“Yeni Türkiye Buluşmaları Eskişehir’de” paneli kapsamında Eskişehir’e gelen Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yardımcısı Yusuf Ziya Cömert öyle bir laf etti ki, bir Eskişehirli olarak kendisine bu söyledikleri benim ruhumu incitti. Keşke o kahvaltıya gitmeseydim de beyefendinin ağzından çıkanları duymasaydım dedim.
Yusuf Ziya Cömert ile Star Gazetesi yazarları ile kamu kurum ve kuruluşlarının yöneticilerine, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile yerel gazetelerdeki köşe yazarlarına Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı, ’Eskişehir’e hoş geldiniz’ kahvaltısı verdi.
Kahvaltı sonunda Star Gazetesi yazarlarına, bir iki kelam etmek üzere Başkan Sakallı söz verdi. Keşke o sözü vermeseydi. Başkan Sakallı da beyefendinin ağzından çıkan sözler karşısında söz verdiğine pişman olduğunu sanıyorum.
Neydi beyefendinin ağzından çıkan Eskişehir’i karalayıcı, aşağılayıcı söz:
“Eskişehir bir fuhuş yuvası olmuş. Bu Eskişehir için çok kötü bir şey. Eskişehir’in şöhretini kirleten bir şey. Gece geç saatlerde Eskişehir’e geldiğimizde Anadolu Üniversitesi Kampüsü çevresinde travestilerle karşılaştık. Bir üniversite düşünün, bir külliye. Külliyenin mütemmim cüzleri fuhuş yerleri olmuş. Bu lekeden Eskişehir’in kurtulması gerekiyor. Eskişehir’de bu neden eleştirilmiyor, konuşulmuyor anlamış değilim. Benim gördüğüm kadarıyla Eskişehir’in siyasi çevrelerinde de bu konu konuşulmuyor. Laik yaşam biçimi de fuhuşu bu kadar tolere etmez. Eskişehir’in fuhuş merkezi haline gelmesi çok kötü bir şeydir. Bunun üzerinde durulması ve bu şehrin bu lekeden kurtulması lazım. Bunu not etmek istedim.”
Peki, beyefendi nasıl bu kanaate varmış?
Çarşamba günü gece yarısı Eskişehir’e gelmişler, Anadolu Üniversitesi’nin kampüsü çevresinde travesti ile ayrıca o saatlerde açık yerler görmüşler.
Aslında beyefendiye kahvaltının yapıldığı yerde müdahale etmek istedim. Eskişehir’e kara leke sürdüğü için gidip anlının ortasına okkalı bir tokat yapıştırmak geçti içimden. Ancak hem Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’ya hem de orada bulunan insanlara vereceğim rahatsızlıktan dolayı vazgeçtim.
Beyefendi Eskişehir’e nereden geliyor?
İstanbul’dan.
Daha iki hafta önce İstanbul’da idim. İstiklal Caddesi’nde, Beyoğlu’nda, Galata Köprüsü’nün altında, Taksim’de Karaköy’de ve adını tek tek yazmaya gerek yok, halkın en yoğun olduğu caddelerde dolaştım. Orada karşılaştığım manzaraları anlatırsam gazetenin bir sayfası yetmez.
Yine daha önce bir arkadaşımla gittiğim İstanbul’da Taksim Meydanı’nda kırmızı ışıkta durduğumuzda arabanın kapısı açıldı. Bir bayan! Kafasını uzatarak kendisinin de aracımıza binmesine izin vermemizi istedi. Kabul etmedik. Daha sonra İstanbul’daki bir arkadaşımıza başımızdan geçenleri anlattık. Onların travesti olduklarını söyledi bize.
Beyefendi İstanbul’daki binlerce travestiyi görmezden geliyor, sözde Eskişehir’de gördüğü(!) bir iki travestiyle Eskişehir’i lekelemeye çalışıyor. ‘Çamur at izin kalsın’ hesabı. Eskişehir çağdaş, demokrat, laik, yaşanabilirlik bakımından Türkiye’nin kimi zaman ikinci kimi zaman üçüncü şehri. Bu onur Eskişehir’e ‘fuhuş arttığı’ için ödül olsun diye verilmedi.
Beyefendi bu sözleri ile kendilerini misafir eden, konukseverlik örneği sergileyen Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’ya da yara verdiğinin farkında değildi. En kısa zamanda Eskişehir için söylediği sözleri hem geri almalı hem de Eskişehir halkından özür dilemeli. Yoksa Eskişehir halkı kendisine gereken dersi verecektir. İşte o zaman asıl kendileri bu lekeden nasıl kurtulacak bakalım.
Kent Belleği Müzesi
Yıllardan beri hep “Eskişehir’in hafızası yok. Eskişehir’e gelen yerli ve yabancı turistler ile çocuklarımıza Eskişehir’in dününü, bugününü tanıtacak doğru dürüst bir yazılı veya görsel veri yok. Kent hafızasını yitiriyor” diyerek yakındık durduk. Kimse de bu konuda kılını kıpırdatmadı. Ta ki Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen gibi birisi çıkıncaya kadar. Büyükşehir Belediyesi, Eskişehir’in kent belleğinin tanıtıldığı ‘Kent Belleği Müzesi’ açtı. Odunpazarı Cam Sanatları Müzesi’nin üst katında faaliyete sunulacak olan Kent Belleği Müzesini dün açılışından önce basın mensupları olarak gezdik. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve Proje Koordinatörü Canan Demir, müzeyi tanıttı ve merak ettiğimiz konular hakkında bizi aydınlattı. Tarih, kültür mirası, etnik kültür, eğitim, sanat, spor, ekonomi ve genetik miras bölümleriyle Eskişehir’in kent belleği oluşturulmuş. Görsellerin dışında müzeye konulan dijital ekranlarda, etrafınızı rahatsız etmeden hangi branşta bilgi edinmek istiyorsanız, verilen kulaklıkla konuyu anlatan uzmanlardan bilgi alıyorsunuz. Sayın Büyükerşen’i ve emeği geçenleri kutluyorum. 7’den 70’e kadar bu müzeyi herkesin gezmesini tavsiye ediyorum.