"Öğrenciler ve hocalar aynı düşüncede olmak zorunda değil"

Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı’nın Maarif Kolleji’ndeki öğretmeni Mehmet Ali Arık’ın kendisine ait bir internet

28 Mart 2012 00:00
A
a
Sütiş Eskişehir
Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Nabi Avcı’nın Maarif Kolleji’ndeki öğretmeni Mehmet Ali Arık’ın kendisine ait bir internet sitesinde yazdığı mektubu geçtiğimiz hafta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyuna taşıdı.
Mektubun içeriğini kimileri eleştirdi kimileri de, mektubu yazan hocayı alkışladı.
İlk etapta mektubun emekli eğitimci Arık’ın, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun adına yazıp gönderdiği gibi algılandı. İlgilenenler yaptıkları araştırmalar sonunda, mektubun Arık’ın kendisine ait ‘Edebiyat Galerisi’ adındaki web sayfasında yayınlandığı, CHP’lilerin de kopyasını buradan almış olduklarını öğrendi.
Milletvekili Salih Koca’nın da dediği gibi öğrenciler ile hocaları aynı düşüncede olmak zorunda değil.
Web sayfasına baktığımda Nabi Hocayı eleştiren emekli öğretmen Ali Arık, emekli olduktan sonra Eskişehir'den ayrılmış Denizli’de yaşıyor. Web sayfasında emeklilik hayatında CHP'ye, genel başkanına yönelik yazdığı şiirlerini gördüm. CHP’ye gönül vermiş. Bunu eleştiri anlamında söylemiyorum. Karşıt görüşlü bir hocanın yeni çıkacak eğitim yasasına tepkisi üzerine yazılmış o mektubun abartılmasına anlam veremedim.
Bu mektup hocanın kendi sitesinde yer alıyor. Bu yazı üzerinden siyaset yapmak doğru değil.
Ben şahsen Ali Arık hocamı yadırgadım. Mademki Nabi Avcı’nın hocası. Hocalar öğrencilerinin kusurlarını örter. Arık Hoca, kendine göre yanlış bulduğu bu konuyu sitesinde değil, Nabi Hoca’ya telefon ederek bizzat söylemiş olsaydı daha demokrat ve daha hoş olurdu.
Hocalar, öğrencilerine karşı kaçak dövüşmez!
 
 
Osmangazi hastanesi ve yemekleri
 
Pazar günü Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne bir yakınımı ziyarete gittim. Ziyarette ister istemez aklıma yatan hastalar için çıkan yemek geldi.
Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde 13 yıl önce ameliyat olmuştum. O yıllarda hastalar öğlen verilen yemeğin aynısı akşamda yemek zorunda idi. Başka seçeneği yoktu.
5 ay önce yine Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’ne yattığımda “İnşallah öğle ve akşam yemekleri 13 yıl önce olduğu gibi aynı değildir” demiştim kendi kendime.
Ama yanılmışım. Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen hastalara öğle-akşam aynı yemekler dayatılmaya devam ediyordu.
Pazar günü Osmangazi Üniversitesi hastanesinde yatan yakınımı ziyarete gittiğimde, değişim söz konusu olmadığını öğrendim.
Hastalara öğle yediği yemeği akşam da “yersen doyarsın, yemezsen aç kalırsın” dayatması sürüyormuş.
Bu uygulama Türkiye’de sadece Osmangazi Üniversitesi Hastanesi’nde varmış. Bazı üniversite hastanelerinde ise yatan hastalara, hastalıklarına göre hem de kapalı hijyenik ambalajlar içerisinde seçmeli yemekler verildiğini öğrendiğim.
Birileri hastane yönetimi veya ESOGÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Gönen’i uyarmalı. İnsanlar hastanede yatıyor ise, orası esir kampı değil.
Bakın Suriye’den kaçarak Türkiye’ye sığınan, kurulan çadır kentlerde yaşayan insanlara bile öğle-akşam aynı yemek yedirilmiyor.
 
 
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi