100 bin imza parti demek!

100 BİN İMZA
PARTİ DEMEK! 
 
Herkesin dilinde şu soru var…
Muharrem İnce, CHP’den ayrılıp parti kurar mı?
Kurmaz…
Daha doğrusu kurmasına da ihtiyaç yok! Artık sistem değişti, Cumhurbaşkanı seçiyoruz…
Seçildiniz güvenoyuna ihtiyaç yok!
Yeni dönemin ya da yeni sistemin bazı avantajları da var…
Kısacası Muharrem İnce partiyle, örgütle falan uğraşmadan 100 bin imza toplayarak her seçimde yeniden aday olabilir…
Kendisini seven bir kitle var…
Kendisi için seçimlerde çalışacak gönüllüler var…
Topla imzayı aday ol!
Böylesi daha kestirme ve daha pratik olur!
Türkiye siyasetinde kimi zaman partiler lideri değil, liderler partiyi ortaya çıkarır. Önümüzde somut bir örnek var…
Kılıçdaroğlu CHP sayesinde vardır…
AK Parti ise Erdoğan sayesinde vardır.
Bundan sonrası herkes kendi yol haritasına göre hareket eder!
100 bin imza demek, artık bir parti demek!
 
9 TEMMUZ’UN SIRRI!
Emekli büyükelçi, araştırmacı-yazar Bilal Şimşir’in  “10 Kasım Günlüğü” adlı kitabında, 1938 yılı başından başlayarak 10 Kasım’a değin Atatürk’ün hastalık sürecini gün gün anlatır…
Sadece bir tek günü size aktarmak istiyorum:
9 Temmuz 1938…
Bakanlar Kurulu, Savarona yatında ve Cumhurbaşkanı Atatürk’ün başkanlığında toplanmıştı. 3.5 saat sürmüş olan bu toplantıda, çeşitli iç ve dış sorunlarla ilgili önemli müzakereler yapılmıştı. Bu toplantı, Atatürk’ün, katıldığı son Bakanlar Kurulu toplantısı olmuştur. Genel Sekreter H.R. Soyak, Atatürk’ten Hatıralar’ında; “Şunu da belirtmeliyim ki” diyor, “bütün bu kesif mesai sırasında (Atatürk) Hatay işini adım adım takip etmekten ve Dolmabahçe Sarayı’nda çalışmakta bulunan Dil ve Tarih Kurumlarının mesaisi ile yakından alâkadar olmaktan bir an bile geri kalmıyordu…
…/…
Şunun için yazdım…
Atatürk’ün bakanlar kurulunu topladığı son tarihten tam 80 yıl sonra bir başka Cumhurbaşkanı bakanlar kurulunu açıklamış oldu…
Tesadüf mü? Yoksa bu tarih bilerek mi konuldu?
 
NEŞELİ OL Kİ GENÇ KALASIN!
Sunucu Prof. Dr. Canan Karatay’a soruyor:
-Peki, doğal antidepresan var mı?
Yanıt:
-Gidin sevgilinizle dans edin.
-Sevdiğiniz müziği dinleyin.
-Deniz kenarında oturup gün batımını izleyin.
-Dağlara tırmanın.
Vücut endorfin salgılar. Bu da mutluluk hormonunun üretilmesine yol açar.
…/…
Çocukluğumuzda okul korolarında söylediğimiz bir şarkı vardı:
-Neşeli ol ki genç kalasın!
 
ADNAN OKTAR’A
19 YIL SONRA
OPERASYON
 
Adnan Oktar’a yıllardır dokunulmuyordu…
Neler yaptıklarını kendisine ait televizyon kanalında zaten bütün Türkiye izliyordu…
Onlarca iddia edilen suç var…
Sonuçta 19 yıl öncesine benzeyen bir operasyon yapıldı.
Sonucu, umarız 19 yıl önceki gibi olmaz!
Ve dikkat çekici bir nokta…
-Adnan Oktar’a operasyon yapılmış, denildiğinde bu toplumun yüzde 90’ı şu soruyu yöneltiyor:
-Kediciklere ne olmuş…
 
KORKANLAR!
Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebilirsiniz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır. Platon