Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 2024 seçimlerine aday olmayacağını açıkladı. Yerine Büyükşehir Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce aday gösterildi. Öncelikle “Hayırlısı olsun” diyelim. Büyükerşen’in ayrılmasından sonra Eskişehir’in politik ikliminin nasıl olacağını elbette değerlendireceğiz. Ancak öncelikle Yılmaz Büyükerşen hakkında biraz konuşalım.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, 2024 seçimlerine aday olmayacağını açıkladı. Yerine Büyükşehir Genel Sekreteri Ayşe Ünlüce aday gösterildi. Öncelikle “Hayırlısı olsun” diyelim. Büyükerşen’in ayrılmasından sonra Eskişehir’in politik ikliminin nasıl olacağını elbette değerlendireceğiz. Ancak öncelikle Yılmaz Büyükerşen hakkında biraz konuşalım.
1999 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yılmaz Büyükerşen, 25 yıldır bu görevi aralıksız sürdürdü. Dile kolay; çeyrek yüzyıl boyunca Eskişehir’i yönetmek ve her kurulan seçim sandığından zaferle ayrılmak kolay değil. Nitekim Büyükerşen’in bu başarısını Türkiye’de gösteren başka bir belediye başkanı yok.
Kendimi şanslı hissediyorum; futbolun Maradona’sı gibi bir politikacıyı ilk seçildiği günden, 25 yıl sonra formasını teslim ettiği güne kadar seyrettim.
Sosyal medyada bazı AK Partililerin Büyükerşen’in arkasından hâlâ saydırdıklarını görüyorum. Demek hırslarını tam olarak alamamışlar ki hakaretlerini sürdürüyorlar. Sakin olun beyler; Yılmaz Büyükerşen artık rakibiniz değil. Büyükerşen artık tarihe mâl oldu. Nasıl ki sağcı veya solcu Selami Vardar gibi, Aydın Arat gibi ve Orhan Soydaş gibi eski belediye başkanlarımızı saygıyla anıyoruz, Yılmaz Büyükerşen’i de saygıyla anmamız gerekiyor. Büyükerşen’e ettiğiniz hakaretler, aklınız sıra taktığınız lakaplar onu küçültmüyor; asıl sizlerin küçük insanlar olduğunuzu gösteriyor.
Şimdi gelelim önümüzdeki günlerin politik değerlendirmesine…
İki inatçı keçi
Sayın Ünlüce’nin en büyük avantajı CHP’nin kurulu düzenini devam ettiriyor olması. Bazıları yerel seçimlerin adaylar arasında geçen bir yarış olduğunu düşünüyor. Hayır; gerçekte yarış ekip işidir.
Sayın Büyükerşen’in Büyükşehir’de 25 yıldır oturttuğu bir düzen var. Siz bu düzeni Odunpazarı’ndan veya Tepebaşından gelen ayrı bir ekip olarak değiştirmek isterseniz mukavemetle karşılaşırsınız. Bu durum da CHP’nin içten içe kaynaması anlamına gelir ve rakipleriniz İYİ Partililerin veya AK Partililerin işine gelir. Çünkü kendi arasında savaşan bir parti seçimleri kazanamaz. Hele ki karşınızda Nebi Hatipoğlu ve Melih Aydın gibi rakipler varsa…
Ayrıca Odunpazarı ekibinin Büyükşehir’e aday olması durumunda Tepebaşı ekibi bu durumu kendisine hakaret olarak görür ve yine parti içinde çirkin bir rekabet oluşur.
Elbette çözüm Tepebaşı adayını Büyükşehir’e kaydırmak da olamaz. Çünkü bu kez de tam tersi olur, Odunpazarı ekibi iç savaş başlatırdı.
İki inatçı keçinin hikayesini bilirsiniz; köprüde karşılaşmışlar da birbirlerine yol vermemek için kıyasıya bir rekabete girmişler. Neticede her iki keçi de yorgunluktan ölüp gitmiş.
CHP’de – dışarıdan gördüğüm kadarıyla – Tepebaşı ve Odunpazarı ekibi kendi aralarında uzlaşamadılar. İnatçı keçiler gibi kavga ettiler. Sonuçta Ayşe Ünlüce formülü geliştirildi.
Ünlüce’nin işi zor
Elbette Büyükşehir’e Kazım Kurt veya Ahmet Ataç’ın aday gösterilmesinin de faydaları olurdu. Her iki isim de Eskişehirlilerin çok yakından tanıdıkları ve sevdikleri politikacılar. Öte yandan Ayşe Ünlüce çok tanınmıyor.
Sayın Ünlüce’nin vatandaşla karşılaştığı zaman öncelikle, “Merhaba! Ben Ayşe Ünlüce. CHP’nin Büyükşehir adayıyım” demesi gerekecek.
Oysaki rakipleri İYİ Partili Melih Aydın ve AK Partili Nebi Hatipoğlu tanınan isimler. Bu durumda Ünlüce’nin çok çalışması gerekecek. Ayrıca muhakkak Yılmaz Büyükerşen’in desteğini istemesi gerekecek. Yılmaz Büyükerşen’in bu seçimde bizzat sahaya inip, Ayşe Ünlüce’nin elini kaldırması gerekecek.