İki yeni muhacir yaşamlarında hiç görmedikleri deveye rastlayınca şaşırıp kalmışlar...
Biri alttan alıp ne olduğunu diğerine sormuş.
Arkadaşı da bilgiçlikle yanıtlamış:
"Onlar üledir, üle!”
Bu küçük esprinin arka yüzü de olabilir.
Çok iyi bildiğimizi sandığımız konulara da deve gibi bakabiliriz!
"Örneğin cinsellik..."
Bilmeyen var mı?
"Ohooo, deve kadar!"
***
Hani şaka-maka takılırken, ne kadar, ilgisi olduğunu da Malezya Müftüsü "Zakaria Efendi"den öğrendik!..
Adam fetva veriyor:
"Eşleri istiyorsa, kadınlar deve üstünde bile eşleri ile cinsel ilişkiye girmelidirler..."
Böylece, yüzyıllardır insanlığın merakla beklediği olaya ve pozisyona nihayet izin çıktı...
Ve de iş artık..
"Deve üstü akrobatik hünerlere sahip bir eşe kaldı..."
***
"Cihan Yıldırım"m "Vebal" başlıklı etkili bir yazısı vardı...
Cuma namazında, imam Diyanet’in yaptırdığı eğitim merkezi için cemaatten yardım istemiş...
Şöyle bir düşünmüş Cihan:
"Diyanet’in paraya ihtiyacı olsa, başkanı bir milyonluk Mercedes'e biner mi?"
Kaldığı lojmana jakuzi de koydurmuş adam...
"Yürümüş gitmiş Cihan..."
***
"Bahri Yücel " hocamız da, "Sonhaber"de hurafeleri anlatmış…
Çoğunun dinle ilgili olduğunu belirterek 36 örnek vermiş... 22. maddeye dikkat!
"Çocuğu olmayanlara deve dili yediirmek..."
Zavallı deve!..
Hem üstünde alem yap, hem de dilime ye!..
“Yok artık, deve!”
Haklıymış muhacir...
“Onlar üleymiş, üle!..”
"Eskişehirli asla kendini satmaz!”
Bu söz araştırmacı yazar arkadaşımız "Ahmet Atuk"a ait...
Eskişehir'in bugününü "bir cümleyle özetledi:
"Kentteki değişimi görmemeye körlük bile yeterli değildir..."
Yıllarca geçmişini araştırıp yazdığı, fotoğraf ve kartpostallarını biriktirdiği bir Eskişehir aşığıdır Atuk... Bakın neler diyor?
"Benim inandığım Eskişehir halkı tutarlı ve vefalı insanlardır. Üç-beş torba kömür ve gıdayla hiçbir Eskişehirli kendini satmaz. Bugün Yılmaz Büyükerşen Eskişehir için çok ayrı bir şanstır. Belediyecilik açısından göreve geldiğinden beri, bırakın Eskişehir'i, bırakın Türkiye'yi, uluslararası platformlarda şehri tanıtan efsane bir kişidir...."
Bu arada AKP Hükümeti'ni de milletvekilleri ile eleştiriyor Ahmet abi :
"Yaptıkları tek şey Büyükşehir Belediyesi'nin icraatlarını engellemek ve iş yaptırmayarak Eskişehir'i cezalandırmak ,"
Bu söyleşiden sonra soru yönelttik:
" AK Parti mi dedin, AKP mi?"
Konuşmamızda hep "AK Parti" olarak geçiyordu...
Atuk'un yanıtı:
"Galiba AK Parti dedim..."
İyi tanırız kendisini..
"Fazla araştırdığı zaman dili sürçe!"
7 Haziran'daki seçimler için Eskişehir tahminini de sunalım Ahmet Atuk'un:
"CHP: 3, AKP: 2, MHP: 1...”
" Uyan uyan, zengin olduk!"
İki Karadenizli tüm uyarılara karşın Amerika'ya çalışmaya gitmişler. Kapı kapı aramışlar, iş yok... Derken bir barın önünde ilan görmüşler:
"Kızılderili'nin kellesine 50 dolar verilir."
Hemen ona buna sorup Apaçilerin yerini öğrenmişler ve koyulmuşlar yola...
Bir gece yorgunluktan bitip kalmışlar ve bir ağacın dibinde uyuya kalmışlar...
Ertesi sabah Dursun daha önce uyanmış ve ne görsün?
"Etraflarını yüzlerce Apaçi sarmış..."
Hemen Temel'i dürtmüş ve "Uyan, uyan kardeşim" demiş:
"Zengin olduk gitti!.."
Kıymetli eşya
Evin hanımı işe yeni başlayan hizmetçiye eşyaların değerini anlatıyormuş:
"Bak şu yemek masası var ya, taa 14. Lui'nin sarayına kadar gidiyor, dikkat et!"
Hizmetçi, "Merak etme hanım" demiş:
"Bizimkiler her ay icra dairesine gider ve gelir. Hiçbir şeycik olmuyor valla!"
Çocuktan al haberi!
"Büyüğünce ne olacaksın?"
- Öğretmen.
"Dayak yersin, yerlerde sürünürsün, üstelik yıllarca atama beklersin!"
-O zaman asker olurum.
"Ya hapse girersin, ya da şehit olursun!"
- O zaman doktor olurum.
"Hasta yakınları saldırır, hatta öldürür!"
- Avukat olurum, hakim olurum, savcı olurum.
"Yine tehlikeli olursun!."
- O zaman ben de büyümem, çocuk kalırım.
"Okul sütü ile zehirlerler!"
-Keşke doğmasaydım o zaman.
" O da mümkün değil, kürtaj yasak!"
Günün Balı
"Hukuk, davalara göre işliyormuş.
Eeeee! Ne demişler?
"Davul dengi dengine çalar!"
Balthör
Günün Sözü
Gülmenin yasaklandığı yerde, genellikle ağlamak da serbest değildir!
Jerzy Lee
Cuk
Halk büyük yalan söyleyemediği için devletin söylediği büyük yalanları doğru zanneder..
Adolf Hitler
Kıssa-dan
Rumelihisarı’nda konser ve tiyatro yapılan alana mescit yapılıyor!
Dinin sömürü aracı olduğu günümüzde en büyük şov ibadet oldu!
Akif Kökçe
Gerilim
Opera ve tiyatro gibi yerlere mescit yapı¬lıyor.
"İki cami arasında binamaz" sözü gibi şimdi de “iki perde arasında bir namaz” diyeceğiz ha...
Haldun Ertem
Kolsuz Yaşar'dan
Eğer dünya gerçekten delikanlı olsaydı...
"Yuvarlak olmazdı abi!”
Buğday ve koyun
İktisatçı "Süleyman Yaşar"dan ilginç saptamalar:
-Tek partili 1935-1940 yılları arasında kişi başına buğday üretimi 266 kilogramı buluyordu. Oysa 2014 yılı sonu itibariyle kişi başına buğday üretimi ancak 244 kilo oldu.
Yine "Atatürk" döneminde 1938 yılı dikkate alındığında Türkiye’de koyun sayısı 26 milyon düzeyindeydi. Ve nüfus 16 milyon olduğundan kişi başına yaklaşık iki koyun düşüyordu.
"Şimdi bir koyunun üçte biri düşüyor..."
İktisatçı "Yaşar", tarımı ihmal ettiğimiz için enflasyonun yükseldiğini söylüyor:
“Son 13 yılda tarım geriye gitti. Bu nedenle de gıda fiyatları arttığından Merkez Bankası enflasyonla mücadelede çaresiz kaldı.”
Günün Şiiri
Yeni baştan
Sonra karanlık bir yeşil suydu o Boğulduğumuz
İşte o hiçlerdi, bir onlardı ardından
Koşup koşup durduğumuz
İşte bir koca dişli bu kurulu düzenin
Aldı bizi ezdi bizi
Şimdi soluksuz, uysal
Şimdi yenik
Varıp gidelim haydi, dursuz duraksız
Varıp silik yaşamlara
Bir pis gibi, bir kötü gibi böcecik
Yeni baştan başlamanın yolu bu!
Sunullah Arınsoy (Varlık-1958)
Günün Olayı
Gazeteci Sedef Kabaş "17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı veren savcının ismini unutmayın" mesajını paylaştı.
İnsanlar artık hatırlanmak değil, unutulmak için mücadele veriyor!
Günün Biberi
Dile kolay, tam 13 yıllık iktidardalar...
Diyorlar ki, "Tabuları birer birer yıkıyoruz ve devam edeceğiz."
Evet!
“Tabuları yıkıyor, tapuları dikiyorlar!”
Akif Kökçe
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...