"Yaşamında hiç yalan söylemeyen var mıdır?"
Ve de bu sorunun yanıtını...
"Yalan söylemeden verebilecek bir babayiğit?"
Oysa, tatlı bir sözcüktür "yalan..."
"Bazen yalanların dürüstleri bile toplanır…"
…….
Daha önce bir yazımızda dile getirmiştik...
İngiltere'nin saygın dergilerinden "Sunday Times", bir sayısında "yalan dosyası"nı ele almıştı...
Buna göre, normal bir insan günde 20 kez yalan söylüyormuş...
Neden yalan söylediğimiz de üç ana maddede toplanmış:
"Kendimizi olduğumuzdan daha iyi göstermek için..."
-Zor bir durumdan ya da anlaşmazlıktan kaçmak için..."
"Karşı cinse kendimizi beğendirmek için..."
…….
Geçtiğimiz günlerde ünlü Amerikan dergisi "Time" da yalanın 5 sırrını açıkladı...
Psikolog ve gizli servisten görüş alarak yapılan araştırmanın sonuçlarına göre, yalanın en önemli 5 sinyali şöyle:
"Ses ve tutumda ani değişiklik..."
-"Ben" demekten çekinmek...
"Her soruyu hemen yanıtlamak..."
-Sürekli bir şeyle meşgul olmak...
"Dürüstlüğe aşırı vurgu yapmak..."
…….
Peki, alt tarafı bir "yalan" için, bizim geleneklerimizde bu kadar bilimselliğe gerek var mı?
Normal bir insan günde 20 kez yalan söylüyormuş...
"Partilerin adı bile zaten aşırı dürüst!"
Nasılsın? "İyiyim..."
"Yalan işte, yalan!.."
Rumeli Kültürünün Bahar'ı...
Jivkov döneminde asimilasyona uğratılmaya çalışan bir Bulgaristan göçmeni "Bahar Bilen..."
Kendisini on yılı aşkın bir süredir tanırız...
Deniz Fırat Çağlar'ın bir röportajını okuduk Bahar Bilen’le…
Tanıtım başlığı güzeldi:
"Sürgünden zirveye uzanan Rumelili..."
Öyle bir uzanış ki, bugün iki dernek lokalinin işletmecisi ve bir restaurantın da sahibi oldu...
Güzel konulara değinmiş Deniz...
Örneğin siyaset...
"İki defa Özal'a oy verdim, siyaset nedir bilmem ki" demiş Bahar...
Adı "Bilen" ama "bilmez!" işte...
Bir başka başarı sırrının da "disiplin" olduğunu söylemiş...
"Neziha Hoca'dan hiç söz etmemiş!.."
Bulgaristan'daki asimilasyonda "Boris" olarak değiştirmişler adını...
İş dünyasında yönetici bir yakınımız "iş yemekleri için gidebileceğimiz güzel bir yer biliyor musun?" diye sormuştu...
Hemen, "Rumeli Bahar"ını önerdik…
Bahar’a da selam söylemesini istedik…
Yarım saat sonra yine aradı yönetici:
"Abi verdiğin telefonu üç kez çevirdim, orda Bahar adında bir kadın yok…”
Uyardık tabii..
"Erkek Bahar’ı!..”
Bu gerçek espri bir yana, "Rumeli Kültürü"nü gerçekten aşılamıştır Eskişehir'e Bahar Bilen...
Günün Sözü
Ağızdan çıkan söz, hedefe atılan ok, ömürden geçen günler geri gelmez!
Rahmi Turan
Kıssa-dan
Bağımsızlık, ulusal egemenlik, halkçılık, laiklik, devrimcilik gibi ilkeler bu ülkede Cumhuriyet ve demokrasinin temelidir...
Melih Aşık
Gerilim
"Neden şifreli konuşuyorsun?" diyeceklere...
Ben zehirli hayata alışmış bir balık değil, nehrini korumaya çalışan fukara ama umudunu yitirmemiş bir balıkçıyım derim...
Güray Öz
Günün Balı
Türkiye Cumhuriyeti’ni parantez içine alacak kadar küçümseyenler o parantezin içinde kaybolur. "Anadolulun gücü bunu da aşar!"
Mustafa Balbay
Günün İncisi
Güven suistimalinin bayrak altına alınmasına casusluk denir...
Alaın
Özdeyiş
"Aç mideden gelen feryatların yanında, vicdan ile namusun sesi etkisiz kalır...
Hanri Benazus
Cuk
Yanlış yola sapanlar, doğru yolu en iyi öğrenen bireyler olurlar...
İki kolunu kaybeden adam
Adam, kaza sonucu bir kolunu kaybetmişi!
Doktoru, hastaneyi dolaştırıp hastasına moral vermeye çalışırken, iki kolunu da
kaybetmiş başka bir hastayı göstermiş:
"Bak dostum, sen tek kolunu kaybettiğin için kendini kahrediyorsun ama, şu adam iki
Kolunu kaybetmesine rağmen oynuyor, zıplıyor, jimnastik yapıyor!"
İki kolunu kaybeden adam "Ne jimnastiği ulan?" diye bağırmış:
"Popom kaşınıyor!"
Temel ve sevgilisi
Temel'e sevgilisi, "Dün gece zorla dans ettiğim delikanlı öpmek isteyince bayılacaktım" demiş...
Temel, "Öyleyse ben şimdi ne istediğimi söylersem" diye karşılık vererek devam etmiş:
"Küt diye kalpten gidersin!"
Günün Olayı
Abdullah Gül’ün susması isteniyormuş!
"Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısı bitti!
Sıradaki "Sus, sus, kimseler duymasın!"
Akif Kökçe
Günün Biberi
Süleyman Şah Türbesi az daha "IŞİD"e verilecekmiş.
Normaldir!
AKP iktidarı için "vatan toprağı" değil, “villalar" kutsal!
Duverger gözüyle
İçinde yaşadığımız siyasi rejim nasıl bir haberleşme sistemi kurmuştur? Siyaset bilimci "Maurice Duverger", bakın 50 yıl önce bu konuda neler yazmış:
-Kapitalist haberleşme sistemi "Halkın ahmaklaştırılması" diyebileceğimiz bir sonuç doğurmaktadır. İnsanları entelektüel seviyesi çok düşük, çocukça bir evren içine hapsetmek amacını gütmektedir.
Halkı ahmaklaştırma tekniklerinin çok çeşidi vardır. Sinema ve spor da bunun içindedir. Bu çeşitli vasıtalarla halk gerçek dışı, yapmacık, hayali ve çocukça bir aleme daldırılır, dikkati de böylece gerçek problemlerden başka yana çekilir...
Günün Şiiri
İnsanlar
Tanımadığım insanlar geçer sokaktan
Yan yana, kol kola, beraber
Kimi ağlayacak dokunsan
Kimi farkında olmadan güler
Kiminin ceplerinde eli
Düşünmemek elde mi
Nerden gelip nereye giderler
Kimse tanımıyor kimseyi
Sokaklarda yan yana kolkola beraber
İçlerinde bir de ben varım
Aşık olurum onlar gibi
Top oynar şiir yazarım...
Mesut Tarcan (Varlık-1952)