Dün ajandamdaki notlarımı karıştırırken Eskişehir’e ilk karın 8 Ocak 2012 günü yağdığını not almışım.
Bugün 12 Şubat 2012 Pazar.
Bir ayı aşkın bir süredir yerden kar kalkmadı.
Sadece kar yağsa çok fazla sorun yok.
Belediyelerin iki günlük çalışmalarıyla yerlerde kar kalmıyor.
Ancak geceleri eksi 18’leri bulan soğuk hava, birazcık güneş çıktığında eriyen, sulu hale gelen karı buz haline dönüştürünce esas sorun o zaman başlıyor.
Ben dahil insanlar herhangi bir olumsuzluk yaşamamak adına özel araçlarına binmek yerine, toplu ulaşım araçlarını tercih ediyor.
Dün otobüs durağında beklerken emekli öğretmenlerden daha doğrusu yıllarca idarecilik yapan Muzaffer Yıldırım hocam ile karşılaştık.
İki gün önce eşi rahatsızlanmış.
Yenikent taksi durağına telefon etmiş.
Taksi durağı ile evinin arası yaklaşık bir kilometreyi aşkın.
Ancak durak telefonu cevap vermiyor.
Belli ki durakta taksi yok.
Olsa sürücüsü durakta olacak cevap verecek.
Yollar buz olduğu için kendi özel aracına da binmeye cesaret edemiyor.
Otobüs durağına çıkarak kırmızı 63 veya 37 hat nolu otobüsleri beklemeye başlamışlar.
Yarım saate yakın beklemelerine rağmen otobüs gelmemiş.
Eşi acı içinde kıvranıyor.
Çaresiz, karşı apartmandaki lastiklerinde zincir takılı olan servis aracı olan komşuya rica etmiş.
Komşuda işin içinde hastalık olunca;
‘Tabi hocam ne demek. Rahatsızlık olur mu? Hemen üzerime paltomu alıp geliyorum’ demiş.
Hastaneye gitmişler. Eşi muayene olmuş. Hayati önem arz eden bir hastalık değilmiş.
Bir enjeksiyon yaparak, kısa süre göz altında tuttuktan sonra eve gitmelerinde bir mahsur olmadığı söylenince, yine komşularının servis araçları ile evlerine dönmüşler.
Evi ile ESOGÜ TIP Fakültesi Hastanesi arası 4-5 kilometre.
Ancak TIP Fakültesi Hastanesi'ne Yenikent hattından sadece kırmızı 63 ve 37 nolu otobüsler geçiyor.
Oysa şehitlikten kalkan, Yenikent üzerinden Üniversite Evlerine kadar gelen 34 nolu minibüsler çalışıyor.
Bu minibüslerin son durakları Üniversite Evleri. Üniversite Evleri'nden TIP Fakültesi Hastanesi'nin arası iki kilometre ya var ya da yok.
Bu minibüsler Yenikent’den sonra direk TIP Fakültesi Hastanesi'ne kadar gidip, oradan Üniversite Evleri'ndeki son durağına dönseler Yenikent'de ikamet eden insanlar TIP Fakültesi Hastanesi'ne girmek için sadece Halk Otobüsleri'ne mahkûm kalmamış olurlar.
Bu istek Yenikent’de ikamet edenlerin hemen hemen yüzde 80’inin.
Ben Yenikent halkının bu taleplerini gerek Büyükşehir Belediye Başkanımız Yılmaz Büyükerşen ile Ulaştırma Koordinasyon Merkezi (UKOME) üyelerinin dikkate alacaklarına inanıyorum.
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...