Osmangazi Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, 1 Aralık Dünya AIDS günü dolayısıyla açıklama yaptı.
Türkiye’de ilk HIV/AIDS tanımlamasının yapıldığı 1985 yılından beri hasta sayısının giderek arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Elif Doyuk Kartal, “ Dünyada 35 milyondan fazla, ülkemizde ise 2013 Kasım ayı itibariyle 7050 kişi HIV/AIDS ile birlikte yaşamaktadır. Ülkemizde toplumsal baskı, deşifre olma endişesi, hastalığını saklama ve reddetme yaklaşımı risk altındaki kişileri test yaptırmak konusunda kısıtlayıcı bir unsur olmakta birlikte, hastalık konusundaki bilinçlenme arttıkça riskli temas sonrası test yaptıran kişi sayısı artmakta ve bu da tanımlanan vaka sayısını artırmaktadır.” dedi.
BULAŞMA YOLLARI
Hastalığın bulaşma yollarından da bahseden Kartal, “ HIV korunmasız yolla yapılan her türlü cinsel temasla, kan ve kan ürünleriyle, anneden bebeğe gebelikte, doğumda ve emzirmekle bulaşabiliyor. Bu yolların dışında dokunmak, el sıkışmak, sarılmak, aynı yerde oturmak, aynı havayı teneffüs etmek, aynı tabaktan yemek yemek; çatal, bıçak, kaşık, bardağı kullanmak; aynı sauna, duş, havuz, tuvaleti paylaşmak; telefon kulaklığı, gözyaşı, ter ile; sivrisinek, böcek, arı sokması ile HIV bulaşmıyor. Virüsün bulaşmasından en az 15 gün sonra virüse ait antikorların saptanması ile tanı konabilmektedir” diye konuştu.
UZUN TEDAVİ SÜRECİ
Tanı konulmasından sonra uzun bir izlem ve takiben ömür boyu süren tedavi sürecinin başladığını vurgulayan Kartal, “ HIV/AIDS’te tedavinin hedefi virüsü uzun süreli baskılamak, bozulmuş olan bağışıklık fonksiyonlarını düzeltmek ve/veya korumak, yaşam kalitesini ve süresini artırmaktır. Günümüzde hastalığın henüz tam kür sağlayabilecek tedavisi yoktur ancak mevcut tedavi ve koruyucu uygulamalar ile HIV enfeksiyonu kaynaklı ölümler önemli ölçüde azalmış ve HIV/AIDS yaşam boyu ilaç kullanımını gerektiren bir tür kronik hastalığa dönüşmüştür. HIV/AIDS ilaçlarının maliyeti yüksek (aylık 1500-2000 TL) olup, bu ilaçların ömür boyu kullanılması gerekmektedir” dedi.