"Sevim Koş Ortalık Karıştı"

Celalettin Kesikbaş ismini ilk kez ESO ve EOSB seçim sürecinde duyduk. Seçimi kazandı Sanayi Başkanı olduğu günden bu yana da Eskişehir gündeminin en dikkat çeken isimlerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Kimi zaman Eskişehir'i yönetenlere ithafen Jurassic Park benzetmesi ile kamuoyunda tartışmalara yol açtı. Kimi zaman OSB'ye metro ve tramvay isteği ve çevre yolu talepleriyle gündeme oturdu.
Katıldığı TV programları, attığı twitlerin yanında yönetim kuruluyla ilçe belediyelerine yaptığı ziyaretler, Alpu raylı sistemler ihtisas bölgesi, yeşil yol gibi hayata geçen veya geçirmek istediği projelerle de şehri tartıştıran hamleler yaptı.
Açıkçası Eskişehir ilk kez böyle bir STK Başkanı ile karşılaştı. Bu yüzden tanımlamakta, ne yapmak istediğini anlamakta, yapılan hamlelerin niyetini okumakta zorlandığımızı düşünüyorum.
Çünkü Kesikbaş şu an şehirde mevcut siyasi yöneticilerin dışında hedefi olan tek kişi olarak algılanıyor.
Çünkü Kesikbaş'ın hamle ve gönderilerinden Eskişehir'i yönetenler sık sık nasibini alıyor.
Çünkü tartışılan konuların bir tarafında hep siyaset olunca Kesikbaş'ın sanayi odası ile kalmayıp şehri yönetmek ve lideri olmakla ilgili niyetini sorgulamak abesle iştigal etmiyor.
Burada çoğu meslektaşımdan ayrıldığım bir nokta var. Ben kişilerin hedefi ile ilgili tahminlerin kişilerin işaret ettiği ya da tartışmaya açtığı konuların önüne geçmesine ve tartışmayı sağlıklı bir zeminden alıp sadece siyasi olarak değerlendiren zihniyete son derece karşıyım.
Yani şehre katkı yapacak ya da zarar verecek bir fikri sadece onu dillendiren ya da yapmak isteyen kişiye göre değerlendireceksek vay bizim halimize.
Peki, bunları neden yazdım. Durduk yere değil elbette. 2020'yi de belli ki Celalettin Kesikbaş ile noktalayacağız.

Eskişehir'de Taht Savaşları mı Var !
Kesikbaş Es TV'de Uyan Eskişehir'e konuk oldu ve Arif Anbar'ın sorularını yanıtladı.  Yaptığı açıklamalar, tespit ve benzetmeler ise açtı ağzını, yumdu gözünü dedirtecek türdendi.
Mesela Eskişehir'de taht savaşları var, bu yüzden bir adım ileri gidilemiyor dedi.
Küçük olsun, benim olsun mantığı yüzünden Eskişehir mobilya ve otomotiv sektörünü kaçırdı, artık uyanma vakti dedi.
Yılmaz Hoca ile aramda sorun yok. Kendisi ile oturup her konuda anlaşırız ama taht kavgası yüzünden pusat(silah) kuşananlar var dedi.
Söylediklerim özellikle siyasi zemine çekiliyor ama ben siyaset yapmıyorum, siyaset yaparsam içinden geçerim diyerek çok iddalı bir söz etti. Üstelik Donkişot değilim, aklım var ve bu söylediklerimin nasıl geri döneceğini, algılanacağını bilerek konuşuyorum. Amacım Eskişehir'in çıkarı diye ekledi.
Bu sözler normalde vay be dedirtecek sözler değil. Ancak işin içinde Game Of Thrones benzetmesi var ise ve bu sözlerin Büyükerşen, Ahmet Ataç, Kazım Kurt ve hatta belediye bürokratlarına kadar uzanan bir gönderi olduğunu düşünürsek bakışımız değişiyor.  Bizimkiler dizisindeki Cemil gibi "Sevim koş, ortalık karıştı" diye tansiyonun yükseleceğini ve bir gerginlik olacağını düşünüyorum.
Tabi Kesikbaş bu söylemlerinden sonra birçok cevap vermek zorunda. Acaba ne yapmaya çalışıyor? Taht oyunlarının tarafları kimler? Niyetim siyaset yapmak değil derken bundan emin mi? Yeşil Yol projesine bile karşı çıkanlar kimler? Eskişehir bazı sektörleri kaçırdı mı yoksa tercih mi etmedi? Tarım mı, sanayi mi? Zenginler Metro'ya fakirler cennete mi gidiyor? Tarihin en bilinen taht savaşları 116 sürdü Eskişehir'de kaç yıl olur?  diye biraz da sulandırılacak bir gündem hepimize hayırlı olsun.
Ama işin şehir faydasından çıkan ve kişiselleşen bir yere doğru gittiğini ve bunun hiç sağlıklı olmadığını düşünüyorum ki, bu kimsenin faydasına olmayacak bir sonuçtur.
Bekleyip göreceğiz bakalım. Ben girizgahı yaptım, şimdilik ufak bir özet geçtim.  Gelişmeler ve yorumları da ilerleyen günlere bırakıyorum. Bakalım şehri yönetenler bu iddia ve sözlere ne diyecek ya da demiyecek?