Eskişehirspor yönetimi, Osman Taş’ın, ‘kafasına göre’ takılmasına bir güzel izin verdi; yaşanan kabul edilemez olay karşısında ‘gık’ bile demedi
Eskişehirspor’un Keçiörengücü’yle berabere kaldığı günün sabahında, Osman Taş’ın, Eskişehirspor’un başına tekrar geçebileceğini kaleme almıştım.
*
Ve Osman Taş, Esstore’da bir basın toplantısı yaparak başkanlığa geri döndüğünü açıkladı.
Ancak görülüyor ki, Osman Taş’ın bu kararından, kulübün çoğu yöneticisinin haberi yok!
*
Yani Osman Taş’ı, kulüp yöneticileri ikna etmemiş; dahası, çoğu kulüp yöneticisi bu karardan rahatsız olmuş.
Dolayısıyla Osman Taş’ın verdiği bu karar, yalnız ve yalnız kendini bağlıyor!
*
Ama olmaz, olamaz, olmamalıdır!
Sen çık, “bir dolu suçlamayla ben bırakıyorum, artık oynamıyorum” diyerek çek git.
Daha sonra “ben geri döndüm, verin misketlerimi” diyerek ağla.
Olacak şey mi bu?
*
Sınıf başkanlığından istifa eden çocuk bile yapmaz bu mızmızlığı!
*
Sadece Eskişehirspor için geçerli değil, kurumsal yapısı olan hiçbir yerde böylesine abes bir durum yaşanmaz.
Dahası, yaşanmasına da izin verilmez.
Ancak Eskişehirspor yönetimi, Osman Taş’ın, ‘kafasına göre’ takılmasına bir güzel izin verdi; yaşanan kabul edilemez olay karşısında ‘gık’ bile demedi.
*
Öte yandan…
Yahu kardeşim, böylesine önemli bir açıklama, ticari bir işletme olan Esstore’da yapılabilir mi?
Bu nasıl bir kafa?
Bu nasıl bir ciddiyetsizlik?
Bu zat, Eskişehirspor’umuzu ne zannediyor?
Dingo’nun ahırı mı?
Yoksa kendi şirketi mi?
*
Bir de…
Beyefendiye bak, beyefendiye!
Kalkmış, hem doğru olmayan bir biçimde “misketlerimi geri verin” diyor; hem de “İstanbul’da kaynak bulacağıma inanıyorum” ifadesini kullanıyor.
Yetmiyor, yurtdışı bağlantılarını Eskişehir’e getireceğini söylüyor.
*
Arkadaş, kongre salonunda, “kaynağım ve projelerim hazır” diyen Osman Taş değil mi?
Evet.
Aynı Osman Taş’ın, ne kaynağının ne de projelerinin olmadığını, geçen süre zarfında öğrendik mi?
Öğrendik.
Zira eksi altı puan cezası yedik.
Başka eksi puanlar da kapımızda.
Transfer tahtasını açamadık.
Kulüp lisansı alma noktasında can çekişiyoruz.
Futbolcuların, antrenmana çıkmayarak Osman Taş’ı protesto ettiklerini de anımsayalım.
*
Şimdi, Osman Taş çıkmış sahneye, “İstanbul ve yurtdışından kaynak getireceğim” diyor.
Yani, buna kim inanır Allah aşkına?
*
Hatırlayın…
Kongreden önce, iyi niyetle bir toplantı yapılmış, “ortak listeyle hareket edelim, birlik olalım” denilmişti.
Bu birlik çağrısını, Osman Taş kabul etmemiş, “listem ve kaynağım hazır” demişti.
Yahu, böyle bir garabet olur mu?
*
Düşünün, Osman Taş, bu kulübün başına neler getirdi…
Önce, ortak listeyi kabul etmedi, dolayısıyla birlik ve beraberlik içinde kulübün yönetilmesini reddetti, ciddi bir ayrışma süreci başlattı.
Sonra, “listem hazır, kaynağım var, kimseye eyvallahım yok, dilenci değiliz” dedi; bir baktık hiç biri doğru değil, kulüp battıkça batıyor.
En sonunda, “ben gidiyorum, haydi başınızın çaresine bakın” dedi; ancak istifasını sürüncemede bırakarak kulübün tartışılmasına zemin hazırladı.
Şimdi gelmiş, hiçbir şey olmamış gibi, “ben döndüm” diyor; dolayısıyla bu sefer de, yönetimde bulunanların kendi içerisinde tartışmasına ve ayrışmasına zemin hazırlıyor.
*
Tüm bu anlattıklarımdan hareketle şunu söylemek istiyorum.
Osman Taş, bu kulüp için zarar-ziyandan başka bir şey değil.
Ve yönetim içerisinde kaldığı her bir dakika, iddiayla söylüyorum ki, kulübümüz daha da dibe batacak.
O nedenle…
Ya kulüp yöneticileri, Osman Taş’ı yönetimden düşürecek.
Ya da olağanüstü kongrenin toplanması için karar alacak.
Bunları yaparken de vakit kaybetmeyecek, ivedilikle harekete geçecek.
*
Çünkü…
Kulübün kurumsal yapısına olan güven, ‘tamamen’ ortadan kalkmak üzere.
O nedenle mevcut yönetimin, Eskişehirspor için tarihi bir sorumluluğu var.
Eğer, kulübü, bu haliyle devam ettirirlerse, yaşanacak olan yıkıcı sonuçların hesabını veremezler.
Büyük bir vebalin sahibi olurlar.
O nedenle derhal harekete geçmeliler, şu Osman Taş mevzusunu bir an önce çözmeliler!