Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3’üncü toplantısında da bir rakam konuşulmaması, kamuoyunun büyük tepkisini çekti. Söz konusu komisyonun amacı, zaten bir rakam tespit etmek. Dolayısıyla bu komisyonun tam üç kere toplanıp, masaya rakam getirmemesi demek, zaten “Dostlar alışverişte görsün” mahiyetinde toplantılar yaptıklarını gösterir.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 3’üncü toplantısında da bir rakam konuşulmaması, kamuoyunun büyük tepkisini çekti. Söz konusu komisyonun amacı, zaten bir rakam tespit etmek. Dolayısıyla bu komisyonun tam üç kere toplanıp, masaya rakam getirmemesi demek, zaten “Dostlar alışverişte görsün” mahiyetinde toplantılar yaptıklarını gösterir.
Gelen haklı tepkiler üzerine Türk İş Genel Başkanı Ergün Atalay 29 bin 583 lira istediklerini açıklamak zorunda kaldı. Bu arada işveren temsilcilerinin de yüzde 25 – 30 arası zam önerdiklerini önerdik ki, bu da 21 bin 250 ve 22 bin 100 lira arasında bir rakama karşılık geliyor.
Size neler olacağını söyleyeyim; önce Türk İş, “Biz böyle bir ücreti asla ve kat’a kabul etmeyiz” diyerek ve büyük bir gürültü çıkartarak masayı terk edecek.
Daha sonra hükümet araya girecek ve 22 bin 500 ila 23 bin arasında bir rakamda uzlaşılacak.
Söz konusu karar Cumhurbaşkanımızın önüne gidecek ve asrın liderimiz yüce gönüllülüğünü göstererek bunun üzerine 500 veya 1.000 lira arasında bir zam daha yapılmasını uygun görecek.
Böylece, zaten tek bir kişi tarafından belirlenen asgari ücret rakamı açıklanacak.
Büyük bir tiyatro seyredeceğiz anlayacağınız.
Baştan beri söylüyorum; ortada kurum ve kuruluşlarıyla tıkır tıkır çalışan bir devlet mekanizması kalmadı. Asgari ücreti de – eskiden olduğu gibi – ortak bir kararla belirlemeyeceğiz. Tek bir kişi “Asgari ücreti şu rakama getireceğiz” diyecek ve hepimiz buna – kuzu kuzu – itaat edeceğiz.
Tarihte Bugün
Vahdettin Meclis’i feshetti
Bundan tam 106 yıl önce 21 Aralık 1918’de Osmanlı Padişahı Vahdettin, Meclis-i Mebûsan'ı feshetti. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik olarak ayrılan Osmanlı İmparatorluğu’nda meclisin feshedilmesiyle birlikte yeni seçimler yapıldı ve böylece son Osmanlı Meclis’i seçilmiş oldu.
Ancak bu son Meclis de uzun ömürlü olmayacaktı. İşgalcilerin yağma ve katliamlarını protesto eden, vatanın işgal edilmesine karşı çıkan Osmanlı Meclisi, 1 yıl sonra İngilizlerin emri ve Vahdettin’in onayıyla kapatılacaktı.
Meclis-i Mebûsanın kapatılması üzerine 23 Nisan 1920’de Ankara'da Büyük Millet Meclisi faaliyetlerine başladı ve fiilen ülkeyi yönetti. Bugün – maalesef – Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, “Türk Tipi Başkanlık Sistemi”ne geçildikten sonra, eski gücünü kaybettiğini görüyoruz.
Nasıl ki Osmanlı Mebusan Meclisi’nin kapatılması, Türk demokrasisine ağır bir darbe vurmuştur, günümüzde TBMM’nin yetkilerinin kısıtlanması da demokrasimiz adına bir gerileme olarak görülmelidir.
Tarih gösteriyor ki Büyük Türk Milleti, tek adam tarafından yönetildiği zaman değil, ortak akılla yönetildiği zaman ilerlemiştir.
Günün Sözü
Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir!
Mustafa Kemal Atatürk