Onkoloji Hemşireler Derneği Meme Çalışma Grubu İç Anadolu Bölge Sorumlusu Prof. Dr Nedime Köşgeroğlu, Gümilcine Camisi’nde Kur'an kursuna katılan kadınlara meme kanseri hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Köşgeroğlu, yaşam boyu bir kadında meme kanseri gelişme riskinin yüzde 25 olduğunu, her 8 kadından birinde meme kanseri geliştiğini anlattı. Buna rağmen meme kanseri erken tanı konulup uygun şekilde tedavi edildiğinde tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Nedime Köşgeroğlu, “Bu nedenle düzenli meme kontrolleri ve mamografi yaptırmak önem taşımaktadır. Bunun yanında meme kanserine yakalanmamak için alınabilecek önlemleri, risk faktörlerini bilmek önemlidir” diye konuştu.
BELİRTİLERİ NELER
Meme kanseri belirtilerini sıralayan Prof. Dr. Köşgeroğlu, bunları “Göğüs kontrolünde elimizde fark edebildiğimiz hareket etmeyen ağrımayan kitle, ağrı, meme başında akıntı, memenin dik ve yukarıda görünmesi (Forgue belirtisi), meme üzerindeki deride ödem, portakal kabuğu görünüm, deride yaralar, meme başında içe çökme, komşu lenf bezlerinde büyüme” diye sıraladı.
RİSK FAKTÖRLERİ
Meme kanserinde etkili olan birçok risk faktöründen söz edildiğini anlatan Köşgeroğlu şunları kaydetti:
“Bu risk faktörlerini değiştirilemeyen ve değiştirilebilen risk faktörleri olarak iki grupta toplayabiliriz. Değiştirilemeyen risk faktörleri: Cinsiyet, yaş, genetik faktörler, ailede meme kanseri öyküsü, meme dokusu yoğunluğu, bazı iyi huylu meme hastalıkları, 12 yaşından önce erken adet görme ve 55 yaş üzerinde geç menopoza girme, radyasyona maruz kalmadır. Değiştirilebilen risk faktörleri ise, ilk çocuğunu 30 yaşından sonra doğurmuş olmak, menopoz sonrası hormon tedavisi kullanma, emzirmeme, aşırı kilolu olmak, düşük fiziksel aktivite gibi faktörlerdir.”
NE YAPMALI
Meme kanseri riskinin azaltılabildiğini ifade eden Prof. Dr. Nedime Köşgeroğlu, “Düzenli fiziksel aktivite yapılması, hafta da en az iki kez 40 dakika egzersiz yapmak meme kanseri riskini yüzde 20 azaltabilmektedir. Özellikle ailede meme kanseri öyküsü varsa alkol alınmaması, kilo kontrolünün sağlanması, çünkü yağ dokusu östrojen içerdiğinde ve östrojen hormonu kanser hücresinin beslenmesini sağladığından şişmanlık kesinlikle azaltılmalıdır. Özellikle kızartılmış ve tütsülenen kırmızı et tüketimi azaltılmalı, kalorili gıdalardan kaçınılması, sebze, meyve, tavuk, balık ve düşük yağlı gıdalar alınması, doğum sonrası emzirmenin sağlanması. Menopoz sonrası hormon tedavisinin 5 yıl üzerinde kullanılmaması. Östrojen benzeri özelliklere sahip kimyasalların kullanılmaması önerilmektedir."
Meme kanserinde erken tanıda Kendi Kendine Meme Muayenesi (KKMM) Klinik Muayene (KM) ve Mamagrafi yapılması gerektiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Nedime Köşgeroğlu, Mamagrafi çekimine giderken aşırı kahve cay tüketilmemesi gerektiğini söyledi.iha