'Sanki biz teşvik ediyoruz'

<w:LatentStyles DefLockedState="false" DefUnhideWhenUsed="true" DefSemiHidden="true" DefQFormat="false" DefPriority="9

18 Şubat 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir

Son yıllarda okullarda yaşanan bıçaklama olayları, geleceğimiz dediğimiz çocuklarımızın içinde bulundukları ruh halini de göstermekte.

Neyi paylaşamıyorlar da bir birlerini bıçaklıyorlar?

Daha doğrusu o bıçağı neden yanında taşıma gereği duyuyorlar?

Bizlerde gençtik bir zamanlar.

Bizlerde o sıralardan, masalardan, okul bahçelerinden ve önlerinden geçtik.

Bugünkü öğrenciler gibi hiçbir zaman şiddete başvurmadık.

Hele hele hiçbir öğrencinin üzerinde bırakın bıçağı, tırnak makası çakısı bile bulunmazdı.

Şimdi bugünün öğrencilerini suçlarken hiç mi sistemin veya anne-babanın suçu yok mu?

Bir kere aileler çocuklarının şiddet olaylarına karışmaması için, arkadaşları kim, kimlerle oturup kalkıyor, okula gidiyor mu, gitmiyor mu? Okul ve ev dışındaki zamanlarını nerede geçiriyor? Takip edecek.

İkincisi okulların içerisinde öğrenciler için sosyal yaşam alanları oluşturulmalı.

Eğitim-öğretim elbette ki önemli.

Ama eğitim-öğretimin yanında, öğrencilerin sosyalleşmesi de önemli.

Eğitim-öğretimin yanı sıra günde bir derste olsa, okullardaki öğrenciler kendi istedikleri branşlarda sosyal eğitimlere alınmış olsalar, onların deşarj olmaları sağlanmış olur. Hem de bir birleriyle daha çok kaynaşmış olurlar.

Geçmişte TV ve İnternet olmadığı için, bugün seyrettiğimiz kavga-dövüş tekniklerini de bilmiyorduk.

İletişim ağı gelişti, telefonlar, internet, televizyon ceplere girdi.

Girdi ama hem iyi hem de kötü oldu.

Öğrenciler bazı şiddet olaylarını önce televizyondan, daha sonra internetten öğrendi.

Bugün TV kanallarında her akşam izlediğimiz dizilerin birçoğunda şiddet ön planda.

İşte öğrencilerde o kanallarda gördükleri şiddet olaylarına özenerek, ya sevdiği kız öğrenciyi bir başka erkek öğrenciyle yan yana gördüğünde kıskandığından ya da aralarında yaşanan başka bir husumet yüzünden tek çözüm oymuş gibi hemen şiddete başvuruyorlar.

Birde suçlu onlarmış gibi bıçak satıcıları da suçlanmaya başlandı.

Şimdi Valimiz Kadir Koçdemir, kelebek ya da sallama olarak tabir edilen bıçaklar ile özel olarak üretilen bıçakların satışını ruhsatı olan yerler haricinde yasakladı. Ayrıca bu bıçakların satışı 18 yaşın altına da yasak olacak. 

Sıcak sulardaki bıçak satıcılarına, valiliğin almış olduğu bu yasaklama kararını nasıl karşıladıklarını sordum.

Soruma karşılık onların bana sorduklarına cevap veremedim!

‘Sanki biz öğrencilere bıçak satarak, okullarının içerisinde veya dışında bir birlerine zarar vermelerini teşvik ediyormuş gibi bir anlam çıkarıldı. Zaten bizler küçük çocuğa bıçak satmayız. Şimdi yasaklandı. Sanki suç işlemeyi, birisini bıçaklamayı kafasına koymuş öğrenci bıçak bulayamayacak mı? Bizim 18 yaşından küçüklere bıçak satışımız yasaklandı. İnşallah olmaz. Peki, yarın ola ki bir okulun önünde bıçaklama olayı meydana geldi. O zamanda mı bizi suçlayacaklar? Valilik ve Milli Eğitim işin kolayına kaçıyorlar. Okullarda çocuklara sosyal faaliyetler için daha fazla zaman ayrılmış olsa, bugün yaşanan birçok olay zamanla kendiliğinden yok olacak veya en azından büyük oranda azalacaktır. Bizi potansiyel suçlu gibi göstermek isteyenler veya yasaktan sonra bizi suçlamaya çalışan veliler şapkalarını önlerine koyup düşünsünler. Asıl suçlu çocukları değil kendileri ve sistem.’

 

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi