10 Kasım

Bugün 10 Kasım. Sadece Türk tarihine değil, dünya tarihine yön veren Büyük Komutanın; Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 79. yılı.
Ata’mızın başarı ve vasıfları bugünlerde bol bol anlatılacaktır. Ben ise astrolojik olarak bazı konulara değinmek istiyorum. 
Öncelikle Ata’mızın doğum tarihi halen muallak. Çünkü, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, bebeklerin doğum tarihleri sistematik olarak resmi kayıtlara geçirilmiyordu. 
İlk resmi kayıt olarak; askeri okullardaki öğrenci kayıtlarına bakılıyordu. Bu kayıtlarda ay ve gün belirtilmeden doğum yeri ve tarihi ‘Selanik 1296’ olarak gösteriliyor.
Fakat birkaç yıl önce, 9 Ocak 1893’te hazırlanan belge bulunmuş. Üstünde Ali Rıza Efendi ile Zübeyde Hanım’ın oğulları Mustafa’nın o tarihte 16 yaşında olduğu yazıyor. 1893’te 16 yaşında olması demek, 1877’de dünyaya gelmiş olması demektir. Hangi belgedeki tarihin gerçek olduğu ise kesin değil.
Kendisi ise; Özel Kalem Müdürü Hasan Rıza Soyak ile geçen bir konuşmasında “ 19 Mayıs günü neden olmasın?” diyerek Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcını, doğum günü olarak hissettiğini belirtmiştir.

Yani Ata’mıza çıkarılan doğum haritaları genel olarak, O’nun vasıflarına ve yaşadığı olaylara bakılarak çıkarılmıştır. Hiçbirinin kesinliği olmamakla beraber yaşamını yansıtan haritalar internet ortamlarında da mevcuttur.
Doğum haritasını çıkarmadığımız Ata’mızın ölüm anı haritası ise aşağıdaki şekildedir.

Güneş ve Kad’ın Akrep’te tam kavuşumda olması, bilge bir lider kaybını gösterirken; yine 8. evdeki Plüton Aslan’da hem de retro, lider kaybı vurgusunu güçlendirmektedir.
Güneş-Kad kavuşumuna karşıt 5.evdeki Uranüs-Gad kavuşumu; dünyada vatansever olarak tanınan birinin aniden kaybını işaret ediyor.
Anın haritasında Yay burcu yükselmekte, dispozitörü ise Kova burcunda; felsefik ve devrimci bir vurguyu gösterirken; 4. Evdeki Satürn Koç’ta retro haliyle topraklarımızdaki sıkıntıların başlangıcı sinyallerini veriyor. 
Bu haritadan çok fazla yorum çıkarılabilir. Sadece haritalarda, ölümünde bile liderliği görebileceğimiz birkaç noktayı belirtmek istedim.
O bir dünya lideriydi. Vizyonu ile bunu hep ispatlamıştı. Geçen gün okuduğum bir gazete haberiyle bunu bir kez daha hissettim.
2015 yılında, Çanakkale Savaşları'nın 100. yılı anısına Avustralya'da özel anı bisküvileri üretilmiş. Özel imalat, özel kutuda üretilmiş. İçinde ise Çanakkale Savaşı'nda askerlerin yediği bisküvilerin aynısı yer alıyor. Kutuda Atatürk'ün şu sözlerinin İngilizce hâline yer verilmiş;
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu toprakta canlarını verdikten sonra, artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır.
”Kemal ATATÜRK (Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanı)”
Şimdi böyle bir haberi okuyup etkilenmemek mümkün müdür? Yineliyorum, O bir dünya lideriydi.
Son olarak Kurtuluş Savaşı sonrası; Hint Mihracesi, hayranı olduğu Atatürk’le görüşmesi sonunda Hint işi ipek bir seccade armağan eder. Vedik Astroloji bilgilerine göre hazırlanan seccadenin fotoğrafı aşağıdadır.  Seccadeye dikkatli bakılınca, saatin 09.07 olduğu süsleme çiçeklerin ise kasımpatı olduğu görülmektedir. Seccade halen Pera Palas’ta 101 numaralı odada sergilenmektedir.
Bu özel günde ömrünü vatanına adayan, Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarına Allah’tan rahmet dilerim.