Arif Anbar yazdı
24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinden güçlenerek çıkan iki parti AK Parti ile MHP oldu.
HDP için de parlamentoda temsil yeterliliğine ulaştığı için başarılı yorumunu yapabiliriz.
Ancak İYİ Parti ve CHP için aynı ifadeleri kullanmamız mümkün değil.
Çünkü her iki parti de istediğini alamadı, ciddi bir hezimete uğradığını söylersek yanlış olmaz.
Üstüne üstlük her iki parti içerisinde seçimlerden sonra yaşanan karmaşa ortamı, alınan hezimeti deyim yerindeyse pekiştirdi.
*
Yerel seçim süreci başladı.
Erkene alınmazsa eğer sekiz ay sonra, yani 2019 Mart ayında gerçekleşecek.
AK Parti ve MHP’nin yerel seçime hazır olduğunu net bir biçimde söyleyebiliriz.
HDP’nin ise hazır olup olmaması mühim değil, zira doğu illerinden nasıl oy aldığını ve bununla beraber nasıl belediye kazandığını, bu belediyelerin bütçelerini ne şekilde kullandığını hepimiz biliyoruz.
Peki ya CHP?
Ya İYİ Parti?
Her iki parti de 24 Haziran seçimlerine hazırlıksız yakalandı ve toparlanamadı.
Şimdi?
Söz konusu partilerin yerel seçime hazır olduğunu söylemek, en hafif ifadeyle siyasi öngörüsüzlük olur.
Dahası, CHP’nin bir bölümü olağanüstü kongre istiyor; partinin durumu oldukça vahim.
İYİ Parti’de Genel Başkan Meral Akşener kongre dedi ve aday olmayacağını bildirdi; partinin vaziyeti kötü.
Bu iki parti sekiz ay içerisinde, kamuoyunun gözü önünde gerçekleşen kriz sürecini atlatacak da, belediye başkan adaylarını belirleyecek de, örgütleri-teşkilatları harekete geçirecek de, yerel seçim sürecine dahil olacak da, kampanya hazırlıklarına başlayıp tamamlayacak da, çalışmalara başlayacak da…
Vay babam vay!..
*
O zaman…
CHP ve İYİ Parti için şunu söylemek mümkün.
Her iki parti de yerel seçimde örgütlerine-teşkilatlarına güvenmeyecek.
İsmi marka haline gelmiş, partiler üstü kişilerle hareket edecek.
Halihazırda var olan isimler dışında yeni yeni isimler de keşfetmeye çalışacak ve bu isimlerle sürece başlayacak.
*
Eskişehir özelinde düşünürsek.
Mesela İYİ Parti için Baro Başkanı Rıza Öztekin ismi üzerinde durulabileceğini düşünüyorum.
*
Ya CHP?
Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok.
Eskişehir’de dünya çapında tanınan bir isim var.
Yılmaz Büyükerşen!
Şu an için aday olup olmayacağı meçhul.
Gerçi son yaptığı hamleler tekrar aday olacağının alametini gösteriyor.
Mesela çiftçiye domates fidesi dağıtması ve bununla beraber yine çiftçinin cebine beş milyon TL’yi koyması.
Mesela çöpten enerji üreten bir tesis kurması.
Mesela güneşten elektrik enerjisi üretmek için kolları sıvaması.
Ve sanıyorum ki seçimlerle kadar ses getirecek birçok projeyi hayata geçirecek Büyükerşen.
O nedenle olağanüstü bir durumun olmaması halinde, Büyükerşen kesinlikle aday olacaktır.
Eğer aday olmazsa, bunu iddiayla söylüyorum, AK Parti’nin dillendirdiği 15-0 hayalinin yine AK Parti-MHP ittifakıyla gerçekleşmesi işten bile değil! (Okuduğunuz bu cümle ayrı bir yazı konusu. İlerleyen günlerde kaleme alacağım)
*
O nedenle CHP ile İYİ Parti dersine sağlam çalışmalı ve Yılmaz Büyükerşen gibi kişisel becerisiyle toplumun her kesiminden oy alabilecek isimlerin avına çıkmalı.
Çıkmalı ki 24 Haziran seçimlerinde yaşadığı hezimeti, belediye seçimlerinde yaşamasın.