CHP'de Yalçın Komşu'yu hemen herkes biliyor, tanıyordur. Kendisi sosyal medya hesabında son derece yerinde ve samimi bir özeleştiri yapmış ve “Tüm CHP'liler üstüne alınabilir” diyerek birçok kişinin sesi olmuş.
Komşu, “Herkes üstüne alınsın” diye başlık attığı paylaşımında diyor ki; "CHP adına yapılan parti çalışmaları neredeyse sosyal medyada fotoğraf paylaşımından ibaret olmaya başladı. Sadece eşin dostun partililerin ev ve iş yeri ziyaretleri, onlarla çekilen kurgu fotoğraflarla, zorlama etkinlikler, birilerine çalışıyor görünerek günü kurtarma faaliyetleri ile halka umut olamazsınız.
Belediyelerin ya da başka kurumların yaptığı faaliyetlerde belediye başkanlarıyla, milletvekilleriyle fotoğrafa girme çabası, etkinliği sahiplenme görüntüsü sizi tatmin edebilir ama artık dışarıdan bakanlara hiç hoş görünmüyor. Siyaset samimiyet gerektirir, siyaset sorunların üstüne gitmek ve çözüm üretmeyi gerektirir. Sen bir yere gelene, bir makama, bir koltuğa, bir ünvana sahip olana kadar bu işi en iyi ben yaparım deyip, sonra da günü kurtarıp egonu tatmin etmeye çalışırsan ne partiliye, ne partiye ne de bu memlekete bir faydan olmaz.
Sadece işgal ettiğin koltukla kendini tatmin edersin, partiye de zaman ve oy kaybettirirsin. Böyle bir sonuca sebep olmak da kimsenin şahsi tasarrufu ve lüksü olamaz. Unutmayın; biz iktidar değil, iktidarı isteyen bir partiyiz. Hem yerelde hem genelde iktidar olabilmek için sıradan işler, sıradan çalışmalar yapmak yetmez. Bahaneler değil olağanüstü işler ile çözümler üretmeliyiz."
Aslında paylaşım daha uzun ve ‘Bugün çok geç, belki yarın olmayacak’ diyerek ivedilikle çözümler üretilmesinden dem vuruyor.
Bu CHP'de parti içi demokrasinin de güzel bir göstergesidir. Bunu Ak Partili birisi yapsa anında linç edilip, partiden ihraç edilebilir ama görünen o ki, CHP'liler de bu paylaşıma destek verip, katılmışlar.
Bakalım bu eleştiri birilerini kendine getirip, düzeltecek mi? Yoksa aldırış edilip kimse üstüne alınmadan satırlaramı hapsolacak?
‘Bir musibet bin nasihatten iyidir’ ve ‘Söz uçar yazı kalır’ diyerek gözleyeceğiz...
ESOGÜ'den açıklama
Geçtiğimiz günlerde ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nden aldığımız istihbarat üzerine hastanede iftar ve sahur yapacak olanlar için kap, kacak gibi ayrıntıların atlandığını ve bundan dolayı mağduriyet yaşandığını yazmıştım. Akabindeki gün de sorunun düzeltildiğini bildirmiş ve duyarlılıkları için teşekkürlerimizi sunmuştuk. O yazı atlanmış olacak ki, dün de hastane yönetimi bir açıklama yollayarak kimsenin mağdur edilmediğini belirttiler. Açıklamada yazımız üzerine şunlar ifade ediliyor;
"Hastanemiz yemekhanesi Ramazan ayı süresince personelimizin, hasta ve hasta yakınlarının ibadetlerini rahatça gerçekleştirebilmesi amacıyla iftar ve sahur saatlerinde yemek vermektedir. Günlük olarak hastanemizde, iftarda toplam 200 kişiye ve sahurda toplam 220 kişiye yemek dağıtımı yapılmaktadır. İftar ve sahur yemekleri için hastane yemekhanesinde hizmet verilmektedir. Yemekhaneye inemeyen personel, hasta ve refakatçilerin de mağdur olmamaları için katlarımızda belirli noktalarda yemek arabalarıyla beraber, yanında kırılmaz tabak, tepsi, kaşık ve çatal ile hizmet verilmektedir. Böylece personel, hasta ve hasta yakınları mağdur edilmemektedir.