Aileler dikkat: Çocuğunuzu ondan uzak tutmalısınız!

Eskişehir Şehir Hastanesi Çocuk ve Ergen Hastalıkları Uzm. Dr. Erol Çiftçi, yaptığı açıklamada, “DEHB, sadece çocuğu değil, aileyi ve çevreyi de önemli ölçüde etkiliyor.” diyerek şunlara değiniyor: “Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun, çocuk ve gençler arasındaki yaygınlığı yaklaşık olarak %10 civarındadır ve çocuk psikiyatri polikliniklerine en sık başvuru nedenidir. Belirtilerin şiddetine göre okul, arkadaş ve aile hayatını değişen derecelerde etkilemektedir. Bu etki ilkokul 1. sınıf öğrencisinin okul ödevlerinin uzun sürmesinden, ergenlik dönemindeki bir gencin davranış bozuklukları ve bağımlılıklarına varan yelpazede görülebilir.” DEHB’nin 3 alt tipi vardır diyen Çocuk ve Ergen Hastalıkları Uzm. Çiftçi: “İlk olarak, dikkat eksikliği. Baskın tipte unutkanlık, dikkatin çabuk dağılması, eşya kaybetme, dinlemiyormuş gibi görünme, dikkat gerektiren işlerden kaçınma gibi belirtiler gözlenebilirken, hiperaktivite belirtileri çok yoktur. İkinci olarak, hiperaktivite. Baskın tipte ise hareketlilik, çok konuşma, çok soru sorma, laf bölme, sırasını bekleyememe gibi belirtiler gözlenebilirken dikkat sorunları ön planda değildir. Üçüncü olarak,  kombine tipte ise hem dikkat eksikliği belirtileri hem de hiperaktivite belirtileri bulunur.” ifadelerine yer verdi.

“Ekran kullanımı çocuklarımızın sosyal ve akademik yaşantılarını etkiliyor”

Çiftçi, ekran kullanımının çocuklara etkileri adına şunları söyledi: “Son dönemlerde çocukların sosyal ve akademik yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen en önemli nedenlerden biri ekran bağımlılığıdır. Toplumda teknolojinin sağlıksız kullanımını ifade etmek için sıklıkla bağımlılık terimi kullanılır. Aslında bağımlılık tıbbi bir tanımlamadır ve polikliniklere ekran bağımlılığı tanımıyla başvuran ebeveynlerin çocuklarının az bir kısmı bağımlılık tanısını karşılayacak şiddette belirti gösterir. Kastedilen daha çok teknolojinin sağlıksız kullanımıdır.” 

“Peki teknolojinin sağlıksız kullanımı bir sebep değil de sonuç ise?”

“Tanı yanlış olduğunda ne yazık ki tedavi edilemeyen bir kısır döngü meydana gelir” diyen Çocuk ve Ergen Hastalıkları Uzm. Dr. Erol Çiftçi: “Ebeveynler teknolojinin sağlıksız kullanımını birçok durum için sebep olarak gösterirler. Çoğu ebeveyn için uyku kalitesini bozan, dikkati dağıtan, kaliteli sosyal ilişkileri engelleyen, ders çalışmaktan alıkoyan, kaygı oluşturan en önemli sebeptir. Peki teknolojinin sağlıksız kullanımı bir sebep değil de sonuç ise? Tanı yanlış olduğunda ne yazık ki tedavi edilemeyen bir kısır döngü meydana gelir.” dedi. 

“Ebeveynlere düşen görev bu boşlukları kaliteli sosyal faaliyetlerle doldurmaktır.”

Uzman Doktor Erol Çiftçi, toplumsal yaşamımızın boşluklarının, çocuk ya da gençleri teknolojik aletlere yönlendirdiğini belirterek, cümlelerini şöyle noktalandırdı: “Teknolojinin sağlıksız kullanımında günümüzdeki toplumsal yaşam biçimimizin etkisi de yadsınamaz. Apartman hayatı olarak tariflenen yaşam şekli çocuklar için bir sosyal izolasyon sebebi olmaktadır. Akranlarıyla sosyal iletişim ve etkileşim, çocuk ve gençlerin ruhsal gelişiminde olmazsa olmazdır. Okul-ev-uyku üçgenindeki boşlukların akran iletişimi ve oyunlarla dolması gerekirken apartman hayatında bu boşluklar mecburen teknoloji ile doluyor. Ebeveynlere düşen görev bu boşlukları kaliteli sosyal faaliyetlerle doldurmaktır. Aksi halde gelişim dönemindeki bir çocuk ya da genç doğası gereği boşluğa tahammül edemeyeceği için teknolojik aletlere yönelecektir.”