Bir kadın siyasetçinin muhalif olduğu partiyi eleştirmesi, bununla ilgili sorular sorduğu bir yazı kaleme alması, bunu sosyal medyada paylaşmasında herhangi bir beis yoktur
Bir kadın siyasetçinin muhalif olduğu partiyi eleştirmesi, bununla ilgili sorular sorduğu bir yazı kaleme alması, bunu sosyal medyada paylaşmasında herhangi bir beis yoktur.
Aynı şekilde suçladığı, eleştirdiği veya bazı imalarda bulunduğu parti, belediye ya da iddiaların muhatapları da boş durmayacak ve bazı sorgular yapacaktır. Bu da işin cilvesidir.
Biz buna “evi camdan olan eline taş almasın” deriz.
Ancak bu tartışmalar yapılırken kullanılan dil, sunulan argümanlar ve imalara çok dikkat etmek ve niyet ne olursa olsun bazı paylaşımlara dikkat etmek gerekiyor.
Birkaç gündür Odunpazarı Belediyesi ve Ak Parti kanadı arasında yaşanan sosyal medya çatışmasını kast ediyorum.
Ak Parti Odunpazarı Meclis Üyesi Yeşim Aslantaş’ın daha önce meclis gündeminde dile getirilen ve Odunpazarı’nın bazı harcama kalemlerini eleştirdiği yazı sonrası deyim yerindeyse bir sosyal medya savaşı başladı.
Atılan twitler, sorgulanan başlıklar ve kafalarda oluşan soru işaretleri adına bu savaşta Ak Parti’nin daha çok yara aldığı ve amacına ulaşmak bir yana kendine zarar verdiğini söylemek mümkün. Lakin Odunpazarı cephesinin özellikle bu eleştirilere atak yaparken kullandığı ilk yöntemin de hatalı ve nahoş olduğunu söylemezsem haksızlık yapmış olurum.
Yeşim Aslantaş’ın hangi sebeple olursa olsun Başkan Kurt ile yaptığı bir görüşmeyi, “özel görüşme” imasıyla bir nevi gizli, saklı bir işi afişe ediyormuş gibi lanse eden twitler bana göre etik değildi. Özellikle CHP’li kadınların bu konuda daha hassas ve pozitif ayrımcılıkla hareket etmesi şık olurdu. Ancak olmadı ve bu konu Odunpazarı’nı yaralayan bir husus oldu.
Ancak bu konu dışında Ak Partililerin yaptığı sorgu ve algı çalışması da ne yazık ki kendilerine pahalıya patladı. Çünkü Odunpazarı Belediyesi bu sorulara her sene birkaç denetimle, Sayıştay raporları ile çeşitli kereler cevap verirken, Ak Parti kendisine sorulan ve Eskişehir’de senelerdir cevap verilemeyen nice soru ile bir kez daha baş başa kaldı.
Ak Partililer Belediyenin özel kalemde içilen çay, ağırlama, temsil, hediyelik gibi bazı giderlerini sıklıkla sorguluyor. Bu da son derece doğaldır. Zaten mecliste muhalif olan partinin görevi biraz da bunu sorgulamaktır. Bana göre her gün yüzlerce ziyaretçinin gelip gittiği bir yerde 300,400 çayın hesabı sorgulanmaz ama sorana da hiç kimse niye soruyorsun diyemez.
Ancak CHP’liler de siz Ak Parti olarak önce bizim yıllardır sorduğumuz sorulara cevap verin, sonra bizi sorgulayın dediğinde de hiç kimse o soruları karıştırma diyemez.
Zira Çay, temsil, ağırlama giderleri denilen giderler Odunpazarı’nın 10 yıl boyunca Ak Parti’de olduğu dönemde de benzeri şekilde ilerlemiş. Hatta bunların yanına araç kiralama, temizlik şirketine ödenen ihale bedeli gibi muhalefetin sorguladığı pek çok detay olmuş. Ancak tüm bunlar sonuçta devletin müfettişleri tarafından denetlenmiş ve her sene raporlarla ibra edilmiş. Esasta bir sorun çıkmamış ama usulen şüpheli çok şeye rastlanmış.
Ancak Ak Parti’nin bu tür sorguları yaparken önüne çıkan kocaman bir dağ var. Türk Dünyası Kültür Başkenti süreci gibi önemli bir dağ var hem de. Denetimden muaf, kime, nereye, hangi bütçelerin harcandığının hesabını kimsenin bilmediği bir süreçten bahsediyorum.
Kimine göre 500, kimine göre 900 milyonluk liralık bir bütçenin kullanıldığı ve yüzlerce kez sorulan ama tek satır alınamayan bir süreçten bahsediyorum.
Toplam bütçe neydi, ne kadarı nerelere kullanıldı, vakfa devredilirken ne kadar bütçesi vardı. Elindeki taşınmazların sayısı, ihale alanların isimleri, miktarları neler? Bilen var mı?
Vakıf şu an kaç kişi çalıştırıyor, geliri ne, elinde ihaleye verdiği parklar, bahçeler, cafeler, çeşitli işletmeler hakkında tek satır bilgi var mı? Yok…
Haliyle CHP’liler doğal olarak bu süreçle başlayan ve vergi rekortmenleri listesinde gizlendiği iddia edilen Ak Partili isimlere kadar doğal bir sorguya giriyor.
Yeşim hanım ve görüşmesi hakkında yaptıkları paylaşım ne kadar haksız ise diğer sorgular konusunda bir o kadar haklı ve üstünler.
O yüzden diyorum evi camdan olan eline taş almasın diye, çünkü hepsi değil belki ama birçok Ak Partilinin evi de, bahçesi de camdan…