Akıl hastanesine yeni gelen hastayı başhekimin odasına götürmüşler..
Deli şaşkın..
Sağa bakmış..
Sola bakmış..
Gözüne masanın üstünde yanlışlıkla ters konan vazo ilişmiş.
Vazoyu eline alıp kendi kendine konuşmuş:
“Aaa.. Ağzı olmayan bir vazo”
Vazoyu ters çevirince de gülmüş:
“Bak hele.. Dibi de yokmuş”
…..
AKP’de Süleyman Reyhan milletvekilleri ile dolaşıyor…
Özellikle Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Nabi Avcı nereye gitse arkasından ayrılmıyor..
Partililere il yönetiminin kimler olduğunu sorsanız..
Sayabilen çıkmaz..
Son günlerde yanlarına DP’den gelen Mustafa Birsen de katıldı.
Vekiller nerde, Birsen orada...
Birsen yıllardır AKP’liymiş gibi..
Koşuyor..
Koşturuyor..
Ve çok ilginç..
AKP’nin önde gelenlerini sollayan Birsen için partililer sormaya başlamışlar:
“Bu gidiş sonu nerede sona erecek?”
…..
Fıkrayı bilirsiniz..
Adam kendi kendine söyleniyormuş:
“Kuruyorum..
Kuruyorsun..
Kuruyor..
Kuru..”
Arkadaşı sormuş:
“Ne o sende mi parti kuruyorsun?”
“Yok kardeşim” demiş adam:
“Sadece hayal kuruyorum”
…..
AKP’de Ahmet Yapıcı’nın özel bir yeri var..
Kime sorsanız aynı yanıtı alırsınız:
“Partide ağabeydir.. Herkes tarafından sevilir sayılır.”
Yapıcı’nın bir özelliği de:
“Sabırlı ve hoşgörülü olmasıdır”
Dikkati mi çekiyor...
Yapıcı gelişmelerde beklentilerin aksine hep sessiz kalıyor..
Birkaç kez sordum..
“Taş yerinde ağırdır ”dedi ve ekledi:..
“Partide ekip önemlidir.. Kişisel çıkış işe yaramaz..”
…..
AKP’de yalnız Eskişehir’de değil..
Ülke genelinde :
“Cumhurbaşkanlığı seçimi” bekleniyor..
Genel Başkan Erdoğan aday olacak mı?.
Erdoğan’ın dışında aday olan kişi seçimi kazanacak mı?..
Yalnız Cumhurbaşkanlığı için değil..
Ülke siyaseti ve iktidar partisi adına çok önemli sorular yanıt bulacak çünkü…
Ve çok ilginç
“Mahmudiye seçimi gelişmeler için ders olacak mı?”
Günlerin getirdiği
Büyükerşen’i kimse tanımaz ki
Önceki, gün bir okurum arayp “Belki okumadınız. Size bir yazı gönderiyorum. Lütfen değerlendirir misiniz?”deyince “Konu nedir?. Çok mu önemli?” diye sordum.. Kısaca yanıt verdi “Alınca öğrenirsin!..”
Yazıyı merak edip okudum.. Sabah’ın(!) ünlü yazarı Engin Ardıç’a ait bir yorumdu.. Bay Ardıç CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylarını yorumluyor ve diyordu ki “En iyi çözüm gene de Deniz Baykal. Sarıgül fiyaskosundan sonra sesi ufak ufak duyulmaya başladı. Cumhurbaşkanlığını kaybedince parti içinde eli zayıflar. Bir daha dirilemez.. “
Ve bay Ardıç devam ediyordu: “Yok başka adam yok işte..Yok..” Ardından da Eskişehir’e, dolayısı ile Prof.Dr. Yılmaz Büyükerşen’e atıyordu taşı:
“Eskişehir dışında kimsenin tanımadığı Yılmaz Büyükerşen’i göstersen, görevden ayrılmak zorunda kalacağı için, kaybedince, bu ilin belediyesi de elden gidecek.. Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgur da bitecek..”
Yazının devamına girmek istemiyorum. Tarihi 1 Haziran 2014 olduğu için isteyen bulup okusun.. Benim değinmek istediğim basında son günlerde türemeye başlayan “yağcılık” olayı. Büyükerşen’e sormak lazım.. Ardıç’a ne zaman dokundu acaba? Tanınmıyor, dediği halde, Büyükerşen’e laf atan Ardıç’ın sıkıntısı nedir anlamak zor…
---Bağlar Caddesini yazdınız—
Dün günlerden Pazartesi’ydi.. Bir okurum arayarak “Yazılarınızı okuyorum..
Geçen gün Bağlar Caddesini yazdınız.. Trafik olayına değindiniz.. Cadde boyuna sağlı sollu park etmiş araçlardan söz ettiniz.. Bende bu araçlardan zarar gören bir esnafım” dedikten sonra şöyle konuştu: “Bağlar caddesinde Pazartesi günleri halk pazarı kurulur.. Bu pazarın hangi sokağa hangi caddeye kurulduğunu bilen olmaz.. Bunu ancak pazarcılar bilir. Bazen aracınızla girdiğiniz sokaktan çıkamazsınız.. Benim değinmek istediğim, işte bu sokaklar.. Kim bakar, nasıl bakar bilen olmaz.. Oysa Pazar kurulacak yerler belliydi. Şimdi hepsi biribirine girdi..”
Okurum Bağlar Caddesi’nde park etmiş araçların bir türlü disiplin altına alınmadığını da anlatarak “Belediye otobüsleri de alıştı. Durak dışı yolcu indirip bindiriyor. Minibüslere kimse ses etmiyor. Her el kaldıran yaya için trafik sıkı olsun olmasın minibüsler duruyor. Durunca da, arkadan gelen araçlar yüzünden trafik karışıyor. Buna çareyi kim bulacak acaba?”diye konuştu..
Sözün özüne gelince..Bağlar Caddesi yalnız Pazartesi günleri değil. Haftanın hergünü ve günün her saatında denetim istiyor..