“Tasarruf değil o “

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt göreve geldiği günden bu yana gerçekleştirdikleri icraatları 100 günlük periyotlar ile kamuoyu ile paylaşıyor. Bir nevi Hesap veriyor.

Dün 2’ci toplantısını yaptı. 200 günde neler yaptıklarını, neleri yapmak için kolları sıvadıklarını anlattı basın mensuplarına. Bir de hangi hizmete ne harcadıklarını, ne kadar gelir elde ettiklerini, ne kadar borç ödediklerini rakam rakam dile getirdi merak edenler için.

Aslında hazırlanan faaliyet raporu içinde kuruş kuruş belirtilse bile rakam kirliliği yapmak istemiyorum. Bu rakamlardan okuduğum şeyin altını çizmek istiyorum sadece. Göze çarpan ilk şey eski dönemden bu yana eksilen bir hizmet olmaması ve aynı hizmetlerin devam etmesi bir yana, bazılarının hacim ve sınırı genişlemiş olmasına rağmen tüm bunların fark edilecek kadar daha az paraya sağlanması. 

Mesela sadece Temizlik Hizmetleri üzerinden bile gidecek olursak, Eskiden 23 Milyon TL’ye ihale edilen hizmet, şimdi 18 Milyon TL’ye ihale ediliyor. Üstelik sınırlar genişlemiş, personel sayısı 70 kişi yükselmiş ve kullanılan araçlar son modele yükseltilmiş olmasına rağmen neredeyse 5 Milyon TL gibi bir fark çarpıyor göze.

Ve bu sadece hizmet kalemlerinden biri olan Temizlik hizmeti için verilen bir örnek. Saymaya kalkınca birçok hizmet kaleminde bunun gibi çarpıcı örnekler görmek mümkün. Hatta daha önce kiralanan bazı araçların Belediye tarafından kira bedelinden ucuza satın alınmış olması bile düşündürücü.

Bu konuyu Başkan Kurt ve ekibi “Tasarruf” olarak değerlendiriyor ama… Âmâ’sı tasarruf kelimesi bu durum için biraz sempatik ve iyi niyetli kaçıyor. Belli ki Kurt ve ekibi bazıları hala görevine devam eden eski Müdürlere ve eski Başkan ve ekibine karşı farklı ithamlarda bulunmak istemiyor. Bu yüzden bu konuları deşmek ve Belediye Meclisi’nde onaylanmış bütçeye limon sıkmak istemiyor. Ama muhakkak sorgulanası detaylar olduğu da gün gibi ortada. 

***********

“Cumhuriyet”

Elimize ay yıldızlı bayrağımızı alıp coşkuyla kutlayacağız ya Cumhuriyet Bayramını, kutlarken aklımıza gelecek illa ki.

Cumhuriyet’in sınırı nereleri kapsıyor, Ülkenin doğusu ve Güneydoğusu dâhil mi bu Cumhuriyet’e…

Yoksa tabela ve soda şişelerinden önce Türkiye Cumhuriyeti’ni oradan mı kaldırdık.

Çözüm süreci adı altında eli kanlı teröristler yoktur umarım bu Cumhuriyet’te, olsalar bile onlarla mücadele edecek bir ordumuz vardır.

Sokak ortasında sivil kıyafetler içinde kalleşçe arkadan vurulan yavrularımız olmaz, tüm bunların olmasına sebep olanlar da özel bir ada’da benim evimden geniş metre kare yerde benden çok ziyaretçi kabul ederek yan gelip yatmıyordur diye düşünüyorum.

Zira bunlar olmuş olsaydı Cumhuriyet için çok aydınlık günlerde değiliz yazacaktım. Ama bunlar olmuyor Allahtan ülkemizde..

Nice Cumhuriyet Bayramları’na…