Biz Anadolu'nun gerçek efsane'si değil miyiz?
Biz taraftarımızla dört diyara nam salmış Eskişehirspor değil miyiz?
Biz deplasman dendiğinde akla ilk gelen takım değil miyiz?
O zaman nerdeyiz? Nereye kaybolduk? Nereye gidiyoruz arkadaşlar?
İyi gün de kötü günde bu taraftar her zaman seninle diyorsak hakkını vermemiz lazım.
GS Deplasmanı bize iyi bir uyarı ve önemli bir mesaj şayet okumasını becerirsek.
Malumunuz hafta sonu GS deplasmanı ve deplasman öyküleri çekimleri için İstanbul'a gittik.
GS taraftarı cezalı, maça sadece Eskişehirspor taraftarının girebileceği bu yeni uygulama için beklentimiz epey büyüktü. Bize ayrılan 2500 kişilik kısım dolmasa bile 1000'den fazla taraftar gelir diyorduk. 100 TL Bilet fiyatı ve Passolig uygulamasına rağmen umutluyduk.
Gel gelelim evdeki hesap çarşıya uymadı. Fedakar 100 kadar taraftarla Arena'da sesimizi duyurmaya çalıştık. Sonuç ve alınan puan için sevinsek bile taraftar için üzüldük. Zira yanımızda bulunan GS muhabirleri bile bu kadar az taraftar beklemiyorduk, en çok da taraftardan çekiniyorduk deyince, biz 100 kişi de yeteriz demekle yetinebildik.
Passolig konusu ilk gündeme geldiğinden bu yana fikrim aynı. Bu uygulama futbol ateşini ve taraftar etkisini olumsuz etkileyecek bir uygulama. Gel gelelim bizim en büyük gücümüz taraftar olunca, Passolig'in asıl zararı Eskişehirspor'a oluyor.
İstanbul takımlarrını destekleyenlerin yüzde 90 protesto edip, yüzde 10'luk bir kısmı Passolig alsa Stadyumlarını doldurabilir. Gel gelelim Anadolu takımlarının böyle bir şansı yok. Biz protestomuzu, tepkimizi gösterelim buna sözüm yok. Ancak pireye kızıp yorgan yakmayalım. Hele ki 50. yılımıza girdiğimiz bugünlerde. İçeride ve dışarıda her maçta yerimizi almak ve takımı desteklememiz lazım. Taraftar değil Efsane olmak için bizi diğerlerinden ayıran çizgi bu olmayacak ise ne olacak?