1965 Ruhu…

1965 Ruhu…

24 Ocak 2014 09:03
A
a
Sütiş Eskişehir
Çarşamba günkü yazımızın başlığı “Tarihi Rekabet” idi…
Ve 1965’den bu yana Bursaspor maçlarının özel bir anlamı olduğunu yazmıştık…
En önemlisi de hiç dilimizden düşürmediğimiz “1965 Ruhunu”…
Peki, nedir bu “1965 Ruhu?”
Her koşulda “kazanma azmini, direnişi, soylu bir inancı simgeleyen” bu büyülü sözcük 3 Nisan 1966 tarihindeki taş yağmuru altında geçen 3-1’lik o unutulmaz galibiyetin yarattığı rüzgârların Uludağ’ın zirvelerinden Anadolu’ya yayılmasıdır…
Ve 20 Haziran 1971’de ise 2-0 sonuçlanan Türkiye Kupası finalinin Eskişehirspor’un büyüklüğünü adeta tüm ülkeye haykırması ve 30 Haziran 1971 Cumhurbaşkanlığı Kupasında Galatasaray karşısında alınan 3-2’lik zaferle bir kez daha tescillenmesidir…
Bursaspor maçlarının kuruluşumuzdan bu yana gerçekten özel bir anlamı var…
Hatta efsane kaptanlarımızdan “İsmail Arca”, bir söyleşisinde şöyle diyor; “Bursaspor maçları bizim için Milli Maçlar kadar önem taşır”…
Tarihsel perspektifi olan bu tatlı rekabet aynı tutkuyla, aynı heyecanla, bazen gerginlik bazen de dostluk gösterileriyle günümüze kadar devam ediyor…
Aradan yaklaşık 49 yıl geçiyor. Gün geliyor yeniyoruz, bazen de yeniliyoruz. Bu süreçte futbolun nefretten arınmış bir dostluk köprüsü olduğunu iki takımın taraftarı da öğreniyor…
Ama Eskişehirspor’un, Bursaspor karşısında yıllar süren üstünlüğü Bursaspor’un Süper Lig’de Anadolu’dan çıkan ilk şampiyon olmasıyla sona eriyor…
İki takım arasındaki güç dengelerinin yalnız sahalarda değil tribünlerde de yer değiştirdiğini kıskanarak izliyoruz. Bu sezon 22 bin kombine satışıyla bize fark atan Bursa taraftarları hafta arası olmasına rağmen tribünleri silme doldurarak takımlarına inanılmaz destek veriyor…
Böyle taraftar desteği ve sahada futbol adına uygulanan bütün doğruların sahibi yeşil beyazlı futbolcular olunca Bursaspor için kazanmak zor olmuyor...
Eskişehirspor yenilebilir. Bütün bunlar futbolda var. Ama bu kadar silik, bu kadar etkisiz sahada ne yaptığını bilmeyen acemi lejyonerler gibi amaçsız dolaşırsan 49 yıllık rekabetin en ağır yenilgisi de kaçınılmaz oluyor…
Felaket tellallığı yapma gibi bir düşüncemiz asla olamaz. Bu maç tabi ki her şeyin sonu değil. Kupa hedefimizden herhangi bir sapma da yok. Ancak kredimizi bitirdik. Bundan sonraki her maçı kazanmak zorundayız…
“Gün birlik, beraberlik ve toparlanma günüdür”…
Skorun ağırlığının yanı sıra futbol fakirliğimizin de istihzalı şekilde parladığı bu maçı süratle unutup kalan maçları kazanmaktan başka alternatifimiz kalmadı…
Anadolu’da ki futbol ateşinin kıvılcımlarını tutuşturan, futbol devriminin en büyük temsilcisi Eskişehirspor öyle küçük sarsıntılardan etkilenecek bir takım değildir…
Formalarında ve yüreklerinde o kutsal armayı taşıyan futbolcularımızın ve taraftarlarımızın şu aşamada tek bir şeye ihtiyacı var…
O da tribünlerin ve futbolcuların tek bir vücut olarak “1965 ruhunu” yeniden yaşaması ve yaşatmasıdır…
 
 
 
 
 
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi