Yetişmeyen bir tek Hamamyolu mu?

Hamamyolu projesinden sorumlu Odunpazarı Belediyesi’ne Hamamyolu projesinden sorunlu olanların adeta 189 bölüm izlesen de konuyu kaçırmayacak ağırlıkta ilerleyen yerli dizilerimiz gibi bazen sadece kelimelerin ve harflerinin yerlerini değiştirdikleri muhalefetine alıştık.
Yeni Stadyum 19 Mayıs’a yetişecek dendiğinde ve bırakın 2015 19 Mayıs’ı ancak geçen sene olağanüstü bir çalışmayla yetiştiğinde buna tek kelam etmeyenler, 29 Ekim tarihine yetişmedi diye Hamamyolu projesinin geciktiğinden dertleniyor.  
Belki konuya uzak olanların bilmediği ama eleştirenlerin çok iyi bildiği bir gerçek var. Birileri bu projeyi geciktirmek için bir takım izinleri, onayları vermek adına adeta kaplumbağa gibi ilerleyince yani bürokrasinin her zaman ki gibi Odunpazarı Belediyesi’nin aleyhine kullanılması sonucu elbette gecikmeler, aksamalar ve vaadedilen tarihte uzamalar oluyor. Tıpkı Yunusemre Hastanesi’nin altında 2 yıl önce teslim edilmesi gereken Hastane gibi. Ama ne hikmetse bu verilmeyen izinlerden uzamalardan haberi yokmuş gibi yapan çok. Hepimiz desteklersek açılmayabilir
Şehirdeki herkes Stadyum yerinde kalsın istedi, KALMADI
Şehirdeki herkes Uçak Seferleri olsun istedi, OLMADI
Bakan, Vali değişmeden Meydan yapılsın istedi, YAPILMADI
YHT yerin üstüne Enveriyeden çıksın diye herkes hemfikir oldu, ÇIKAMADI
Süper Kent projesini herkes istedi, destekledi ama proje, KAYBOLDU
Kızılinler’de en büyük termal sağlık projesine herkes harika dedi, eldeki hamam bile GİTTİ
URAYSİM çok iyi, ala, harika diyorduk ki, sanki başlayamadan BİTTİ
Şimdi düşünüyorum da acaba bu Termik Santral konusunda uzun uzun yazmak, gerekçeleri aktarmak insanları bilinçlendirmek ve yaşanan örnekleri söylemek, göstermek yerine hep birlikte Termik Santral muhakkak açılsın diye desteklesek mi?
Çünkü hepimiz istersek olmayabilir… Alpu Parsel Parsel satıldı mı? Araştırılmalı
Çarşamba akşamları Es TV’de seyrettiğiniz AÇIK OTURUM programına 2 hafta önce bir vatandaş tarafından sosyal medya üzerinden bir takım ihbarlarda bulunuldu. Konu Alpu’da kurulması planlanan Termik Santral iddialar ise gerçekten kayda değer, ciddi ithamlardı.
İlk iddia Alpu’da çiftçilerle bir toplantı yapıldığı ve bu toplantıda seracılık ile ilgili teşvikler verileceği çünkü hava sıcaklığının santral açılınca 2 derece yükseleceği yönündeydi.
Geçen gün Rafet Demirtaş’ın iklim değişikliği ve seracılık konusunda açıklamalarını okuyunca aslında ilk duyduğumuzda iddialardan birinin doğrulandığını düşündük.
Ancak sevgili Deniz Çağlar Fırat ile kendi aramız da yaptığımız sohbette de bizi tedirgin eden, düşündüren ve gerçekten araştırılmasını arzu ettiğimiz şey diğer iddia idi.
Mesaj da Alpu ve civarında uzun zamandan bu yana yabancılar ciddi derece toprak satın aldığını yani topladığını ve bu işi termik santral gündeme gelmeden önce yaptıkları dile getirilmişti.
Alpu’da çiftçilik yapan bu vatandaş birkaç sonra bu mesajları sildi. Ancak biri doğrulanan bu iddianın diğer boyutu gerçekten ciddi bir soru işareti oluşturdu bende ve bizde ..
Şimdi bu soru işaretini gidermek adına, insanların kafasında töhmet bırakmamak adına ilgili ve yetkili kurumların bir araştırma yapması gerekiyor ya da açıklama.
Alpu ve civarında son 2 yıldır ne kadar toprak satışı oldu. Olduysa kimler bu satın alımları gerçekleştirdi. Yabancı derken şehir dışı mı yoksa uyruk olarak mı yabancı? Resmi kurumların böyle bir durum varsa ortada haberi var mı? Satın alma olduysa hangi amaçla gerçekleşti.
Ya da diyelim ki böyle bir şey olmadı. Olmadığına dair de belgeli bir bilgi ortaya konulabilir mi?
Ben bir Eskişehirli olarak bu konu araştırılsın istiyorum. Bu konuda cevap alıncaya kadar da zorlamaya ve gündeme getirmeye devam edeceğim. Bölgede ki tüm muhtarlar da bu konuda yetkili etkili ve tahmin ediyorum ki durumdan haberdar kişilerdir. O yüzden onlarında bildiği bir şey var ise açıklamasını istiyorum.
İnşallah ilki gibi doğru bir iddia değildir. İnşallah altı boş bir söylentidir ama insan yok, olamaz, kesinlikle hayır diyemiyor ya bu iddiaya, aslında bu da düşündürücü bir durum değil mi?