Yine küt diye söyledi: Ekonomik kriz var!

31 Mart yerel seçimleri sonrası, ne CHP’de, ne de AK Parti’de, işler bir türlü yoluna girmedi.
CHP’liler, olağanüstü kongre tartışmalarıyla uğraşıyor, 2024’teki belediye seçimlerine ilişkin hesaplar yapıyor.
AK Partililer ise seçim yenilgisini birinin üzerine yıkmak için günah keçisi arıyor; dahası, il başkanı olmak isteyenler farklı çalışmalar yürütüyor ve ayrıca ‘yeni parti’ye kimin ya da kimlerin geçebileceği üzerine üretilen çeşitli senaryolarla boğuşuyor.
 
*
 
İşte, böyle bir ortamda, AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan medya çalışanlarıyla bir araya geldi ve önemli açıklamalarda bulundu.
 
*
 
Yoğun olarak CHP’li belediyelerin konuşulduğu toplantıda, Çalışkan, belediyelerin bütçelerini har vurup harman savurduğunu öne sürdü.
Çalışkan’ın belediye bütçelerine ilişkin görüşleri şöyle…
 

• Belediye bütçesinden, belediye şirketlerine kaynak aktarılmasına, hiçbir zaman ‘olur’ demeyeceğiz.

 

• Belediyeler, meclis üyelerinin ödentilerini dahi kaç gün sonra ödüyorlardı ya da ödeyemiyorlardı. Bu yıla bakmayın. Geçen yıla da bakmayın. Beş yıl öncesine bakın. Bunları dahi ödeyemiyorlar. Belediyelerimizin tamamının borcu var. Her bir belediyenin birer kat borcu var.

 

• Belediyeler seçim kazanma endişesiyle hareket ediyorlar. Bu yönde harcanan bütçeler var.

 
*
 
Tabii sadece belediyeler konuşulmadı.
AK Parti’nin kongre süreci, kamu kurumlarıyla ilişkiler, milletvekilleri arasındaki sürtüşmeler, seçimin neden kaybedildiği de masaya yatırılan konular arasındaydı.
 
*
 
Çalışkan, kongre sürecine ilişkin net konuştu, “bize genel merkez devam et derse devam ederiz, senden daha iyi yapacak birisi var derse gider avukatlığımıza bakarız” açıklamasını yaptı.
Ancak ciddi bir serzenişi vardı.
Bazı partililerin, ortada hiçbir neden yokken “il başkanı değişsin” şeklinde bir algı içerisine girdiklerini söyledi.
Çalışkan’ın o cümlesi, şöyleydi: “Diyorlar ki il başkanı değişsin. Peki, gerekçe? Gerekçe yok. Hele o bir kalksın, biraz da biz oturalım mantığı var bazılarında.”
Dahası da var…
Çalışkan, basında ve sosyal medyada şahsı aleyhinde çıkan yazıların bazıları tarafından toplandığını ve AK Parti Genel Merkezine ‘şikayet’ olarak iletildiğini söyledi. Ancak aleyhte çıkan yazılara verilen cevapların, hiçbir şekilde iletilmediğini de ekledi.
Çalışkan’ın o cümlesi de, şöyle: “Arkadaşlarımızın yazdığı yazıları, bazı arkadaşlarımız üst üste koyup genel merkeze götürüyorlar. Ama cevap? Cevap yok tabii. Önemli olan onların götürdükleri.”
 
*
 
Gelelim AK Parti milletvekilleri arasındaki sürtüşmeye.
Şahsi olarak ben, milletvekilleri arasındaki sürtüşmenin, seçimin kaybedilmesinde önemli bir rol oynadığını düşünüyorum.
Çalışkan ise, milletvekilleri arasında sürtüşme olduğunu kabul ediyor, fakat seçimin kaybedilmesinde önemli ölçüde etkisinin olmadığını savunuyor. Beri yandan, belediye başkan adayı tercihlerinin de, seçimin kaybedilmesinin nedenleri arasında yer alabileceğini ama yine ciddi etkisinin olmadığını vurguluyor.
Peki, AK Parti, seçimi neden kaybetti?
İşte, Çalışkan’ın cevabı: “Milletvekillerinin sürtüşmesi ile belediye başkan adayları tercihi seçimin kaybedilmesi noktasında faktör olabilir. Ama en büyük faktör, hemşerilerimizin gönlüne giremememiz.”
 
*
 
“Milletvekilleri arasında sürtüşme var” dedik ya…
Konuyu biraz daha açmak istiyorum.
Şu anda Eskişehir’de konuşulanlardan bir tanesi de, “şu il müdürü şu vekilin adamı, bu il müdürü bu vekilin adamı, şu vekil şu il müdürünü görevden aldırıp kendi adamını oraya yerleştirmek istiyor” konusu.
Çalışkan, bu meseleyi ‘sürtüşme’ olarak değil, ‘uzmanlaşma ve takip’ şeklinde değerlendiriyor.
İşte, Çalışkan’ın o ifadeleri: “O, onun adamı; bu, bunun adamı olabilir. Aslında olması gerektiği kanaatini de taşıyorum. Nasıl ilçelerimize ilişkin bir paylaşım yapılmışsa vekillerimizin arasında… Bizim şehrimizde de kamu kurumlarına ilişkin bir sorumluluğun olması gerektiğini düşünenlerdenim. Nasıl olmalı? İl müdürlükleri ve kamu işletmeleri, bunların bölünmesi ve her bir vekilimizin o konuyla ilgilenmesi gerektiği kanaatindeyim. Çünkü bu şekilde hem bir paylaşma olur, hem de o konuya ilişkin ciddi bir branşlaşma olur. Dolayısıyla ilgili kurumda ne olursa, anında bilgi sahibi olunabilir.”
 
*
 
Hükümetin, şehrimize kazandıracağı ciddi bir yatırım var.
Kazandıracağı diyorum, çünkü aşağı yukarı beş yıldır bekliyoruz.
Yenikent’te bulunan olimpik yüzme havuzundan bahsediyorum!
Çalışkan bu noktada hiç eveleyip gevelemedi ve net bir açıklamada bulundu.
Dedi ki: “Yenikent yüzme havuzunun ne zaman biteceğine ilişkin süre vermek pek kolay gözükmüyor. Ekonomik koşullar ve belki müteahhittin stratejik hataları o projeyi biraz yavaşlatıyor. Umut ediyoruz en kısa zamanda halkın hizmetine kavuştururuz.”
 
*
 
Evet…
Zihni Çalışkan’ın gündemdeki birçok konuya ilişkin ifadelerini okudunuz.
Söz konusu ifadelerin, uzunca bir süre kamuoyu nezdinde tartışılacağı su götürmez bir gerçek.
Niye?
Hani bir yazımda, “AK Parti’nin Kazım Kurt’u Zihni Çalışkan” demiştim ya.
Hah, işte o nedenle.
Yani, lafı dolandırmadan, küt diye söylediği için.
Tıpkı, yine aynı toplantıda “ekonomik kriz var, var, eyvallah” dediği gibi…