Eski yunan meyhanelerinde toprak kadehlerle içki içilirmiş.
Birbirini çok seven dostlar, uzak düşecekleri ayrılık gecelerinde meyhanede buluşur, içkilerini içer, sohbet edermiş.
İki dosttan her biri, kırdığı kadehinden bir parçayı alıkoyar, diğerini arkadaşına verirmiş.
Bu kadeh parçasına da “Symbolon” denirmiş.
Bu sözcük yıllar sonra “sembol1” olarak bizim dilimize de girmiş...
Ayrılık gecesinde kadehlerini kıran dostlar, bir daha buluşabilirlerse, ellerindeki yarım kadehleri birleştirir, dostluklarını, duygularını yeniden yaşarmış...
Bazen düşünürüz de...
“En son ne zaman kırmıştık Yılmaz Hoca ile kadehleri?”
Galiba 10 yıl oldu...
Her seçim döneminde, hatta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bile...
“Hoca bir yerlere gönderilmek istenir!”
Bir başka anlamı daha var tabii:
“Büyükerşen’den kurtulmak!..”
Yine seçimler geliyor, yine Hoca için adaylık yazıları dile getiriliyor...
Ama son “Kılıçdaroğlu” ziyareti...
“Symbolon'a benzedi!...”
“Kırılan kadehler zor birleşir artık!”
Son araştırmaya göre, insan sık sık rüya görürse IQ'su yükselirmiş...
“Bizim Hoca uyumuyor ki rüya görsün!”
Bilmece değil, hava raporu gibidir IQ’su...
“Gündüz 26, Gece 26...”
Amerika’nın keşfine yakışanlar
Tayyip Bey'in Amerika'nın Müslümanlarca keşfedildiği yolundaki sözleri de tarihe geçti...
Yakıştırmalar sürüyor...
Aziz Nesin'in savlarından başlayalım...
“Niyagara Şelalesi” adını nereden almış?
Akıncılarımız, Amerika'ya adım attıklarında şelaleyi görünce, birbirlerine hayretle bakarak, “Ne yaygara?” diye bağırmışlar...
Böylece yaygara türeyerek “Niyagara” olmuş!
Yine ustaya göre, akıncılarımız “Amazon Nehri”ni görünce de, “Amma uzun!” diye söylenmişler... “Amazon adı böyle türemiş!”
“Meksika” adını “Eksik hat” sözcüğünden almış...
Hatta Brezilya bile adını, bir akıncımızın tepesini attıran Brezilyalı'ya “Bre rezili” diye bağırmasından almış... Sağol en büyük usta!..
Yeni hamamdaki keseci
Erkekler'den emekli olmuş ve Yeni Hamam Kaplıcaları'nda çalışmaya başlamış “Alaaddin Bey...” Tecrübeli bir kesici yani...
Geçen gün keselerken “Kaç yaşındasın?”
diye sorduk... “55” dedi ve, “Sen de 71 falan gösteriyorsun” diye devam etti...
“Çok uzattın, 64” karşılığını verince de, şöyle bir baktı ve noktayı koydu:
“Çok hızlı yaşamışsın o zaman!”
Küçük Emrah ve Recep Baba
Ermenek’te oğlunu kaybeden “Recep”Baba'nın yırtık lastikleri görününce devlet 11 lira masrafa girip ona yepyeni bir çift lastik verdi... Kösele vermedi ki ayağı alışmasın.
Recep Baba gazetecilerle konuşurken dedi ki:
“Dişlerim yok. Yoksulluk nedeniyle gidip taktıramadık...”
Aynı gün gazetelerde “İyi dişleyen” birinin Haberi vardı...
Hani şu reklamlarda hamburgeri dişlerken “Benim acım bana yeter” diyen “Küçük Emrah”ın haberi...
Bir diş atmış, tam 2 milyon 800 bin lar kazanmış...
Hakkıdır... Helal olsun...
“Ama gerçekten özel bir ülkeyiz!”
Bunun için dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasına girmişiz, önümüzdeki yıl “G20” nin başkanlığını yapacağız…
Tüm bu arada “Recep” diye biri çıkıyor ve “ayağımda ayakkabı yok, fakirlikten dişlerimi taktıramıyorum” diyor...
Eskiden bu tip adamlara “Komünist” denirdi...
Hala var demek ki!..
De Bakey'ın tamirci rakibi
Dünyanın en ünlü kalp doktora “De Bakey”ın arabası bozulmuş, tamirciye götürmüş.
Tamirci, arabanın kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek “Size bir şey soracağım” demiş:
-Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Örneğin, ben şimdi itina ile kaputu açtım ve bir bakışta problemin nerede olduğunu anladım. Kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim. Hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım…
“Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar, kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?”
Bu soru üzerine Bakey, tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
“Bütün bunları motor çalışıyorken yapmayı denesenize...”
Yüksek ateş
Hastanede doktor adamın poposundan çıkardığı termometreye bakıp, “Ohooo!” demiş:
“Ateşiniz tam 40 dereceye yükselmiş...”
“Hadi yaaa!” diye telaşlanmış hasta:
“Hem de gölgede haaa!”
Günün Olayı
Y-CHP’den atılanların parti kurması bölücülükmüş!
İyi de onlar partiden “bölücülüğe karşı çıkan ulusalcılar” diye kovulmamış mıydı?
Akif Kökçe
Günün Biberi
Apo’ya mahkûmlardan oluşan sekretarya verilecekmiş,
Kaldırılan “idam cezası” yerine “Hapishanede Apo’ya sekreterlik” cezası kondu demek!
Günün Sözü
Aşkın nasıl geldiğine bakarken aklın nasıl gittiğini gözlemlersin...
Hanri Benazus
Kıssa-dan
Amerika’ya ilk kim ayak basmış olursa olsun, beyaz Avrasyalıların orayı işgali ve yerlileri soykırıma uğratarak zaptetmesidir esas olan…
Emre Kongar
Günün Sorusu
Bağıra çağıra, camı çerçeveyi indiren sinirli bir hanımı dizginlemek mümkün müdür?
“Cari açığı da dizginlemek mümkünse…”
Evet…
Cuk
Herkese ayar veren, bence ayarsızın tekidir!
İbrahim Ormancı
Günün Şiiri
Duvarlar
Bu duvarları kalfalar çekmiş
Boyumuz yetişmiyor
Talelikler, güzellikler yitince
Büyür boylarımız
Kötü şey bu, dedimse inan
Çünkü en çok oralarda varız
Boylarımıza göre olur
Usta kişilerin ördüğü duvarlar
Çiçek saplarında nisanlar
Uzar güz sonlarına kadar bazen
Daha bir hızlı koşar yıldızlar
Duy işte o zaman duy
Duvarlar gün gece çınlar...
Mehmet Karabulut (Varlık-1959)
Günün balı
Rüşvet liginde dünya altıncısıymışız.
Altıncı mı?
“Şerefsiz hakemler, yine hakkımızı yediler!”
Balthör
Özdeyiş
Başarının güzelliği, zorlukların büyüklüğünde yatar...
Hanri Benazus
Kolsuz Yaşar’dan
Kırmızı et yemek ömürden yiyormuş.
Takma kafanı abi...
“Bir sonraki araştırmaya kadarmış!”