Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen, bir yandan “aldığımız duyuma göre Eskişehir’e büyük bir AVM yapılacak” derken, diğer yandan da alışveriş merkezlerinin?esnafı olumsuz etkilediğinin, esnafın ve tüketicilerin alım gücünü azalttığının altını çiziyor. Sevgili arkadaşım Prof.Dr.Nezih Orhon da geçen Pazar günü köşesinde, Eskişehir ve AVM’lerden bahsetti. Özellikle yazısının son kısmında, küçük butiklerle markalaşmayı ve yerel ekonomiyi desteklemek gerektiği, AVM’lerin mümkün olabildiğince kent merkezinde değil, kentin çeperlerinde yer alması fikri çok doğru. Eskişehir’de bu potansiyel var. Bu, son yıllarda giderek çoğalan sayıda turist çeken kentimize de önemli bir kimlik kazandıracak, yerel ekonomimizi güçlendirecek. Yıllar önce bir süre yaşadığım Belçika’nın ekonomisi madene dayalı Maasmechelen kasabası, bu faaliyetin bitmesinin ardından, son yıllarda böyle bir girişimle Belçika’da bir cazibe merkezi, önemli bir alışveriş destinasyonu haline getirildi. Böylece dünyanın farklı ülkelerinden gelen çok sayıda turist yerel ekonomiye katkı sağlıyor..... Dünyanın dört farklı ülkesinde yaşamış, onlarcasında bulunmuş, yüzlerce kentini görmüş bir kişi olarak, Eskişehir’e Ankara’dan ilk geldiğimde beni en çok etkileyen şey, dünyanın birçok kentini kimlikli ve keyifli hale getiren ve ancak ne yazık ki, dünyanın ve ülkemizin birçok kentinde artık yitirilmekte-yitirilmiş olan sokak ve sokakta alışveriş kültürü oldu; bana bu doku ve kültür müthiş bir heyecan verdi. O günden bugüne açılan AVM’lere rağmen, hala, Hamamyolu’nda olmak, Adalar’da olmak, Doktorlar’da, Kızılcıklı’da olmak bana müthiş bir keyif veriyor. Eskişehir son 10 yılda çok değişti, kent merkezinde yapılan yayalaştırma çalışmaları, sokak düzenlemeleri, tramvay ile daha da nitelikli hale geldi. Gönlümden geçen, keşke yeni alışveriş merkezleri yapılacağına, tarihi dokusuyla, hamamlarıyla, alışveriş yapılan dükkanlarla dolu sokaklarıyla, eğlence yerleriyle bu doku bütün halinde iyileştirilse ve gelen turistlerin destinasyonları içerisinde sokakta alışveriş kültürünün yaşadığı bu dokuda yer alsa, Eskişehir ve yerel kazansa...
........
İşin biraz da tüketim boyutundan bahsetmeden olmaz. Lütfen aldığınız her şeyi olabildiğince uzun süre kullanmaya çalışın, yenisini almak yerine, eskisini onartın. Sadece geri dönüşüm değil, yeniden kullanım... Biliyorum, bazı ürünlerin özellikle elektronik ürünlerin tamiri yenisi fiyatına yaklaşıyor; biliyorum, bu düşünce, bu tüketimden beslenen ekonomik sistemin doğasına aykırı, ama olsun... Zaten Çin, pek çok sektörde, uyguladığı kalkınma modeli ve ekonomik politikalarla birçok ülkede tüketimi, istihdama değil, ekonomik olarak o ülkenin dezavantajına çevirdi. Dolayısıyla eğer sahip olduğunuz ürünleri uzun süre kullanacak olursanız, paramız ülkemizde kalır, onun ötesinde bu ürünleri tamir edenler, ayakkabı tamircileri, oto tamircileri, terziler, elektronikçiler ve diğerleri; bizim insanlarımız, bizim yerel ekonomimize katkı sağlayan ve yerel ekonomimizden beslenen kişiler; kapı komşularımız, dostlarımız, çocukluk arkadaşlarımız, akrabalarımız kazanır... Onlar daha çok kazanırlarsa, Eskişehir kazanır, ülke kazanır, daha çok iş gücü ihtiyacı ortaya çıkar, ayrıca tüketim azalacağı için çevre kazanır... Bu bahsettiğim ürünler, buzdolabı gibi çok elektrik sarfiyatı olan elektrikli ev aletleri için geçerli değil tabii, bu ürünleri mutlaka imkanlarınızı zorlayarak, enerji verimliliği yüksek ürünlerle değiştirin, yerli üretim olan seçenekleri öncelikle tercih edin. Bunu sadece çevre için değil, enerji giderlerinizi azaltmak için yapın. 21.yüzyıl dünyasında hiçbir şey kıymetsiz ve dünyanın kaynakları tükenmeye bu kadar yakın değil... Attığımız şeylerin çöp olmadığını atık olduğunu bilelim, atıklarımızı olabildiğince azaltmaya gayret edelim. Enerji eldesi için gerekli olan birincil kaynaklarımızı büyük ölçüde ithal ettiğimizi düşünürsek, yine ülkemiz kazanacak, yine biz kazanacağız. Şunu unutmayalım ki, yereli güçlendirmeye çalışırsak, kendi çocuklarımız geleceği için daha çok iş ve istihdam şansı sağlayabiliriz. Dolabınızdaki giymediğiniz kıyafetlerinize bir bakın, imkanınız varsa, onları temizletin, eksikliklerini mahallenizdeki terziye yaptırın. Giymeyi düşünmüyorsanız bile, bunları yaptıktan sonra, ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için belediyelerin paylaşım merkezlerine verin. Yine her şekliyle Eskişehir kazanacak, çevre kazanacak, geleceğimiz-çocuklarımız kazanacak...
......
Bugün sevgili eşimin doğum günü... Bana dünyanın en güzel hediyesini Derya Nehir’i ve Alp Deniz’i verdiği için ona, onu bana yazdığı için Tanrı’ya teşekkür ediyorum.. .