Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AHaber'de Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Bakan Akdağ, son günlerde kanser yapıyor iddiasıyla gündeme gelen Palm yağı tartışmalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Bakan Akdağ, "EFSA bu konuda bazı açıklamalar yaptı. Ancak risk düzeyi için daha ileri bir çalışma yapılması gerektiğini de söyledi. Şu anda EFSA açısından, Dünya Sağlık Örgütü açısından Palm yağına ilişkin bir kısıtlama kararı yok ama bunun riskli olabileceği ve çalışmaların sürmesi gerektiğini söyledi. Tarım bakanlığımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Palm ya da (trans yağları) kızartma yağlarının kullanılması, bugün risk tespit edilemese bile yarın öbür gün risk olabilir. Biz daha tabii beslenmeliyiz. Günlük gıda tüketimimizin ana maddesi haline getirmemeliyiz. Tabii ürünler tüketmeye dikkat etmeliyiz." dedi.
Murat Akgün'ün gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, yeni anayasa görüşmelerinde CHP'nin sergilediği tavrı eleştirerek, "CHP milletten korkuyor. Ne yaparsa yapsınlar kendilerini kandırıyorlar. 2. tur oyda aynı şeyleri yapmamaları gerekiyor" dedi.
Bakan Akdağ'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle oldu:
"Benim şahsımla ilgili de bir tartışma oldu. Bir CHP milletvekili yanınıza yaklaşıp gözünüzün içine girerek görüntü almaya çalışıyor. Siz bu hakkı nereden aldınız. İnsanın sabrını sınayan davranışlar arasına giriyorlar. Bu teklifi milletimizin huzuruna çıkaracağız."
PALM YAĞI TARTIŞMASI
Biliyorsunuz bu husustaki uygulamalar Tarım Bakanlığı denetimi altında. Bizde bakanlık olarak irtibat halindeyiz. EFSA bu konuda bazı açıklamalar yaptı. Ancak risk düzeyi için daha ileri bir çalışma yapılması gerektiğini de söyledi. Şu anda EFSA açısından, Dünya Sağlık Örgütü açısından Palm yağına ilişkin bir kısıtlama kararı yok ama bunun riskli olabileceği ve çalışmaların sürmesi gerektiğini söyledi. Tarım bakanlığımız bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Palm ya da (trans yağları) kızartma yağlarının kullanılması, bugün risk tespit edilemese bile yarın öbür gün risk olabilir. Biz daha tabii beslenmeliyiz. Günlük gıda tüketimimizin ana maddesi haline getirmemeliyiz. Tabii ürünler tüketmeye dikkat etmeliyiz.
FAST FOOD KULLANIMI
Amonyum hidroksit, Amerikan gıda ve ilaç örgütü tarafından yiyeceklere konulmasına müsaade ediliyor. Ancak Avrupa ve ülkemizde yasak. Herhangi bir gıda fast food zincirinin Amerika'daki ürünlerinde olabilir ama bizde olamaz. Gıda ve Hayvancılık Bakanlığımız da Türkiye'deki denetimlerinde Amonyum Hidroksite rastlamadı. Bakan ve Profesör olarak ben bu fast food ürünlerini tavsiye etmiyorum. Fazla tüketildiğinde çok zararlı gıdalar.
İLAÇ STOĞU YAPILIYOR TARTIŞMASI
Türkiye dünyada ilacı en ucuza satan ülke. Harward'da bir ilaç şirketi yetkilisi bana, Türkiye'nin politikaları yüzünden 2,5 milyar dolar gelir kaybına uğradık dedi. Türkiye bu konuda elinden geleni yapıyor. Biz ilacı çok yakından takip ediyoruz. Şu anda stoktan dolayı piyasada bulunmayan bir ilacımız yok.
GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMI
Bütün dünyada antibiyotiklere direnç tıbbın en büyük mücadele alanlarından birisi. Ne kadar çok antibiyoktik kullanırsanız hastalıkla mücadele o kadar zorlanıyor. Bilimin antibiyotik üretme hızzı, mikropların gelişmesinden daha yavaş. Vatandaşlarımdan istirhamım şu; hekimlerden ısrarla antibiyotik yazmasını istemesinler. Antibiyotik sanki ateş düşürücü, ağrı kesici gibi kullanılıyor. Önümüzdeki hafta antibiyotik kullanımını azaltma konusunda yeni bir döneme giriyoruz. Hızlı bir antijen testi satın alıyoruz. Hastanın başında bu enfeksiyonu yapan mikroorganizmanın virüs olup olmadığını test edecekler. Özel bir yöntemle test edilecek, yüzde 95 doğru cevap veren bir yöntem. Önümüzdeki haftadan itibaren kullanılmaya başlanacak. Vatandaşı bilgilendirmek için spotlar hazırladık. Şu anda eczaneye gitseniz ve doğrudan antibiyotik almaya kalksanız da size vermeyecekler.
OBEZİTE İLE MÜCADELE
Kuzey avrupa ülkelerinde çocuklar günlük düzenli egzersiz yapıyorlar ve böylece bunu alışkanlık haline getiriyorlar. Milli Eğitim Bakanımızla bunu görüştüm, kendisi çok olumlu karşıladı. 2017'de bir kısım okullarımızda bunlara başlayacağız. Obeziteyi önlemek için bu eğitimi zorunlu ve yaygın hale getireceğiz.
FETÖ'NÜN İLAÇ YOLSUZLUĞU İDDİALARI
Meseleyi incelettim. Bunlar öylesine ahlak yoksunu insanlar ki bunlardan her şey beklenir. İlaç takip konusundaki hassasiyetimiz sebebiyle bunlar bu konuda çok fazla mesafe katedemediler. İlaçlarda parmak izi bulunuyor. İlaç piyasaya verilirken o karekod baskısı yapılıyor ve merkezimizde bilgisayarlara o ilaç parmak izi ile giriyor. Biz o ilacın hangi eczaneye gittiğini biliyoruz. Ayrı ayrı her bir kutunun hangi vatandaşa verildiğini dahi biliyoruz. İlaç yolsuzluğu gibi hususlar neredeyse tarihe karıştı. FETÖ ya da başka birileri bunu metaya çevirebilir ama bunu yaygın olarak yapmaları mümkün değil.
ZİKA VİRÜSÜ
Çok yakından takip ediyoruz. Yurt dışından gelen ve virüs şüphesi olan kişiler kontrol ediliyor. Bugüne kadar kimsede bu virüse rastlamadık. Bize halk sağlığına düşen iş yakından bu virüsü takip etmek. Türkiye'de şimdiye kadar bu virüsü görmedik.