Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri zindanına atılmasıyla birlikte harekete geçen CHP’liler, büyük bir imza kampanyası düzenliyor
Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri zindanına atılmasıyla birlikte harekete geçen CHP’liler, büyük bir imza kampanyası düzenliyor. Türkiye genelinde 27 milyon imza hedefleyen CHP’nin çıtayı çok yükseğe koyduğunu söyleyebilirim. Türkiye’de 64 milyon seçmen olduğunu unutmayalım. 2023 seçimlerinin ilk turunda halkın yüzde 87’si seçimlere katılıp oy kullanmıştı. Bu seçime katılma oranı ilk seçimlerde tekrarlansa bile en çok 55 milyon kişi oy kullanacak demektir. Yani CHP’liler, Türkiye’deki seçmenlerin yarısından erken seçim ve Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğunun kaldırılması için imza toplamak istiyor.
Açık konuşmak gerekirse bu rakamın tutturulmasını çok zor görüyorum.
Tabii CHP bu imzayı toplasa bile, mükerrer imzaların olup olmayacağı da çok konuşulacaktır.
Yine de CHP’nin 27 milyon rakamına ulaşamasa bile, 20 milyona yakın imza toplaması büyük bir başarı olur. Bu durumda da hükümet, söz konusu imza kampanyasını görmezden gelemez.
Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu’nun hapishaneye atılmasıyla birlikte, ülkemiz yepyeni bir döneme girdi. Hükümetin giderek artan erken seçim taleplerine karşı, sessiz kalma ihtimali düşüyor.
Türkiye çok büyük ekonomik ve politik krizlerin içinde mücadele ediyor. Üstelik hükümetin bu krizleri çözecek enerjisi ve kapasitesi de ortada görünmüyor.
Bir erken seçim Türkiye’yi rahatlatacaktır. Ya yeni bir hükümet göreve gelir yada mevcut hükümet güven tazeler. Her iki durum da ülkenin faydasına olur. Ama bu şekilde ülkenin artık yönetilemediğini de görmemiz lazım.
Kesikbaş’a kulak verin
Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş, ES TV ekranlarında yayınlanan “Günaydın Eskişehir” programında, meslektaşlarım Tarkan Demir ve Burcu Bilgiç’in sorularını yanıtladı.
Kesikbaş son zamanlarda çok konuşulan boykot kararını değerlendirdi. Bir işadamı olan Kesikbaş boykot kararının Türkiye’ye bir faydasının olmayacağını söyledi ve bu kararın yanlış olduğunu savundu.
Yazılarımı takip edenler Kesikbaş’la aynı fikirde olduğumuzu bilir. Söz konusu boykotun hükümetin aleyhine değil, bilakis lehine olduğunu düşünüyorum. 2 Nisan’da hepten alışverişi kesme kararı, hükümete tepkili olan küçük esnafımızı, “Ya CeHaPe iktidara gelirse başımıza ne işler açılır?” diye korkutmanın ötesinde bir işe yaramadı.
Bazı CHP’li dostlarımız, “Hükümet boykot kararını bu kadar diline doladıysa, demek ki boykot çok etkili olmuş” diye düşünüyor.
Hayır! Hükümet CHP’nin hatasından kaynaklanan fırsatı kullanıyor.