Yaşınız genç, Büyükerşen’in gidişini görürsünüz

Büyükşehir Belediye Meclisi’nde üç CHP’li üye Nihat Çuhadar, Nuray Akçasoy ve İbrahim Arslan milletvekili olmak için istifa etti. Böylece pek çok kişinin “Büyükerşen Milletvekili olacakmış” hayalleri de suya düşmüş oldu. Yılmaz Büyükerşen’i sevmeyenler için acı haberi vereyim; en az bir sene daha başınızda olacak…
Kendisiyle kısa bir konuşma fırsatı buldum ve depremden, şehircilik meselelerine kadar pek çok konuda görüşlerini aldım. Şurasını net bir şekilde söyleyeyim; Hoca’nın Eskişehir’den ayrılmaya en küçük bir niyetinin olduğunu düşünmüyorum.
Tabii Yılmaz Büyükerşen’in milletvekili olup, daha sonra TBMM Başkanı olmasını samimiyetle arzu edenler olduğunu da biliyorum. Ancak “Milletvekili olsun da, ayrılsın artık Büyükşehir’den” diye düşünenler olduğunu da tahmin ediyorum.
Şimdi 2’inci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 75’inci yaşını kutlarken yanına – muhtemelen – yalakalık yapmak isteyen bir gazeteci gelmiş ve “Paşam inşallah 100 yaşına geldiğinizi de görürüz” demiş. İsmet İnönü gazeteciyi şöyle bir tepeden tırnağa süzüp, “Yaşınız genç, inşallah görürsünüz” demiş.
Yılmaz Büyükerşen’in gitmesini isteyenler üzülmesinler. Yaşları genç, Büyükerşen’in görevi bıraktığı günü görebilirler. Hele bir de sigarayı bırakırlarsa; neden olmasın?..
 
Vali Bey istifa etti
Seçimler öncesinde pek çok devlet memuru milletvekili olabilmek için istifa ediyor. Bu arada istifa edenler arasında Hatay Valisi Rahmi Doğan da bulunuyordu.
Sayın Vali akıllılık etmiş; muhtemelen iktidar değiştiği zaman Vali olarak görevine devam edemeyeceğini düşünmüş olacak ki böyle bir tasarrufta bulunmuş.
Bu arada muhalif gazeteler Hatay Valisi’nin istifasıyla dalga geçmişler ve “Depremden sonraki beceriksizliğinden değil, AK Parti’ye vekil olmak istediği için istifa etmiş” mealinde eleştirmişler.
Şimdi Hatay Valisi gerçekten de başarısız olduysa, onu istifaya davet etmek basının görevi. Ancak aynı basının Hatay Belediye Başkanı (Ki kendisi CHP’lidir) istifaya davet etmediğini de hatırlatalım. Tarafsız gazetecilik bu mu?
Her neyse…
Hazır “Tarafsızlık” demişken şu Vali Rahmi Doğan’a geri dönelim. Kendisinin milletvekili olmak için istifa ettiğini öğrenince “Kesin AK Parti’den aday olacaktır” dedim ve doğru tahmin yapmış oldum. Çünkü günümüzde AK Parti’ye yakın olmayan devlet adamı neredeyse hiç kalmadı.
İşte Parti – Devlet dedikleri tam olarak bu. Türkiye genelinde devlet kurumlarının çöküşünü üniversitelerden, devlet hastanelerine; hemen her yerde görüyoruz. Liyakatin yerine partizanlık almış durumda. Bir de şu yada bu cemaatlerin torpiliyle devlet kademelerine gelenler olduğunu duyuyoruz ki, memleketimiz için çok üzülüyoruz.
Tabii sözümüz meclisten dışarı…
Halbuki eskiden gönlünden her siyasi görüş geçen devlet adamları bulunurdu. Mesela 2014 seçimlerini hatırlayın. Eskişehir’de eski Valimiz Kadir Çalışıcı MHP’den Büyükşehir Belediye Başkan adayı olmuştu. “Canım ne fark eder, ha MHP ha AK Parti” diyen gençleri duyar gibiyim. Ancak şimdiki gençler bilmez, eskiden MHP muhalifti. “Tekeden süt sağılmaz” yıllarıydı o yıllar…
Umarız günün birinde bu ülkede de liyakat esas olur ve milletçe huzur buluruz.
 
Çuhadar, Arslan ve Akçasoy istifa etti
CHP Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri Nihat Çuhadar, Nuray Akçasoy ve İbrahim Arslan vazifelerinden istifa ederek, milletvekili aday adaylıklarını açıkladılar. Her üç isim için de hayırlı olsun. Nuray Akçasoy bir önceki seçimlerde partisinin 3’üncü sıra milletvekili adayıydı ve az bir oy farkıyla seçilememişti. Muhtemelen aklında kalan bu hesabı kapatmak ve milletvekili olmak istiyordur.
İbrahim Arslan ise Eskişehir’deki sol cenahın önemli isimleri arasında yer alır. İyi bir konuşmacı ve çalışkan bir politikacı olduğuna şahidim. Mesleğin gereği Eskişehirli olsun – olmasın pek çok milletvekiliyle tanışma fırsatı buldum. Çoğu İbrahim Arslan’ın eline su dökemezler.
Nihat Çuhadar da Eskişehir siyasetinin ağır toplarındandır. Odunpazarı Belediye Başkan adayı olup az bir farkla kaybettiğini çok iyi hatırlıyoruz. Aynı zamanda CHP İl Başkanlığı da yapan Çuhadar önceki gün Meclis toplantısı sırasında istifa etmedi. Demek son gelişmeleri değerlendirip öyle yola çıkma kararı aldı.
Büyükşehir Meclisi’nden istifa eden her üç isim de milletvekilliği görevini layıkıyla yerine getirebilecek kalibrede isimler. Ancak siyaset farklı bir oyun. Burada bir şeyleri hak ediyor olmanın pek bir önemi yok. Ayrıca örgütlerde ne kadar sevildiğinin de (Milletvekili olmak için) büyük önemi bulunmuyor. Daha ziyade Ankara’da tanıdıklarınızın olması veya Ankara’yı Eskişehir’den etkileyebilecek aktörlerle aranızın iyi olması yetiyor. Hem Akçasoy’un hem de Arslan’ın milletvekili olması yakışır. Ancak vekil olup olmayacakları Ankara’nın iki dudağının arasında olacaktır.