AK Parti Genel Başkanı ve Cum hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yarın kentimize gelerek vilayet meydanında bir miting düzenleyecek
AK Parti Genel Başkanı ve Cum hurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yarın kentimize gelerek vilayet meydanında bir miting düzenleyecek. Saat 14'te başlayacak miting için AK Partililerin harıl harıl çalıştıklarını duyuyoruz. Şu anda AK Partililerin yerinde olmak istemezdim. Muhtemelen başlarını kaşıyacak vakitleri bile yoktur. AK Partili veya CHP'li pek çok siyasetçinin "Şu seçimler bir bitse de rahat etsek" diye düşündüklerine kalıbımı basarım. Gerçekten zorlu bir seçim yarışı oldu ve politikacılar çok yoruldular. Üstelik yerel seçimler, sanki bir genel seçimmiş havasında geçiyor. Hatta sıradan bir genel seçim de değil, sanki Türkiye'nin 'Olmak yada olmamak' seçimiymiş gibi bir hava estiriliyor. Tabii Han belediyesini CHP'li Erdal Şanlı'nın kazanmasının, nasıl olup da Türkiye'de bir beka sorunu yaratacağını ben bilmiyorum; AK Partili dostlarımız kusura bakmasınlar... Türkiye genelindeki seçimlerde Eskişehir her zamankinden daha çok konuşuldu. Mesela 'Çöpten yemek toplayan kadın' fotoğrafı seçimlere damga vurdu. Daha sonra 4 katlı apatmanı olduğunu belirten bir kadın çıkıp, fotoğraftakinin kendisi olduğunu, kedilere yemek vermek için çöpleri karıştırdığını, Kemal Kılıçdaroğlu'na dava açacağını belirtti. Ben AK Partililerin yerinde olsam, Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte 'O kadın'ı da kürsüye çıkartır, 'Ce Ha Pe' zihniyetinin nasıl yalancı filan olduğunu vurgulamaya çalışırdım. Aldığım duyumlar böyle bir sürprize hazır olmamız yönünde... Türkiye'de "Vatandaş aç" sözü çok kullanılıyor. Eğer açlık kelimesi anlamı genişletilerek ve 'fakirlik' olarak kullanılıyorsa, buna bir itirazım olmaz. Çünkü Türkiye'de fakirlik diz boyu olmuş; kimse kusuruma bakmasın. Fakat CHP'li dostlarımız 'Açlık' kelimesini, tam da kelime anlamında kullanıyorsa, buna da inanmam. Türkiye'de fakirlik var ancak, kimsenin açlıktan dolayı çöpleri filan karıştırdığı da yok; bu kez de CHP'li dostlarımız kusuruma bakmasın... Öte yandan 4 katlı apartmanı mı, yoksa dört daireli bir apatmanı mı olan bir kişinin de kedileri beslemek için çöp karıştırdığına da kimse beni inandıramaz. Yine kusuruma bakmasınlar tabii. Saçma sapan yalanları, saçma sapan yalanlarla destekleyip, rakip partilerin saçma sapan yalanlarını ortaya çıkartmaya çalışıyoruz. Muhalefetimiz de, iktidarımız da saçmalıyor. Elbette onlar da kusuruma bakmasınlar. Eskiden bir partinin Genel Başkanı kürsüye çıktığı zaman, önemli açıklamalarda bulunması beklenirdi. Şimdi "Bay Kemaallll" diye bağırarak ve kaç tane sokak kedisinin beslenmesi için, ne kadar yemeğe ihtiyaç duyulduğunu anlatacaklar. Durum tam olarak budur; kusuruma bakmasınlar... Her neyse... Yazıyı anlamsız yere uzattığımın farkındayım; artık siz de kusuruma bakmayın. Fakat Perşembe günü Sayın Cumhurbaşkanımızın da kürsüde yalnız olmamasına hazırlıklı olun. AK Partililerin sürprizini mi kaçırdım? Onlar da kusura bakmasınlar..
Yeşil ve gri savaşacak
Kurtuluş Savaşı kahramanı yazar Hâlide Edip Adıvar, Türk'ün Ateşle İmtihanı adlı kitabının bir yerlerinde Eskişehir Çölü'nden bahseder. Yüzlerce kilometre uzunluğundaki susuz bozkırları anlatan Yunanlı yazarlar da, ordularının bu bölgede ne kadar büyük zorluklar çektiklerini anlatmıştır. Çocukluk ve gençlik yıllarımda da Eskişehir beton renginde bir şehirdi. Ancak şimdi şehrimize gelenler, "Ne kadar şanslısınız? Yemyeşil bir kente yaşıyorsunuz" diyor ve göğsümüzün kabarmasına neden oluyor. Kim ne derse desin bu başarıyı yerel yönetimlerimize borçluyuz. Elbette barajlar kuran, sulama sistemleri inşa eden Demokrat Parti ve Adalet Partisi yönetimlerine de şükran borçluyuz. Ancak kent merkezinin yeşille tanışması, şunun şurasında bir kaç on yıllık bir maziye sahip... Bir dönemin 'Yeşil Bursa'sı ise artık 'Gri Bursa' olarak adlandırılıyor. Bizim belediye
başkanlarımız Eskişehir'i güzelleştirmek için ellerinden geleni yaparken, Bursa'nın Belediye Başkanları kentlerini çirkinleştirmek için ellerinden geleni yaptılar. Sonuç olarak cennetten bir parça olan imparatorluğun ilk başkenti Bursa, yaşanmaz bir hâle geldi. Bir dönem 'Çöl' olarak nitelendirilen Eskişehir ise Bursa'dan bile daha çok turist çeken bir kent oldu. Emeği geçenleri tebrik ederiz. Bu seçimler biraz da yeşil ile grinin yarışına sahne olacak. Kimileri daha çok ağaç diktikleriyle övünecek. Kimileri ise daha çok beton yığınları yapılması gerektiğini, kentin gelişiminin ancak böyle sağlanacağını ileri sürecek. Karar Eskişehirlilerin tabii. Ancak Eskişehirliler olarak kazanımlarımızı koruyacağımıza inandığımı da belirteyim. Biz Eskişehirliler daha çok fabrika bacası istemiyoruz. Daha çok ağaç, daha çok yeşil alan istiyoruz. Bursalıları bilmem, ama biz Eskişehirliler seçim sandıklarına yemyeşil parklardan, rengarek çiçek tarhlarından geçerek ulaşacağız. Görünen o ki bu renk cümbüşü, seçim sonuçlarını da belirleyecek...
Karabacak kadınlara seslendi
İYİ Partili Salih Karabacak, Avdanlılar Derneği’nde kadın üyelerle bir araya geldi. Kadınlara yönelik projelerini de anlatan Karabacak, “Çalışanların çocuğu bize emanet olacak, çalışmayanlara istihdam sağlanacak” dedi. İstihdam meselesi, sanırım 2019 seçimlerine damgasını vurdu. Şu anda vatandaşlarımız çöpleri hangi partinin toplayacağındansa, çocuğunun iş bulması meselesiyle daha çok ilgileniyor. Nitekim AK Partili Belediye başkan adayları bile istihdam sözü veriyor. "AK Partililer bile" diyorum çünkü bir memlekette işsizlik olması, doğrudan iktidar partisinin suçudur. Uluslararası patates lobisinin Türk ekonomisini çökerttiği palavralarına iltifat eden pek yok... Ancak Sayın Karabacak'ın diğer adaylardan bir farkı var. Salih Karabacak "10 bin kişiye iş bulacağım, bu da yetmez 20 bin kişiye iş bulacağım" demiyor. Özellikle kadınlara yönelik projelerle dikkat çekiyor. Bunlar ayakları yere sağlam basan projeler. Mesela Karabacak, "Çalışan annelerin sayısız sorunu var. Belki de en önemlisi çocuğunu bırakacak yer bulamamak. Çocuğunun bakım sorununu çözemeyenlerin bir bölümü işten ayrılmak zorunda kalıyor" diyor. Yani Salih Karabacak belediyelerin çocuk bakım evleri ve kreşler açarak, kadınların iş bulmasını dolaylı yoldan etkileyeceğini belirtiyor. Karabacak ayrıca "Diğer yandan çalışmak isteyen kadınlarımız için de iş sahaları yaratacak, istihdam edilmeleri noktasında elimizi taşın altına koyacağız" ifadelerinde de bulunmuş. Tabii 'Ellerini taşın altına nasıl koyacaklarını' ne tip yatırımlarla kadınlara iş imkanı sağlayacaklarını açıklaması da güzel olurdu. Bir başka sefere inşallah... Her ne olursa olsun İYİ Partili Salih Karabacak'ın işsizlik sorununa değinmesi, bunu yaparken de özellikle kadın istihdamının altını çizmesi olumlu bir şey. Umarım gelecek dönemde kadınlarımız daha çok iş imkanına kavuşur.