Pazar günü Eskişehir Milletvekili yeni Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, ayağının tozuyla geldiği Eskişehir’de Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i de ziyaret etmişti. Bu ziyaret karşılıklı övgülerle sona ermişti. Bu ziyaret ile Yılmaz Büyükerşen ile AK Parti Eskişehir İl Teşkilatı arasındaki buz dağlarının yavaş yavaş eriyeceği inancında idim.
Hoş bu saatten sonra ne Yılmaz Hoca’nın AK Parti’den şahsi bir isteği olur ne de AK Parti Yılmaz Hoca’ya ‘Hocam gel bizim partimizden aday ol’ diye teklifte bulunur. Ancak yıllardır devam eden aralarındaki gerginlik Nabi Hoca’nın ziyaretiyle biraz yumuşar diye düşünürken pazartesi günü yeni bir kriz daha yaşandı.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ekipleri eski ye yeni bazı Büyükşehir Belediyesi üst düzey bürokratlarının sabahın 06.30’unda tek tek kapılarını çaldı. Daha sonra da apar topar Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek ifadeleri alındı.
İfadeleri alınmak için sabahın erken saatinde apar topar Emniyet’e götürülen bu kişilerin görevlerinde herhangi bir su istimalleri var mı? Yapılan ihalelerde devleti zarara sokup sokmadıklarını bilemem. Yapılacak soruşturmalar sonucu bunlar ortaya çıkacaktır.
Benim takıldığım nokta ifadeleri alınmak üzere sabahın köründe kapıları çalınan belediye bürokratlarının apar topar Emniyet Müdürlüğü’ne götürülme tarzı.
Gözaltına alınan eski ve yeni bürokratlar yıllardır bu şehirde yaşıyorlar. İkametgahları da belli. Bu kişilere telefon edilerek Emniyet Müdürlüğü’ne davet edilmiş olsalardı daha hoş olmaz mıydı?
Düşünün sabahın köründe kapınıza polis dayanmış apar topar Emniyet Müdürlüğü’ne polis aracı ile götürülmek isteniyorsunuz. O kişilerin eşleri, özellikle çocuklarının psikolojilerini düşünün.
YEREL SEÇİMLER ÖNCESİ BELEDİYEYİ
İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTENİYOR
Gözaltına alınmalardan gelen telefonlar üzerine haberdar olan Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, hemen belediye binasına giderek gelişmeleri izlemeye başladı.
Öğle üzeri ilk açıklamasını yaptı. Kaç kişinin gözaltına alındığı konusunda bilgisinin olmadığını söyledi. Eskişehir Belediyesi’ne yönelik operasyonun yerel seçimler öncesinde belediyeyi yıpratmak, itibarsızlaştırma ve karalama çabası olduğunu iddia etti.
Yılmaz Hoca’nın bu iddiaları havada kalmamalı. Konunun muhatapları özellikle de AK Parti kanadı, bu iddialar ile ilgili kamuoyunu aydınlatmalı. Eğer sessiz kalacak olurlarsa, kamuoyunun hafızalarında iddiaların doğruluğunu kabul edilmiş olarak kalacak.
Bin 535 AKP’li belediye de soruşturulmuş
Eskişehir Büyükşehir Belediyesinin eski ve halen görevdeki bürokratlarının ifadeye çağrılması ile haberlerin Türkiye’ye yansımasını yaygın basın ile çeşitli internet sitelerine nasıl yansıdığa bakıyordum. Bir gazetenin sitesinde AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Menderes Türel’in açıklamasını gördüm. Hani hep CHP’li Belediyelere soruşturma açılıyor diye iddia ediyorlar ya. Bu söylemlerin doğru olmadığı Menderes Türel’in açıklamaları kanıtlıyor.
İçişleri Bakanlığı 29 Mart 2009 ile 1 Ekim 2012 tarihleri arasında 3 bin 391 belediyeye ön inceleme izni vermiş. Ön inceleme yapılması izni verilen belediyelerin içinde bin 535'i AK Parti’li, bin 26'sı CHP'li, 415'i MHP'li, 156'sı ise BDP'li belediyeler.
Rakamlara baktığımda soruşturma yapılması için İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınan belediyeler arasında AK Parti’li belediyeler birinci sırada.
Demek ki sadece CHP’li belediyeler değil AK Parti’li belediyeler de soruşturuluyormuş.
ES ES İTE-KAKA KAZANDI
Eskişehirspor’lu futbolcular 5 lig maçında galibiyet yüzü görememişti. Geçtiğimiz hafta içinde Antalyaspor’a Ziraat Türkiye Kupası maçında 10 kişi kalmasına rağmen yenerek şeytanın bacağını kırmışlardı. Bu nedenle pazartesi günkü Orduspor maçının daha rahat geçeceğini bekliyordum. Ancak bu kez 10 kişi kalan ekip Orduspor olmasına rağmen kırmızı-siyahlı futbolcular oldukça zor bir galibiyet aldılar.
NECATİ’YE YAKIŞMADI
Maçın 21’inci dakikasında kazanılan penaltıyı son haftaların formsuz futbolcusu Necati kullandı. Herkesin kesin ‘gol’ beklentisini Necati topu kalecinin üzerine atarak gerçekleştiremedi.
Dakikalar ilerleyip beklenen golde gelmeyince Eskişehirspor’lu futbolcular daha çok strese girmeye başladılar. 87’nci dakikada hakem İlker Meral bir kez daha penaltı noktasını gösterdi. Topun başında yine Necati’yi görünce ‘eyvah yine kaçacak’ dedim. Bu kez kaleci Saso topu elinden kaçırınca beklenen üç puan ite kaka da olsa geldi.
Rakiplerinin puan kaybettiği haftada kazanmasını bilen Es-Es camiası rahat bir nefes aldı!
FIKRA:
HİŞŞŞT!
Çiftçi tavukları için hiç yorulmayan bir horoz almak için pazara gider.
Pazarcı : -‘İstediğiniz her şeyi bu horoz yapa’ diye azgın mı azgın bir horoz satar bizim çiftçiye. Adam çiftliğe döner ve horozu kümese koyar koymaz tüyler uçuşur, gıdaklama sesleri, feryat figan, çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, sadece kümesi değil, çiftlikteki hayvanlar, atlar, koyunlar, inekler vs. vs. Adam memnundur ama bir yandan da endişelenir, horoz iki günde ölecek diye.
Horozu tutmaya çalışır ama nafile. Neyse der eve girer.
Ertesi gün bir bakar ki, horoz ayaklar havada, dili dışarda kümesin önünde
pestil vaziyette yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuyor.
Çiftçi kendi kendine :
-‘Ehh işte sana dedim geberecen’ diye söylenir.
Horoz, bir gözünü hafif açarak çiftçiye kısık sesle homurdanır;
-Hişşşt! Akbabayı kaçıracan sus!