Kemal Kılıçdaroğlu CHP liderliğinden vazgeçmek istemiyor…
Şimdilerde Kılıçdaroğlu kliği diyorlar. Eskiden hizip diyorduk.
Kılıçdaroğlu’nun en yakın isimlerinden birisi olan İstanbul
Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, EKOL TV'ye konuk oldu ve ilginç bir açıklama yaptı:
-Partilerde kurultay yapılmadığında, o partiler dağılabilir bunu MHP'de gördük. İYİ Parti çıktı.
Kurultayın koşulları oluşur ardından kurultaya gidilir, metnim kurultay tartışması açacak ifadeler içermiyordu.
Salıcı’nın bu sözlerini birçok kişi “CHP’yi bölecekler” şeklinde yorumlandı.
Teşkilat bazında bir bölünme olmasa bile birçok milletvekili kurulacak yeni partiye geçebilir.
Eskiden bu tür durumlarda arada bir “
SHP”nin yeniden diriltileceği”falan konuşulurdu. CHP bölünürse yeni partiye hangi milletvekilleri geçer…
İsim vermek doğru olmaz ama…
Bir daha vekil olması zor olan olan
milletvekilleri yeni kurulacak partinin listesinde yer alır. Sorumuz şu, “yeni bir parti tutar mı?”
CHP’den ayrılan partiler şimdiye kadar hiç tutmadı!
TEK ADAMLARIN ÇARESİZLİĞİ!
Tek adamın etrafında dönüyoruz. “Onu seçme beni seç” diyoruz! Sadece Ankara’nın yüksek katlarında olmuyor bu olay!
Parti genel merkezlerinde, belediyelerde, odalarda, derneklerde, sendikalarda…
Tek isteğimiz, kendi yarattığımız tek adamın bizi seçmesi…
Kendini anlatma çalışma falan gerek yok! Yaptığı işleri, başarıları anlatma yok! “Diğeri kötü, ben iyi” diyor sadece…
Tek adamların işi de zor gerçekten! Koltuk sayısı az talipli çok! Koltukları çoğaltmak, tek adamlığa çare olmuyor…
Fransız tiyatro yazarı ve oyuncusu
Molière son yazdığı "Hastalık Hastası" oyununu oynarken sahnede kan kusmaya başlar!
Aniden yere yığılır.
Herkes bunu oyunun bir parçası zannederek ayakta alkışlamaya başlar. Molière ölüme alkışlar içinde gider
! Veremden ölmüştür.
Danimarkalı yazar SorenKierkegaard "Meseller" kitabında şu cümleyle belki de tüm olan biteni anlatıyor:
-Sanırım dünyanın sonu, her şeyin bir şaka olduğunu sananların yükselen alkışları arasında gelecek!
Sürekli alkışlıyoruz… Kimleri yüceltiyor, kimleri öldürüyoruz belli değil!
ESKİŞEHİRLİLER YASTIK ALTI ALTINI SEVİYOR!
Altın, Türkiye’de yatırımcıların en gözde yatırım araçlarından biri olmaya devam ediyor. Ekonomik dalgalanmalar ve güvenli liman arayışları, vatandaşların altını birikim aracı olarak görmesine neden oluyor.
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıkladığı verilere göre, altın mevduatında Eskişehir zirvede yer alan şehirler arasında yer alıyor.
Türkiye genelindeki altın mevduatlarının neredeyse yarısından fazlası üç büyük şehirde toplanmış durumda. İstanbul, 439,79 milyar TL ile listenin başında yer alıyor. Onu, 149 milyar TL ile başkent Ankara ve 78,98 milyar TL ile İzmir takip ediyor. Bu üç şehir, toplam altın mevduatının yüzde 50,2’sine sahip.
Eskişehir, Bursa Konya, Kocaeli, Adana, Muğla gibi illerin geresinde yer alıyor ve 13. Sırada…
Eskişehir’in altın mevduatı 16,37 milyar TL’ye ulaştı.
DAHA DA KÜÇÜLECEK!
2000’li yılların başında ortalama 130 metrekare olan konut büyüklüğü, 2024 yılı itibariyle 104 metrekareye düştü.
Apartman dairelerinin ortalama büyüklüğü ise 97 metrekareye geriledi. Dairelerin küçülmesinin nedenlerini uzmanlar şöyle açıklıyor.
insanların yaşam tarzındaki değişiklikler, Özellikle genç nüfusun yalnız yaşamayı tercih etmesi, hane halkı sayısındaki azalma…
Ancak bu dönüşümün asıl ve en önemli nedeni inşaat maliyetlerinin artması…
Önümüzdeki süreçte daire metrekareleri daha da küçülecek!
Apartman daireleri küçülürken, artan metrekareler de var…
Villalar…
Villaların metrekareleri 2000’li yıllara göre çok daha fazla…
İnsanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. İnsanların öncelikleri vardır. Ve bazen sıra sana gelmez.
GÜNÜN KARİKATÜRÜ