Eğitim-öğretimin süresinin 12 yıl olmasına karşı değilim. Keşke 12 Eylül 1980’den sonra uygulamaya başlanılan 8 yıllık zorunlu temel eğitim 12 yıl olsaydı, belki bugün AK Parti 4+4+4 kesintisiz eğitim sistemini gündeme getirmeyebilirdi.
Efendim, 4+4+4’lük eğitim sistemiyle İmam Hatip Okulları’nın önünün açıldığından, artık dinci bir neslin yetişeceğinden korkuluyor. Milli Eğitim Müdürü, ES TV’deki programda da açıkladı. İmam Hatip Okulları’na kayıt yaptıran öğrenci sayısı birilerinin korktuğu! Kadar değil.
135 BİN ÖĞRENCİDEN 500’Ü
İMAM HATİP OKULLARINDA
Eskişehir’de 12 İmam Hatip Okulu var. Bunlardan 5’i zaten vardı. Bu okullarda toplam 500 öğrenci var. Eskişehir’de toplam öğrenci sayısı 135 bin. İmam Hatip Okulları’na giden öğrenci sayısına baktığımızda yüzde 1,5 civarında. Demek ki korkulduğu gibi İmam Hatip Okulları’na talep olmamış. Bir de İmam Hatip Okulları’ndan bu kadar korkulmasına anlam veremiyorum. İmam Hatip Okulları’na karşı olanlar, eğer var ise bu okulların ülkeye verdiği zararları da söyleseler de bizde öğrensek. 80 milyon insanın yaşadığı bu ülkede halkın yüzde 98’i Müslüman değil mi?
İLK VE ORTAÖĞRETİM BAŞARISINDA ESKİŞEHİR
DİĞER İLLERİMİZDEN ÇOK DAHA ÖNDE
Önceki gün Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nin yeni eğitim yılının açılış törenine katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, eğitim-öğretimdeki Eskişehir’in başarılarını saydı. Bir Eskişehirli olarak göğsümüz kabardı. Eğitim sendikalarının başkan ve yöneticilerini, bakanın söylediklerini tekrar tekrar okumalarını tavsiye ediyorum. Bu başarıyı görmezden geliyorlarsa, gözlerindeki siyah gözlükleri! Çıkarıp çevrelerine birde öyle baksınlar. Belki o zaman görebilirler.
Bakan Dinçer, "Eğitim denilince ilk akla gelen şehirlerimizden biri muhakkak Eskişehir. Çok köklü bir geçmişin, çok güzel bir tarihin üzerinde yükseliyor. Üniversitelerin şehrin ekonomisine, kültürüne, sosyal hayatına yaptığı katkılara baktığımızda, Eskişehir'in bu anlamda hızlı bir gelişim ve değişim içinde olduğunu söylememiz mümkün. Memnuniyetle ifade etmek lazım ki sadece yüksek öğretimde değil, aynı zamanda eğitimin tüm basamaklarında da Türkiye ortalamasının üzerinde bir performansı olan Eskişehir'le karşılaşıyoruz. Temelde hem üniversite eğitiminin başarısı, hem de ilk ve ortaöğretimin başarılarına da bakıldığında, Eskişehir'in diğer illerimizden çok daha önde durduğunu görebiliyoruz ve bundan büyük bir memnuniyet duyuyoruz” dedi.
Bu saatten sonra bu sistemi eleştirmek kimseye yarar sağlamaz. Kanunun çıkmasına büyük destek veren AK Parti hükümeti de halen görevde. Bu eğitim sistemine gelen tepkilere rağmen, uygulamakta kararlı. Böyle bir gerçek ortada iken Eğitim Sendikaları, sivil toplum kuruluşları eleştiri yaptıkları kadar sistemim oturması için katkı yapmış olsalardı, okullarımızda var olan sıkıntılar daha çabuk atlatılır, yaralar daha çabuk sarılırdı.
Kazım kurt karakolları dolaşmış
16 Eylül 2012 günü Bingöl Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü ekibini taşıyan minibüsün geçişi sırasında, Bingöl-Erzurum Karayolu Karlıova ilçesi Hacılar köyü mevkisinde önceden terör örgütü mensuplarınca menfeze yerleştirilmiş patlayıcı infilak etmiş, 8 polis memuru şehit olmuş 9 polis de yaralanmıştı.
CHP Eskişehir Milletvekili Kazım Kurt, önceki gün akşamüzeri şehirdeki polis karakollarını ziyaret ederek, polis memurlarının üzüntülerini paylaşmış ve ‘baş sağlığı’ dilemiş. Bu ziyaret polis memurlarının meslektaşlarının şehit olmasından dolayı duydukları acıyı bir nebze de olsa hafiflettiği inancındayım. Aynı zamanda moral olduğunu da düşünüyorum.
Kazım Kurt’a telefon ederek bu ziyaretin doğru olup olmadığını sordum. Doğruladı ve bu ziyaretin reklam yapılmamasını istedi. Bunu yazmak reklam değil. Bu ziyaret haber değeri taşıyor. Bir de o hain saldırı sonunda moralleri bozulan güvenlik güçlerine devletin ve milletin her zaman yanlarında olduğunun mesajını vermek açısından da önemli.
Kazım Kurt’a terör olaylarının neden tırmandığını sorduğumda teröre tepkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Bu alev tüm ülkeyi sarıyor. Son günlerde artan terör olayları bir şeylerin habercisidir. Ülkemizin bu terör belasından kurtulması için AKP acil çözüm planını ortaya koyarak mecliste iyi niyetli partilerle işbirliğine girmelidir. Dışarıdan güçlendirilmiş, ülkemize bela haline getirilmiş kanlı terör örgütü PKK’dan ülkemizi, insanlarımızı kurtarmak için AKP acil hemen adım atmalıdır. Türk toplumu üzüntülüdür, yaralıdır. Artık bir can bile feda edilemeyeceği, kardeşçe, barış ve sevgi içinde, bu ülkede hep beraber mutlu bir şekilde yaşanmasını diliyorum.”
Bu temennilere katılmamak mümkün değil.
FIKRA:
KAPIYA DİKKAT EDİN
Kadının birisi vefat etmiş. Cenaze namazı kılınmış, cemaat tabutu sırtlamış, tam camii den cenazeyi çıkartacaklar, tabut camiinin kapısına çarpmış. Tabuttan bir inilti duyulmuş. Hemen açmışlar tabutu. Öldü sanılan kadın yaşıyormuş, hemen hastaneye götürmüşler ve kadın 10 sene daha yaşamış. 10 sene sonra kadın ölmüş, yine aynı camii, yine cenaze namazı kılınmış. Tam tabutu camii kapısından çıkartacaklar, kadının kocası yapının yanına gelmiş:
- Gözünüzü seveyim, kapıya dikkat edin..