Prof.Dr. Alper Çabuk

2020

Yazılışı ne de güzel bir yıldı. 20…20… Ama 2020 yılı birçoğumuz için unutmak isteyeceğimiz anılarla dolu kötü bir yıl oldu.

28 Aralık 2020 14:59
A
a
Sütiş Eskişehir
Yazılışı ne de güzel bir yıldı. 20…20… Ama 2020 yılı birçoğumuz için unutmak isteyeceğimiz anılarla dolu kötü bir yıl oldu.
 
Diğer taraftan kişisel olarak baktığımda, her şeye rağmen, 2020 yılı Eskişehir Teknik Üniversitesinin yıldızının parladığı bir yıl oldu. 2021 yılında yıldızının daha da parlayacağından, çok daha fazla hayata dokunup, çok daha fazla hayata umut olacağından, bu hayatları pozitif yönde değiştireceğinden ve her zaman söylediğim gibi ESTÜ’nün Anadolu’nun parlayan yıldızı olacağından şüphem yok.
 
……………………………………
 
2019’dan 2020 yılına girerken,
 
  • Sadece dünyadaki kozmetik sektörünün küresel hacmi en az 200 milyar dolar, silahlanma bütçesi 1.8 trilyon dolarken,
  • Her gün 10 liradan daha düşük fiyatlı bir aşıya ya da antibiyotiğe erişemeyen binlerce kişi hayatını kaybediyordu.
  • Yere döşeli mayınlardan haftada binlerce kişi ölüyor, 2 saatlik zaman diliminde dünyanın değişik yerlerinde onlarca insan patlayan mayınlarla hayatını kaybediyordu. 
  • Dünyada her gün on binlerce insan açlık ve açlıkla ilintili hastalıklar yüzünden ölüyor, en az bir o kadarı temiz su kaynaklarına erişememesi nedeniyle hastalandığı için hayatını kaybediyordu.
  • Her yıl iklim değişikliklerine bağlı afetler nedeniyle yine on binlerce insan hayatını kaybediyor, milyonlarca insan yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalıyordu.
  • Dünyada bir milyara yakın insanın evinde tuvalet, bunun en az iki katı insanın evinde elini yıkamak için bir temiz su bağlantısı, en az dört katı insanın evinde tuvalet altyapısı yoktu; yine en az bir milyara yakın insan elektrikle hiç tanışmamıştı.
  • Dünya genelinde terör nedeniyle on binlerce insan, savaşlar nedeniyle on binlerce çocuk yaşamını yitirdi.
  • 2019’da dünyada yaşayan neredeyse her dokuz kişiden bir tanesi bölgesel çatışmalar, terör, açlık, kuraklık vb sebeplerle mülteci veya sığınmacı durumuna düşmüş; benzer sebeplerle en az çeyrek milyar çocuk okula gidemiyordu. 2019 boyunca binlerce insan bir umutla çıktığı Avrupa yolcuğunda Akdeniz’in sularında boğularak ölmüştü.
 
İnsanlık ders çıkarmadı…
 
Sonra 2020 yılı geldi. COVID 19’la birlikte gözden ırakta sadece sayılardan ibaret görülen istatistikler, tüm dünyaya yayıldı; dünyanın her yerinde her gün on binlerce insan COVID 19 yüzünden ölmeye başladı.
 
İnsanlık yine ders çıkarmadı.
 
Aklıma 2016 yılında yazdığım “Yersizler” başlıklı yazımda aktardığım, Pınar Öğünç'ün  İzmir Bayraklı’daki Doğançay Mezarlığı İmamı Ahmet Altan ile yaptığı görüşme ve İmam Ahmet Altan’ın sözleri geldi… 
 
Bir din insanıyla ölümden konuşmanın kolay ve de zor yanları var. Bir müddet sohbet edip, diyeceklerimi küstahlık olarak algılamayacak gönül genişliğini hissettikten sonra sordum: Bütün bunlara isyan ettiğiniz oluyor mu? 35 yıldır mezarlıklarda imamlık yapan Ahmet Altan’ın son altı aydır görev yeri İzmir Bayraklı’daki Doğançay Mezarlığı. Çevredeki bahar yeşili, katırtırnağı sarısı tepelere bakarak cenaze aracıyla yukarı kıvrılmışız. Kimsesizler mezarlığına... 412. ada mülteci mezarlarına ayrılmış. Tepelerinde siyah boyalı plakalarda beş haneli rakamlar olarak yatan, çoğunluğu Avrupa hayalleriyle bindikleri botlardan sağ çıkamayan mülteciler. Ölüm sıralı değil, biliyoruz. İnsanın ve kurduğu düzenin karanlığını da. Savaştan sağ kurtulup daha iyi bir hayat hayaliyle canını gözden çıkarıp Avrupa yollarına düşenleri, misal üç-beş yaşındaki çocukları, duasını okuyup da gömdükten sonra isyan ediyor mu Ahmet Altan? Bir an durdu, ‘İnsanlığımdan utanıyorum bunları gördükçe’ dedi... ‘Sadece kendi çocuklarının geleceğini düşünenler, başka çocukların geleceğini karartıyor. Koşturup oynayacak yaştakileri mezara koyuyoruz. Bu insanlık değil.’ Daha geçen hafta iki çocuk ve bir kadın gömülmüş. Altan, ölenlerin yüzde 60’ının kadın ve çocuk olduğunu söylüyor. Halep’te hamile kalıp Konya’da doğuran, Ege’de çocuğuyla boğulup, bu mezarlığa gömülen bir kadın mesela... Unutamamış. AB’yle anlaşma öncesi mart başında yoğunlaşan geçişlerin neticesi de ne yazık ki cenazelerde artış olmuş. Cenazelerin çok büyük bir kısmı 2016 yılından. Altan bazı Adli Tıp raporlarını gösteriyor, cinsiyet dahi belirlenememiş. Balıklar yemiş çünkü. Altan, iki yaşından küçük çocuklar için köşede ayrı bir yer ayırmış, ‘Büyükler arasında ezilir yoksa çocuklar’ diye bir cümle çıkıyor ağzından, üzerine laf edemiyorsunuz”.
 
2020 yılı biterken, 2021 yılı için ne mi diliyorum? Tüm insanlara vicdan, merhamet ve utanma duygusu…
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi