23 Nisan sıcaklığı

23 Nisan sıcaklığı

23 Nisan 2014 09:42
A
a
Sütiş Eskişehir
Görüşler
 
23 Nisan sıcaklığı
 
Evde bir fotoğrafa takıldık...
Büyük torun "ATA" yanımızda...
Soruyor tek tek :
"Bu kim, bu kim?"
"Bu halan, bu da baban..."
Şaşırıyor çocuk...
Kendinden küçük babasının fotoğrafına bakıyor, bakıyor ve yine soruyor:
"Peki, "ben nerdeyim?"
…………….
Bugün bir 23 Nisan daha yaşıyoruz...
"Atatürk” ten çocuklara armağan edilen dünyadaki tek çocuk bayramı...
Onuru, tutkusu, heyecanı bir başka...
Hepimiz yaşadık çocukluğu...
Pek çok bayramlarda gözlerimizin yaşardığını biliriz…
Bilecik'te Edebali İlkokulu'ndan alıp da, resmi geçit törenine kadar taşıdığımız o büyük bayrağın ağırlığıyla coşmuştuk...
Sımsıcak bir haz veriyordu...
Bir ara öğretmenlerden biri yorulduğumuzu düşünerek değiştirmek istemişti...
Öyle bir sarıldık ki...
Öperek vermedik bayrağı...
Asker "rap-rap" geçerken nasıl duygulanırdık...
Selam duruşları titretiyordu insanı...
“Ya şimdi?”
Asker uğurlama törenleri bile o kadar heyecan vermiyor artık...
Olsun... Onuru yeter...
Hele o büyük koro yok mu?
"En büyük asker bizim asker..."
………
Dünya dönüp gitmiş, nerelere gelmiş...
"Put" denilip çok yerde yıkılıp-kırılmış "ATA" nın büstleri...
Fotoğrafa bakıp soruyordu Ata :
"Ben nerdeyim?"
 
Bir Köy Enstitüsü mezunundan
 
-Öğretmen ne yapsa boş...
Halkı okula ısındıramadık.
Bazı şeyler telkin etmek maksadıyla bir iki defa konuşma hazırladık, netice vermedi...
"Çoğu okula gelmekle gavur olacağını sanıyor!"
Gelenler de memnun değil...
Çünkü dünya işlerinden konuşuluyor...
Bir müsamere tertip ettik.
Piyes henüz oynanmadan hocanın menfi propagandaları köyde yayılmaya başladı:
"Gitmeyin, gavur işidir, günaha girersiniz!"
Akşam okullarını açtık, halkı ceza korkusu ile toplayabildik.
Hemen eleştiri aldık:
"Öğretmenim, işiniz yok mu başınızı ağrıtıyorsunuz. Medrese dururken buraya kimse gelir mi?"
Kadınlar deseniz daha güç...
Okul çağını geçirmiş birkaç kızı zorla toplayabildik. Bunlar da okumuyorlar, öğretmeni görünce deve kuşu gibi başlarını sokacak yer arıyorlar.. Konuşmak pek ender, ağız, yüz hep sarılı...
"Yalnız gözler dışarıda!"
Öğrenme arzusu hiçbirinde yok. Zamanla biraz öğrenmiş olanlar da bildiklerini inkâr ediyorlar. Sık sık ağızlarından kaçırıyorlar:
"Öğretmenim, ben elifbayı okuyacağım..."
…….
Yukarıdaki satırları Köy Enstitüsü mezunlarından "Dursun Akçam" 1951 yılında "Varlık Dergisi"ne mektup olarak yollamış...
Köy Enstitülerinin 74. kuruluş yıldönümünde arşivinizde kalsın istedik...
 
 
Tamircinin başına gelenler!
 
Yeni evli çiftler bir gardurop almışlar. Evleri de tren yolunun hemen yanı başında…
Tren geçerken gardurop takır takır sallanıyormuş.. Ama garantisi de varmış... Ev sahibesi aramış aldıkları yerin yetkilisini... O da bir elemanı göndermiş ve kadın olayı anlatmış...
Tamirci dolaba girip incelemeye başlamış... Tam o anda da zil çalmış, kadın kapıyı açmış, gelen kocası...
Adam içeri girmiş, bakmış ki dolap kıpırdıyor... Hemen kapısını açmış, içerideki adam tirtir titriyor! "Ne işin var burada?" diye bağırmış ev sahibi...
Tamirci, terden sırıl sıklam yanıt vermiş:
"Afedersiniz ama, tren bekliyorum desem inanır mısınız!"
 
 
Peşimden koşanlar var!
 
Patronunu çıkarken yakalayan adam, "Zam istiyorum" demiş :
"Yoksa peşimden koşan üç şirket var, yakında beni bulamayacaksın..."
Patron merak etmiş, "Hangi şirketler bunlar?"
"Söyleyeyim " demiş adam:
"Doğalgaz, su ve elektrik şirketi!"
 
 
Günün Şiiri
İnsanlar
 
Tanımadığım insanlar geçer sokaktan
Yan yana, kolkola, beraber
Kimi ağlayacak dokunsan
Kimi farkında olmadan güler
Kiminin ceplerinde eli
Düşünmemek elde mi
Nerden gelip nereye giderler
Kimse tanımıyor kimseyi
Sokaklarda yan yana, kolkola, beraber
İçlerinde bir de ben varım
Aşık olurum onlar gibi
Top oynar, şiir yazarım...
Mesut Mercan (Varlık-1952)
 
 
Hayallerindeki atlar
 
Bir adam çocukları ormana gezmeye götürmüştü. Gezinti uzun sürdü. Çocuklar yorulmuşlardı. Onun için kendilerini taşımasını İstediler...
Adamcağız, "Ben sizi taşıyamam gücüm yetmez ama" dedi:
"Size birer at bulurum, ona biner güzel güzel evinize kadar gidersiniz..."
Ağaçlardan küçüklere uygun birer dal kesti. Kendisi için de daha kalın ve uzun bir dal bulmayı ihmal etmedi.
Hep beraber daldan atlara bindiler. Eğlenerek evlerine döndüler.
Hayallerindeki atlar bacaklarına kuvvet vermişti...
"Burton Hillis"
 
 
Günün Olayı
Statlar açık hava hapishanesi, taraftar potansiyel suçlu. Yakında ne maç kalır ne taraftar.
Güvenlik adı altında, "Herkes benim istediğim gibi, yat yat, kalk kalk."
Koca ülke 1930’ların Almanya'sı...
Yalçın Doğan
 
Günün Biberi
Eskişehir'de zararlı böcekleri ve keneleri ve keneleri yok eden "kahraman karıncalar" yine ortaya çıkmış. Hemen heykellerini yapalım...
"Koymadık yer bırakmayalım..."
Balthör
 
Bürokraside yükselmek
Bir bilgeye sormuşlar:
"Neden Batı’da bürokratlar, kendilerinden önce terfi etmişlere asansörü geri gönder diyorlar ?”
Bilge, "Merdiven çıkarak yükselmek zor olduğu için" demiş...
Peki, bizdeki bürokratlarda nasıl oluyor yükselmek?
"Omuzlara basarak..."
Kolsuz Yaşar’dan
Türkiye’de her bebek 5 bin lira borçla doğuyormuş.
Peki, kefil kim?
“Ana mı, baba mı?”
İkisi de olamaz, kesinlikle leyleklerdir!
 
Gerilim
Devlet, yıllardır bize kulak vermiyor diye yakınıyorduk.
Yanılmışız...
"Meğer hepimizi dinliyorlarmış!"
Balthör
 
 
Günün Sözü
Diktatörler, bireyleri ve toplumu bir süre susturabilirler...
"Ama tarihi asla!"
Emre Kongar
 
Günün Sorusu
Sahi, siz hala her seçim gecesi kesilen elektriklere, trafolara giren kedilere mi şaşırıyorsunuz?
“Ne diyeyim, daha çok şaşırırsınız!”
Mustafa Mutlu
 
 
Kıssa-dan
CHP’de denizler bayağı bir dalgalanacağa benziyor. Yakın gelecekte beklenmese bile orta vadede partiden kopmalar olabilir.
Sabahattin Önkibar
 
Günün İncisi
Bu dünyanın tek gerçeği, hayatın, bir başka hayat ile beslendiğidir...
Hanri Benazus
 
Cuk
Dinlersen, herkesin anlatacak bir öyküsü vardır...
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi