Eskiden gerçekleri duymak için uğraşan insanoğlu, şimdilerde sadece arzu ettikleri duymak için çabalıyor. Aslında çabalıyor dememek lazım. İnsanlar kendi arasında öyle bir sistem kurmuş ki, birbirine gerçekleri değil sadece iyi, güzel, hoş şeyleri söylüyor.
Siyaset ve sosyal medya'da bunun en yoğun yaşandığı yerlerden biri. O kadar izansız, o kadar eleştiriye kapalı, o kadar sahte söylemler var ki, şaşmamak, zekadan şüphe etmemek mümkün değil.
Özellikle siyasilerin çevrelerindeki taraf olan insanlara bakmak bile bunu görmek için gayet yeterli. Aday olan herkes vekilliği hak etmiş, garantilemiş ve listenin kaçıncı sırasında olduğunun önemi yok. Etraftaki insanlar öyle bir poh poh yapmış ki, herhangi bir partinin 6. sıra adayı bile 6'ncı vekil çıkarabiliriz hissediyor ise onun hiç suçu yok.
Bu söylemlere göre CHP'nin 4 vekili kesin. AK Parti'nin 4 vekili kesin. MHP 3. vekili zorluyor. Milli İttifak barajı geçerek 1 vekil çıkarıyor. Bağımsız oylardan da vekil çıkacak. Yani 6 vekil çıkaracak olan Eskişehir'de 13 vekillik daha baştan garanti. Seçime yaklaştıkça sayı kaç olur bilemem.
Şayet siyasetçiler başarılı olmak istiyorlar ise bulundukları ortamdan çıkıp karşı cephelerde biraz dolaşsın. Biraz gerçekleri duyma yoluna gitsin. Her eleştiriyi düşmanca, her gerçeği de algı operasyonu olarak algılamasın.
Etrafınızda sürekli iyisiniz, hoşsunuz, güzelsiniz diyenleri de bir uyarın. Sizden çok aday, sizden çok vekil, sizden çok kral olmasınlar. Zira var olan sempatiyi de yok ettiği gibi sizi vezir değil rezil ediyorlar haberiniz ola.
---------------------------------------
Elleriniz Kırılsın
Dün acı bir haber aldım. Son günlerde giderek artış gösteren "köpekleri zehirleme" haberlerine bir yenisi daha eklenmiş ne yazık ki. Sultandere de 10 sokak köpeğini zehirlemişler. 2'si kurtulmuş ama kalanlar ne yazık ki, acı çeke çeke, ızdırap yaşaya yaşaya canlarını teslim etmiş. Çünkü zehirle öldürmek bir hayvana dünya üzerinde yapılabilecek en cani, en gaddar, en büyük işkence yöntemi.
Kaldı ki bir başka canı öldürme, katletme hakkını bize kim verdi? İnsan olmak bizi ayrıcalık mı kılıyor? Böyle bir hak mı veriyor? Biz mi yarattık ki, biz rahatsız olup öldürüyor ve buna haklı gerekçeler uydurmaya çalışıyoruz? Kusura bakmayın ama bir köpek, kedinin ya da kendini savunma şansı bile olmayan, ağzı var dili olmayan bir canlıyı hem de zehirle öldürmeyi göze alan birisi öyle bir kalp taşıyordur ki onun ki kalp değil mukavvadır ancak ve bu tür insanların yarın başka bir insanı da rahatlıkla öldürmesine, katletmesine şaşırmam.
Lütfen bir köpeğin gözlerinin içine bakın. Kiminde sevgiye aç, sevgiye doymayan bir bakış, kiminde korku göreceksiniz ve hepsinin kalbi olan kuyrukları kafasını kaşıdığınız an pervane gibi sevinçle dönecek, etrafınızda hiç görmediğiniz gerçek bir sevgi karşılığı bulacaksınız. Böylesi bir canı katletmeyi marifet sayanlar, ya köpekler insanlara saldırıyor diye düşünenler lütfen 2 dakika düşünün, evladınız çok ses çıkarıyor diye birisi öldürürse ne hissedersiniz? Sakın onlar sokak köpeği diye mazeret uydurmayın, çünkü sokaklar köpek doğurmaz ve onların hepsi bizlerin çocuklarıdır. Bu acıyı önce onlara, sonra bizlere yaşatan aşağılık mahluklar sizlerinde elleri kırılsın. Çünkü o eller eminim kısa bir zaman sonra yine canili yapacak, yine can yakacaktır. Korkakça, adice, sinsice..