Zamanı gelmiş!..

Zamanı gelmiş!..

13 Aralık 2014 00:30
A
a
Sütiş Eskişehir
Olay bir fakültede geçiyor...
Ders: “İktisat Tarihi...”
Son sınıf öğrencileri bitirme sınavına giriyor.
Öğretim görevlileri sıra ile soruları yazdırıyor.
Sorulardan birinin altında şu cümle yer alıyor:
“Ba-husus-zikrediniz...”
Öğrenciler parmak kaldırıyor:
“Ba-husus ne demek?”
Sınav görevlileri yanıt veremiyorlar ve dersin hocasını bulup salona getiriyorlar.
Hoca şaşırıyor:
“Gerçekten bilmiyor musunuz?”
Bütün öğrencilerden aynı ses:
“Hayır...”
Hoca tahtaya yazıyor ve açıklıyor...
“Ba-husus”:
“Özellikler...”
Öğrenciler yine söz istiyor:
“Peki hocam, zikrediniz ne demek?”
Yazılıyor tahtaya..
“Zikrediniz”:
“Anlatınız...”
Böylece cümlenin tam anlamı da ortaya çıkıyor :
“Özelliklerini anlatınız...”
 ***
Bu olay 1999 yılında ünlü bir üniversitemizin fakültesinde geçmişti...
O günlerde kaleme alırken bile...
“Kara-mizahla dile getirmiştik!”
“Ba-husus” ları zamanı gelince hepimiz öğreneceğiz!
Ve de..
“Bizler de çevremize zikredeceğiz!..”
***
“Milli Eğitim Şeriası!”
Pardon..
“Milli Eğitim Şurası'nda alınan Osmanlıca Sorunlu ders kararından anımsadık olayı...”
Demek zamanı gelmiş!

 Cumartesi öyküsü
Bilgisayar erkek mi, dişi mi?
Bugün biraz “öykü”yü “çağa” yakıştırmayı deneyelim dedik ve sanatçı dostumuz “Erol Şaykol’la yönlendik.
“Bilgisayar erkek mit dişi mi?”
Şaykol, bu konudaki çalışmalarını sütunlarımıza aktardı…
Ona göre, “dişi” olduğunu öne sürenlerin dört nedeni varmış:
1. Tanrı’dan başka kimse onların iç mantığından anlayamaz…
2. Kendi aralarında iletişim kurmak için kullandıkları dil, kendileri dışında kimse tarafından anlaşılmaz.
5. En küçük hatalarımızı bile belleklerinde sonsuza dek tutarlar...
4. Birini alıp evinize getirdiğinizde, maaşınızın büyük bir bölümünü artık hep onun aksesuarlarına harcamanız gerekir...
***
Bilgisayarın “erkek” olduğunu öne sürenlerin de dört nedeni varmış)
1. Pek çok bilgi depolar, ancak bu bilgiyi nasıl kullanacaklarını onlara hep anlatmanız gerekir…
2. Problemlerinizi çözmek için alıp eve getirirsiniz, ancak zamanınızın çoğunu onların problemlerini çözmek için harcarsınız...
3. Çalıştırmak için sürekli düğmelerine basmak gerekir…
4. Birini alıp eve getirdiğiniz anda hata yaptığınızı, yeni daha güçlü bir modelinin piyasaya sürülmüş olduğunu duyarsınız...
Evet, “Şaykol”dan bu kadar.
Karar sizin...
“Bilgisayar erkek mi, dişi mi?”

Günün Sözü
Yasalar adaletsiz ve ters çıksa da, akılsız ve ahmak İnsanlar hiçbir zaman huzursuzluk duymazlar!

Günün İncisi
Kötülük, iyi insanlar uyursa zafer kazanır!

Cuk
Hepinizi harcamak isteyen birine, birbirinizi şikâyet etmeyin!
Kemal Ateş

Günün Sorusu
Bu deniz, kaç mavi eder? Bu gökyüzü, kaç bulut çeker? Bu “AŞK” , kaç para eder?
Mehmet Tuncer

Kolsuz Yaşar'dan
“Büyükşehir Yasası neler getirecek?” diye soranlar vardı...
Yanıtını bulamadık ama…
“Neler götürdüğünü görüyoruz!”

Günün Balı
Düşmanı olmayan erkek karaktersizdir,
Paul Nevman

Kıssa-dan
Şu gerçeği bilin artık...
AKP, Suriye'de iç savaş çıkarmak istedi.
“Batağa saplandı!”
Şükrü Elekdağ
(Emekli diplomat)

Gerilim
Bu Osmanlıca rezaletini en iyi bilen “Atatürk”, zamanı gelince harf devrimini, dil devrimini yaptı. Zor öğrenirsiniz.
Emin Çölaşan

Günün Şiiri
 Altın dişlim
Gel benim canımın içi, gel yanıma
İpek çoraplar alayım sana
Taksilere bindireyim
Çalgılara götüreyim seni Gel
Gel benim altın dişlim
Sürmelim, ondüle saçlım, yosmam
Mantar topuklum, bopsitilim, gel,
Orhan Veli (Varlık-1947)

Günün Olayı   
 Bana basınsız bir hükümetle , hükümetsiz basın arasında bir seçim yap deseniz, hiç duraksamadan ikincisini seçerim.
Thomas Jefferson
(ABD 3. Başkanı)

Günün Biberi
Çözüm süreci neden gizleniyor?
“Demokratik, özerklik gibi kavramların ne içerdiği hangi alt başlıkları taşıdığı da açıklanmalı…”
Halk bunları bilmeli...

 Temel’in kaybolan annesi
Temel'in annesi gece yarısı birden fenalaşmış.
Hemen telefona sarılıp ambulans çağırmış ve hastaneye götürmüşler.
Kadın, Acil Servis'e alınmış. Kalp krizi geçiriyormuş, derhal müdahale etmişler.
Yarım saat sonra Acil Servis’ten çıkan doktor üzgün bir halde Temel'e yaklaşmış:
“Maalesef annesizi kaybettik!”
Temel,”Ulan nasıl olur?” diye bağırmış:
“Daha demin buradaydı...”
Doktorun şaşkın bakışları arasında da üzerine saldırmış ve Urağana “Nasıl kaybedersin!” diye diye pataklamış...

Çırpınan balıklar
Balıkçı Temel’in tezgahına gelen yaşlı kadın, kovanın içinde çırpınan balıkları görünce sormuş:
“Bunlar taze midir?”
“Yok abla” demiş Temel:
“Pil takıp oynatıyoruz!..”

 Rüşvetçi Subaşı!
Nasreddin Hoca'nın bir gün subaşıya işi düşer. Adam haraç alan ve rüşvet yiyen biridir. Hoca fakir, ne yapsan? Bir çömleğe toprak doldurur ve üstüne bal sıvar. Gider, işini görür ve ilamına alır.
Ertesi gün kapısında bir adam biter:
“Şubaşı ilamda bir kusur etmiş, geri istiyor…”
Hoca yutar mı?
“Kusura bakmasın evlat” der:
“Kusur ilamda değil, çömlekteydi...”

Hani bu kadarına da!
Bir dostumuzun yakınları yurtdışından yeni dönmüş...
Kendisine 100’lük bir rakı getirmişler ve sormuşlar:
“Burada kaç para?”
“82.10 TL...”
-Biz kaça aldık, biliyor musun?
“Sadece 39 liraya...”
Rakıyı seven dostumuz donmuş kalmış!
AKP iktidarının hemen her yıl içinde iki-üç kaz zam yaptığı rakı ne hale gelmiş!
İnsan kendi vatandaşını bu kadar kazıklar mı?
“Hani bu kadarına da!”
Deyip bırakmış…
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi