Yılmaz Büyükerşen: Eskişehirspor’un kullanılmasını önlemeye gücüm yetmez!

Eskişehirspor, tarihinin belki de en zor günlerini yaşıyor.

Yönetilmeyi bırakın idare bile edilemiyor, sportif anlamda büyük başarısızlık söz konusu, mali olarak ise adeta çırpınıyor.

*

Peki, Eskişehirspor bu günlere nasıl geldi?

Bu konuda herkes bir şeyler söylüyor.

Ya, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ne söylüyor?

*

Eskişehirspor’un ligde yükseliş kutlaması; kupa Büyükerşen’in elinde

2009’da, ‘Yılmaz Büyükerşen Zamanı Durduran Saat’ isimli bir kitap yayınlanmıştı.

Cemalettin Taşcı’nın Büyükerşen’le yaptığı bir söyleşinin ürünüydü.

O kitapta Büyükerşen, hayatının kısa bir özetini anlatmıştı.

Söz konusu kitap beş kere basıldı; beşinci baskısı, 2018’de kamuoyuna sunuldu.

Türkiye ve Avrupa gol kralı Kaptan Fethi Heper; Eskişehirspor’un Sevilla ile oynadığı ve 3-1 yendiği maçta 3 golün de sahibiydi

*

Büyükerşen bu günlerde Eskişehirspor’a ilişkin pek konuşmasa da, aslında 2009’da yayınlanan kitapta kulübe ilişkin her şeyi açıkça anlatmış; kulüp için neler yapmak istediğini ancak engellendiğini, yine kulübe ilişkin hayallerini ve kulüp üzerinden rant elde edildiğini ifade etmiş.

*

İşte, Büyükerşen’in o günlerde anlattıkları, kulübün bugün neden çöküntü bir vaziyet aldığını gözler önüne seriyor.

*

Peki, ne anlatıyor Büyükerşen?

Kitabın Eskişehirspor ile ilgili olan bölümünün bir kısmında şunları anlatıyor:

Taraftar, Yılmaz Büyükerşen zor günlerden geçerken, onu yalnız bırakmamıştı

KISA VADELİ MENFAATLER

“Eskişehirspor’u kendileri yapmayanlar, Eskişehirspor gibi bir efsanenin yapımında hiçbir katkısı olmayanlar, kısa vadeli menfaatleri için Eskişehirspor markasını kesip biçiyorlar. Kendi kızlarını dövmüyorlar yani; İsmail Arcaların, Fethi Heperlerin, Vahapların, Nihatların, Kamuranların, Enderlerin, Süreyyaların ve onların peşinden deplasmanlara gidip Amigo Orhan’ın maestroluğunda Türkiye’nin en gösterişli tribün gösterilerini gerçekleştiren on binlerce insanın var ettiği, can verdiği bir kızı dövüyorlar. Öldürüyorlar.”

*

Büyükerşen, kitabın Eskişehirspor ile ilgili olan bölümünün bir diğer kısmında da, kulübe ilişkin geliştirdiği önemli bir projeyi anlatmış.

Şöyle ki:

YARDIMLA REKABET YAPILAMAZ

“Rektörlüğüm sırasında da takım iyi yönetilmediği için maddi sıkıntılar çekmeye ve duraklama ve hatta gerileme dönemine girmesi karşısında o tarihteki yöneticilere takımı kurtaracak tekliflerim oldu. Belediye başkanı, rahmetli Selami Vardar’dı. Ben mali gücü olan işadamlarının olmadığı Eskişehir’de onlardan ya da halktan yardım toplamakla milyarlar -hatta trilyonlarca- varlığı olan futbol takımları karşısında, rekabetin yapılamayacağını biliyordum.

Büyükerşen, Eskişehirspor’un efsane futbolcularının balmumu heykellerini yapmıştı

ESKİŞEHİRSPOR PERSONELİNİ ÜNİVERSİTE KADROSUNA ALACAKTI

Diğer taraftan üniversiteye bağlı bir Beden Eğitimi Yüksekokulu kurmak istiyordum. Ancak YÖK, bu tür okullar için büyük yatırım, ödenek gerekeceği için olumsuz bir tutum içindeydi. Eskişehirspor’a İl Özel İdaresince verilmiş bir antrenman sahası ile bir kapalı spor salonu olan arazisi vardı. Eğer onu Anadolu Üniversitesine tahsis ederlerse, ödenek istemeden okulu açabileceğimi düşünüyordum. Buna karşılık, Eskişehirspor’un tüm kadrosunu ve görevlilerini işçi veya işçi hizmetli kullanmak suretiyle üniversite kadrosuna alacaktım. Bunlar Beden Eğitimi Yüksek Okulunda görevlendirilecek, ancak bütün işleri futbol oynamak olacaktı. Ayrıca, bu yüksekokula hangi ülkeden olursa, ‘sözleşmeli öğretici’ olacak antrenör, teknik yönetici getirecektim.

FİNANSMAN DERDİ OLMAYACAKTI

Projem bununla da bitmiyordu. Oyuncular üniversitenin hastanesinde -ki bu hastanede, sonrada Galatasaray’ın doktoru olan ve Türkiye’nin laparoskopi ile menüsküs ameliyatı yapan Profesör Burhan Uslu vardı- devamlı sağlık ve tedavi garantisi altında olacaklardı. Takım, üniversitenin deniz kenarındaki dinlenme tesislerinde kamp yapacak, idareciler ve oyuncular deplasmanlara, havaalanı olan yerlere üniversitenin uçakları, diğer yerlere yine üniversitenin lüks şehirlerarası Mercedes otobüsleriyle seyahat edeceklerdi. Sigortalarını da dolayısıyla üniversite bütçesinden ödeyecektik. Oyuncular üniversitede yemeklerini de yiyeceklerdi. Kısaca, kulüp yöneticilerinin finansman derdi olmayacaktı.

DİĞER SPOR DALLARI DA OLACAKTI

Daha bitmedi. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokuluna alınacak öğrencilerden aynı zamanda takımın A, B, C gibi alt takımları olacak, onlardan başarılılar takımda oynatılacak, yetişen yıldızlar da, öğrenciliklerinden sonra, profesyonel yapılıp diğer takımlara satılarak kulübe ayrıca gelir sağlanabilecekti. Bunun için gerekirse, bazı işleri kolaylaştırmak için ‘vakıf’ modeli kullanılacaktı. Tabii bu projemle de Eskişehirspor’u zengin ve seçmelik önemli bir insan kaynağına da kavuşturmuş olacaktım. Hiç kuşku yok ki, Eskişehirspor’u bir futbol kulübü değil, sporun diğer dallarına da sahip bir kulüp yapabilecektim.”

*

Peki, Büyükerşen, Eskişehirspor’a ilişkin böylesine muazzam bir projeyi niçin hayata geçirememiş?

Büyükerşen, bunun nedenini şöyle anlatıyor:

ASILSIZ SÖYLENTİLER

“Tahmin edebileceğiniz gibi reddettiler. Bununla kalsa neyse. Bir de herkese ‘Hoca Eskişehirspor’u kendine özel futbol takımı yapmak istiyor, bizim takımın tapusunu istiyor’ gibi söylentiler yaydılar.”

*

Büyükerşen’in anlattıkları bu kadarla sınırlı değil elbette.

Hepsini, siz değerli okurlarımıza aktarmam pek mümkün değil.

O nedenle Büyükerşen’in Eskişehirspor ile ilgili can alıcı ifadelerini derledim.

İşte, Büyükerşen’in o ifadeleri:

• “Ama buna rağmen, yıllarca idareciler takım yenildikçe taraftarlarını belediyenin önüne yürütüp ‘başkan istifa!’ diye bağırttılar. Buna rağmen benim kendilerine fikir olarak sunduğum gelir kaynaklarını yaratacak olanak ve fırsatlara hiç itibar etmediler.”

• “Ama Eskişehirspor’un, onca insanın alın terinin göz nurunun eseri olan bu kurumun üzerinden kendisine menfaat sağlamaya çalışmaya katlanamam ben.”

• “Dilinden Eskişehirspor’u düşürmeyenler ne yapıyor? Eskişehirspor’a yardım ediyor gibi görünüp Eskişehirspor üzerinden medyada görünüyor. İhalelerde imtiyaz talep ediyor. Siyasi rant sağlıyor. Eskişehirspor’u kullanıyor yani. Kendi amacı için kullanıyor.”

• “Sporun, spor kulüplerinin halk için ne kadar önemli olduğunu keşfettiklerinde, birçok kişi bunu kullanmaya kalktı. Kendi menfaati için kullanmaya kalktı. Başardı da. Ben Eskişehirspor’u kullanmaya kalkmadım. Kullanılmasını da istemem. Ama kullanılmasını önlemeye gücüm yetmez.”

• “Eskişehirspor Eskişehirlilerindir. Kulübe üye olacaklar. Aidatlarını ödeyecekler. Eskişehirspor’a sahip çıkacaklar. Şehre sahip çıktıkları gibi Eskişehirspor’a da sahip çıkacaklar. Sonra da onu kimseye kullandırtmayacaklar. Bunun başka yolu yok. Varsa ben bilmiyorum.”

*

Yazıma başlarken şu soruyu sormuştum: Eskişehirspor bu günlere nasıl geldi?

İşte, Başkan Büyükerşen’in yukarıda okuduğunuz anlatımı, bu sorunun en güzel cevabı!