan görüşmede kimler var? DPI’nin
Kürt asıllı liberal olarak bilinen CEO’su Kerim Yıldız, İrlanda eski Dışişleri Bakanı Dermot Ahern ve İngiltere’nin derin devlet askerleri. Toplantının konusu neydi peki? Çok hızlı yapılandırılacak
yeni bir çözüm süreci! Peki, böyle bir toplantıdan haberdar olanınız var mı? Haberdar olamazsınız! Çünkü kamuoyundan
itinayla gizlendi. Ancak merak edenler, DPI’nin resmi internet sitesine girerek toplantıyı ve yukarıda saydığım isimlerin içinde olduğu toplu fotoğrafı göreceklerdir. (Kaynak: Ahmet Takan)
3 -
Hamle: Nato Genel Sekreteri, Devlet Bahçeli erken seçim çağrısı yapmadan bir gün önce Ankara’ya geldi ve bir dizi temasta bulundu.
*
Oslo sürecini hatırlayın…
İktidarın bir dönem daha ülkeyi yönetmesi sağlanarak, Oslo sürecine yeni bir boyut kazandırılmak isteniyor olabilir mi?
*
NOT: Yukarıda, erken seçim öncesi yapılan birçok hamleden sadece üçünü işlemeye çalıştım ve bir sonuç çıkarmaya çabaladım. Tabi, yapılan hamleler ve sonuçları sadece bunlarla sınırlı değil. Onu da belki ilerleyen günlerde işleriz…
Büyükşehir’de acil kodlu görüşme!
Eskişehir’e uzanalım…
Erken seçim kararının alındığı dakika itibariyle parti kulisleri oldukça hareketlendi.
Özellikle AK Parti, MHP, CHP ve İYİ Parti’nin önde gelenleri bir anda toplantı halini aldı; şehir dışında olanlar, hızlı bir biçimde kente dönüş yaptı, telefon trafikleri vesaire…
AK Partililer de dahil herkes oldukça şaşkındı…
Ayılmaya çalıştılar ve bununla beraber seçim hesaplarına başladılar.
*
Bugün CHP kulislerinden bahsetmek istiyorum.
Sanılmasın ki diğer partilere ilişkin bilgiler aktarmayacağım…
Aktaracağım elbette ancak iki ay boyunca yoğunlukla seçim gündemiyle haşır neşir olacağımız için, yukarıda saydığım diğer partileri ilerleyen günlerde
MIH sütunlarına taşıyacağım.
*
Dün, tahmin edeceğiniz üzere CHP kamuoyunda en çok konuşulan isim Büyükşehir Belediye Başkanı
Yılmaz Büyükerşen’di.
“Büyükerşen en iddialı cumhurbaşkanı adayı” diyen de vardı.
Erken seçimin, Büyükerşen’in adaylığı için dezavantaj oluşturduğunu düşünende…
*
Beri yandan…
Erken seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte
AK Parti’ye yakın yaygın medyada görev yapan isimler dahi, CHP için Yılmaz Büyükerşen’i işaret etti.
CHP kamuoyu, diğer partilere gönül veren yurttaşlarımız, sokaktaki sıradan vatandaşların çoğunluğu da “Yılmaz Büyükerşen” diyordu.
Ancak CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “sudan çıkmış balık gibi” ne yapacağı konusunda oldukça şaşkındı.
Bu şaşkınlığının devam ettiğini düşünüyorum.
Zira şaşkınlık konusunda kitap yaz deseler, kitabın başkarakteri Kemal Kılıçdaroğlu olurdu.
Bu şaşkınlıktan yola çıkarak, CHP bir “Ekmeleddin vakası” daha yaşarsa, Kılıçdaroğlu için “başka benzetmeler” kullanmak mümkün olacak!
*
Neyse…
Dün akşam saatlerinde, Büyükşehir Belediyesi içerisinde oldukça hareketli dakikalar yaşandı.
Büyükerşen,
“aklına güvendiği isimlerle” görüş alışverişinde bulundu.
Vakit geçirmeden
Ankara temasları kuruldu.
Amaç, geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi bir kazaya daha fırsat vermemekti.
Bu noktada en çok mesai harcayacak olan ismin, geçtiğimiz cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olduğu gibi, yine Odunpazarı Belediye Başkanı
Kazım Kurt olacağını düşünüyorum.
*
Ya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri
Engin Çakmak?
Çakmak, Yılmaz Büyükerşen’in aklına güvendiği isimlerin başında geliyor.
Nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiği konusunda Çakmak’ın görüşleri de etkili olacaktır.
Özellikle, bir belediye başkanının cumhurbaşkanı adayı olup da kaybetmesi halinde, tekrar görevine geri dönüp dönemeyeceği konusunda Engin Çakmak’ın görüşleri oldukça önemli.
Neden böyle söylüyorum?
Çünkü Çakmak, Türkiye’nin
kalburüstü hukukçularından bir tanesi.
Danıştay’da tetkik hakimi olarak görev yaptı.
Başarılı çalışmalarıyla bu sefer, Danıştay’ın savcılığına seçildi.
Yetmedi, Danıştay Genel Sekreter Yardımcılığını üstlendi.
*
Bunun yanı sıra…
Erken seçim kararıyla birlikte, Engin Çakmak’a da
ciddi bir misyon yüklendiği yüksek sesle dillendiriliyor.
Kulislerde konuşulan, Büyükşehir Belediyesinde gerçekleşen
acil kodlu toplantıda,
Engin Çakmak’ın Eskişehir’den birinci sıra milletvekili adayı olması gerektiği görüşü oldukça baskın çıktı.
Tabi bu görüşün, Yılmaz Büyükerşen’in cumhurbaşkanı adayı yapılması ya da yapılmaması halinde hangi yönde evirileceğini kestirmek güç.
Ama şu bir gerçek:
Eskişehir CHP’de milletvekili listesinde mutlak bir değişiklik yaşanacak ve bu değişiklikten sonra listeye girecek en kuvvetli isim Engin Çakmak olacak.
*
Evet…
Erken seçim kararıyla birlikte CHP kanadında yaşanan gelişmelerin
küçük bir bölümünü kaleme almaya çalıştım.
Ancak ilerleyen günlerde detaylandıracağımın altını çizmek istiyorum.
Şimdilik burada bitirelim…