ÇUKUROVA Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muhsin Akbaba, mevsim değişikliklerinde gribal enfeksiyonların görülme sıklığının arttığını belirterek önlem alınmasını, yeterli sıvı tüketip dengeli beslenilmesini istedi.
Havaların serinlemeye başladığını anımsatan Prof. Dr. Muhsin Akbaba, bu süreçte insanlarda kas ağrıları, yorgunluk, konsantrasyon sorunu, gerginlik ve uyku bozuklukları yaşanabileceğini söyledi. Kapalı ortamların solunum yolu enfeksiyonlarına yol açabileceğini belirten Akbaba, "Bu süreçlerde havaya uygun kıyafet tercih edilmeli, kapalı alanlardan uzaklaşılmalı. Gribal enfeksiyonlar çocuklar ve yaşlılarda daha ağır seyredebilir. Hastalık süresince istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici-ateş düşürücü, solunum yolu salgılarını azaltıcı ilaçlar kullanılması rahatlatacaktır" dedi.
Gripten korunmanın yolları
Son bir kaç yıldır her sonbahar-kış döneminde gündemimize oturan, zaman zaman paniğe yol açan Grip aslında toplumda korkulan fakat çok iyi bilinmeyen bir hastalıktır.
Tıbbi adı İnfluenzadır. Hastalığı İnfluenza virüsleri yapar. Bunlar A,B;C olarak 3 büyük gruba ayrılırlar. A ve B grupları tipik grip tablosunu yapar. Bu gruplardaki virüsler bazı özelliklerine göre H ve N harfleri ile numaralandırılırlar. Önceki yıllarda ‘Domuz Gribi’ denilen H1 N1 grubu virüs yaygın hastalığa yol açarken, bu yıl H3N2 denilen ve yine Domuz Gribi diyebileceğimiz bir grip türü ortaya çıkmıştır. Grip virüsü ile hastalanan ve virüsü taşıyan canlılar; kuşlar, domuzlar ve insanlardır. İnsanlara bulaşmadan önce hastalık domuzlarda yaygınsa ‘Domuz Gribi – Swine Flu’, kuşlarda yaygınsa ‘Kuş Gribi- Avian İnfluenza’ adını almaktadır. Aslında ilk halleri ile domuzdan veya kuştan insana bulaşmaları zordur. Bu hayvanlarla yakın temas ve virüsün kendi yapısını değiştirebilmesi ile insana bulaşırlar.
Hastalığın hızlı yayılması ve şiddetli seyretmesi virüsün yeniliği ile yakın ilişkilidir. Daha önceki virüslere benzemeyen yeni virüsleri vücudumuz tanımadığı için bağışıklık sistemimiz yeteri kadar hızlı ve etkin çalışamaz.Hastalık daha hızlı yayılır ve daha ağır seyreder. Örneğin daha önceki yıllarda bir çok ölüme yol açan H1 N1 virüsü toplumdaki yaygınlığından ötürü daha hafif seyretmekte, yeni virüs H3 N2 ise daha ağır tablolara yol açmaktadır.
Hastalık damlacık dediğimiz, hapşırma ve öksürme ile hastalıklı insanların ağız-burun bölgesinden saçılan virüs taşıyan salgılarla yayılır. Bu salgıların bulaştığı kirli eller diğer bir yayılma yoludur. Sağlıklı insanlar bu virüsü aldıktan sonra bir kaç gün içerisinde hastalık belirtilerini gösterirler ve bu andan itibaren onlarda bulaştırıcı olurlar. Bulaştırıcılık, hastalık süresince devam eder; yani 3-10 gün arası bulaştırıcılık olabilir.
Grip belirtileri nedeniyle nezle ve soğuk algınlığı adı verilen başka virüslerin yaptığı hastalıklara benzediğinden başlangıçta ciddiyeti farkedilmeyebilir. Belirtileri ; halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, ateş, boğaz ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı, karın ağrısı ishal, bulantı ve kusmadır. Normalde bu belirtiler başladıktan 3-7 gün içerisinde hastalık geriler. Fakat öksürük ve halsizlik daha uzun sürebilir. Özellikle yaşlı, çocuk ve direnci kıran ek hastalığı olanlarda( kanser hastaları AIDS hastaları, Bağışıklık sistemini baskılayan kortizon gibi ilaçları kullananlarda ) daha ağır hastalığa dönüşür. Sinüzit, Zatürre, Orta kulak iltihabı veya tüm vücuda yayılması ile kalp dokularının bile iltihaplanabileceği ciddi tablolar görülebilir. Ayrıca şeker hastalığı, kalp hastalığı ve kronik akciğer hastalığı olanlarda, bu hastalıkları alevlendirip, kötüleştirebilir. Hastalık en çok küçük çocuk ve yaşlılarda ağır seyreder.
Hastalık tedavisinde en önemli konu tanının erken konulmasıdır. Çünkü tedaviye erken başlanması hastalığı daha çabuk iyileştirir ve komplikasyonları engelleyebilir. Tanı için burun sürüntüsünün alındığı hızlı testler ve kandan yapılan testler kullanılabilir. Tedavide virüsleri öldüren ilaçlar, ağrı kesiciler, belirtieri gerileten ilaçlar kullanılır. Hastanın genel durumu kötüleşirse hastaneye yatırılması gerekebilir. İstirahat ve iyi beslenme önemlidir.
Ülkemizde bu yılın virüsü H3 N2 2010 yılında domuzlarda görülürken, 2011 de ilk olarak insanlara bulaştığı saptandı. Daha sonra dünyaya yayıldı. Variant Swine İnfluenza denilen bu hastalık ülkemizde benzeri daha önce görülmediği için daha ağır seyretmekte ve belirtiler uzun sürmektedir. Grip belirtileri görülür görülmez doktora başvurmak önemlidir.
Hastalıktan korunmada en önemli yol hasta insanların istirahati ve izolasyonudur. Hastalar dışarı çıktığında mümkünse maske kullanmalıdırlar. Hastalığın kirli ellerle de bulaştığı unutulmamalıdır. Şimdilik bu virüsün aşısı yoktur. Fakat diğer grip virüslerine karşı mevsimsel grip aşısı yapılabilir. Grip mevsimi uzadığı için daha önce Aralık ayına kadar yapılması önerilen aşının halen yapılabileceği unutulmamalıdır. Vücut direncini yüksek tutmak için iyi beslenmeli ve düzenli spor yapılmalıdır.
Kaynak : İHA