Geçtiğimiz haftaların yoğun gündeminden dolayı yazmaya fırsat gelmemiş olan önemli bir ziyaretten bahsederek başlayacağım bu haftaki yazıma... Bulgar Bilimler Akademisinde hizmet veren Bilgi ve İletişim Teknolojileri Enstitüsü bünyesinde İletişim Sistemleri ve Servisi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Rumen Andreev ve aynı Enstitüde araştırmacı Dr. Nina Dobrinkova ve Valentin Marinov'un yer aldığı heyet, geçtiğimiz haftalarda Yer ve Uzay Bilimleri Enstitümüze ziyarete geldi. Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü öğretim üyeleri Prof. Dr. Yücel Güney’in yürütücülüğünü yaptığı, "Eskişehir Yerleşim Yerinde, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Teknikleri Kullanılarak Geoteknik, Yapı ve Jeofizik Bilgi Sisteminin Oluşturulması" isimli projeyle ilgili olarak, Prof.Dr.Yücel Güney, Yrd. Doç. Dr. Emrah Pekkan ve Yrd. Doç. Dr. Uğur Avdan tarafından bir sunum gerçekleştirildi. Ayrıca ziyaretin temel gayesi olan özellikle “afet zararlarının önlenmesi ve azaltılması – afet yönetimi konusunda kullanılabilecek bir yazılımı Avrupa Ülkeleri’nde kullanılmak üzere bir Avrupa Birliği projesi olarak geliştirmek” amacıyla karşılıklı bilgi alışverişinde bulunuldu ve bu kapsamda Enstitümüzün geliştirdiği bu amaçlı bütünleşik bir afet bilgi sistemine altlık teşkil edebilecek web tabanlı CBS yazılımını Bulgar meslektaşlarımıza sunma fırsatımız oldu. Yapılan bilgilendirme toplantısının ardından Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü tarafından geliştirilen web tabanlı CBS yazılımının ilk etapta Bulgaristan’da küçük bir alanı kapsayan pilot bir bölge çalışmasıyla test edilmesine ve yapılan test çalışması sonucunda ise benzer bir projenin Avrupa Birliği Projesi kapsamında daha geniş bir alana uygulanmasına karar verildi.
Peki Bulgar Bilimler Akademisi ile işbirliği neden önemli. Bunun önemini kavramak için Bulgar Bilimler Akademisi’nin tarihçesiyle başlayabiliriz. Bulgar Bilimler Akademisi’nin tarihçesiyle başlayalım. Bulgar Bilimler Akademisi, Bulgaristan Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıyken Romanya’da kurulmuş. Kurulmasının hemen sonrasında periyodik bir dergi yayınlamaya başlamış ve 1878 yılında Bulgaristan’ın bağımsızlığını ilan etmesiyle Sofya’ya, Parlamento Binası’nın yakınında kendi binasına taşınmış. Bu kısa tarihçesinden anlaşılacağı gibi, Bulgar Bilimler Akademisi oldukça köklü ve Bulgaristan’ın sosyal, ekonomik, akademik ve siyasi yapısının şekillenmesinde önemli görevler üstlenmiş, şu anda on bine yakın araştırmacı ve akademisyenin görev yaptığı, dünyanın en saygın bir bilim kurumlarından biri... Kendi kişisel deneyimle ifade etmem gerekirse, benim bugüne kadar birlikte çalışma fırsatı bulduğum eski Doğu Bloku ülkelerinde yetişmiş bilim insanlarının tümü, temel bilimler konusunda oldukça donanımlı, kendi alanlarında son derece önemli çalışmalar yapan kişilerdir. Dolayısıyla Bulgar Bilimler Akademisi ile başlatacağımız bu çalışma oldukça büyük önem taşımaktadır. Dileğim bu işbirliğinin çok farklı alanlara da yaygınlaşarak, çok daha güçlenmesi...
…………………………
Geçtiğimiz hafta içinde yoğun gündem içinde Türkiye’yi 2023 hedeflerine taşımak için son derece önemli olan, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Kabul edilen bu planla ülkemizin 2013-2018 yılları arasında kalkınması açısından önemli olan stratejiler ortaya kondu. Detaylı inceleme fırsatım olmadı, ancak kendi çalışma konularımla ilgili hızlı bir değerlendirme yapmak gerekirse, çevre ve enerji politikaları, karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik stratejiler açısından planda beklediklerimi tam olarak bulamadım. Bunun temel sebebi, bu konularda şu anda da sürdürülen politikaların sürdürüleceğine ilişkin bilgiler verilmiş olmasına karşın, ortaya konan sayısal hedeflere nasıl ulaşılacağı konusunda politikalar ve programlara yönelik bilgileri bulamamış olmam...
………………………
Tweeter hesabımdan ve Facebook sayfamda “Yeşil Bina” başlığı ile birçok kişinin ilgisini çekebilecek “Bosco Verticale - Dikey Orman” isimli Milano’da inşaa edilecek, 40.000 metrekarelik bir yapının projelerini paylaştım. Şehirlerde yapısal gereksinimleri karşılarken, bir yandan da karbon emisyonlarını azaltmayı hedefleyen proje, Stefano Boeri, Gianandrea Barreca, Giovanni La Varra’dan oluşan mimari tasarım ekibi, Emanuela Borio, Laura Gatti’den oluşan peyzaj tasarımı ekibi tarafından, BOERISTUDIO adına gerçekleştirilmiş. Darısı şehirlerimizin başına… Herkese iyi haftalar...