Prof.Dr. Alper Çabuk

Yeşil altyapı...2

Yeşil altyapı...2

29 Eylül 2014 08:28
A
a
Sütiş Eskişehir
Geçen hafta “yeşil altyapı” konusuna değinmiştim, söz uzayınca, yazımın kalanı bu haftaya kalmıştı, bugün kaldığımız yerden devam edelim. Yine geçen hafta, artık her sağanak yağmurun, ülkemizin pek çok yerinde önemli maddi hasara yol açtığını söylemiştim. Bu hafta benim takip ettiğim kadarıyla Trabzon, Kahramanmaraş ve Hatay’da sel yaşandı. Maalesef Hatay’da can kaybı da oldu.

Bizim tarafta bol yağışlı, yağışların sel olduğu, ancak yine de kuraklığın bizi alabildiğine tehdit ettiği bir iklimde, geçen hafta New York’ta BM İklim Değişiklikleri Konferansı yapıldı. Dünya liderlerinin katılımıyla gerçekleşen zirvede, karbondioksit salınımının azaltılması ve iklim değişikliğinin etkilerine bir kez daha dikkat çekildi. Her ne kadar BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon da yaptığı açıklamada, katılımcılardan cesur açıklamalar ve eyleme geçmeye hazır  olduklarını ifade etmelerini beklediklerini söylemiş olsa da, konferansta bağlayıcı kararlar çıkması mümkün olmadı. Beklenen, her hükümetin şu ana dek iklim değişiklikleriyle mücadele konusunda neler yaptıklarını, sera gazı salınımını azaltmak için ne tür planları olduğunu ve altyapılarını iklim değişikliğinin etkilerine nasıl hazırlamak istediklerini anlatmalarıydı. Özel sektörden beklenti ise, kendi paylarına düşen emisyonu azaltmak için ne tür katkıda bulunacaklarını, özellikle sermayelerini karbondioksit salınımının az olduğu ekonomi yönünde küresel bir değişimi hızlandırabilmek için karbondioksit salınımının az olduğu hizmet ve ürünlere nasıl transfer etmek istedikleriyle ilgili açıklamaları duymaktı. Bu yıl da bu, biraz da ülkemizi de çok ilgilendiren küresel terör tehdidi nedeniyle, Konferansın hemen arkasından yapılan BM Güvenlik Konseyi Toplantısı’nın gölgesinde, mümkün olmadı. Zaten ülkemizde yaşayan pek çok kişi de, büyük olasılıkla,

Sayın Cumhurbaşkanımızın ülkemizi temsil ettiği bu Konferansın ve New York ziyaretinin amacını, Kuzey Irak ve Suriye konusunda uluslararası kamuoyunun ne gibi eylemlerde bulunacağının belirlenmesi gibi algıladı..

Geçen hafta, aynı zamanda Dünya Yeşil Binalar Haftasıydı... Yanlış bilmiyorsam, her yıl Eylül ayının son haftası yeşil binalar haftası olarak kutlanıyor. Bu yeşil sözcüğünü hiç sevmiyorum aslında. Ekolojik ya da çevre dostu binalar demek daha doğru geliyor bana...  Yeşil bina deyince yeşillerle kaplı bir bina, yeşile boyanmış bir bina ya da bitkilerle kaplı bir bina düşünenler olabilir. O yüzden doğru ifade bence ekolojik ya da çevre dostu olmalı. Sürdürülebilir sözcüğünü de artık güvenilir bulmadığımı belirtmeliyim. Oldukça retorik bir kavram haline gelmiş durumda sürdürülebilirlik... Özetle yeşil sözcüğü yanlış bir algı uyandırıyor, kimi zaman da zaten yeşil sözcüğü çevre dostu olmak kaygısıyla yer almıyor tanımlamaların içinde. Örneğin yeşil turizm denince pek çok kişi eko turizm, sürdürülebilir turizm gibi çevre dostu bir yaklaşım merkezli bir turizm şeklini düşünse de, yeşil turizm aslında kırsal kalkınmanın sağlanması için Fransa’da başlamış bir turizm şekli... Her neyse, lafı uzatmayalım, bizim yazımızın başlığı olan yeşil altyapı sistemleri tanımlamasındaki yeşil, anlaşıldığı gibi, büyük ölçüde bitkilerin ve dış mekanda yer alan diğer peyzaj tasarımı elemanları ile oluşturulmuş altyapı sistemleri...

Yeşil altyapı sistemleri, kentsel gelişimler neticesinde bozulan drenaj ağlarına, zarar gören su havzalarına, betonlaşan ve geçirimsiz hale gelen kentsel dokuya bağlı olarak her geçen gün giderek artan bir yandan sel, taşkın risklerine, diğer yandan kuraklık risklerine karşı, kentlerimizin yeni savunma sistemi aslında. Ülkemizde konuyla ilgili çalışan araştırmacı ve akademisyen sayısının azlığı nedeniyle, anlaşılması biraz çok zaman alacak kaygısındayım, umarım öyle olmaz, çünkü yazımın başında da belirttiğim sel ve taşkın risklerine, kuraklığa karşı kullanabileceğimiz çok önemli bir araç. Bu konuda yapılan çalışmalara destek verilmesi, bu konuyla ilgili akademisyen ve araştırmacıların yetişmesi, ilgili bölümlerin eğitim programlarında yeşil altyapı sistemlerinin yer bulması lazım. Verilen desteği ve bu konuda kentlerde yapılacak yatırımları kat ve kat, azaltacağı afet zararlarıyla karşılayacak potansiyelde bir konu, yeşil altyapı sistemleri... Geçen haftanın gündeminde söz edilmesi gereken epeyce önemli konu olunca, yazımız yine uzadı biraz. Herkese iyi haftalar...

Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi