Kitabın ortasından direkt söyleyeyim...
Vergimi zamanında ve eksiksiz ödediğim için kendimi kötü hissediyorum?
Vergisini zamanında veren iş insanı, emekli, işçi, memur…
Kitabın ortasından direkt söyleyeyim...
Vergimi zamanında ve eksiksiz ödediğim için kendimi kötü hissediyorum?
Vergisini zamanında veren iş insanı, emekli, işçi, memur…
Yani yurttaş her vergi affı çıktığında, her yapılandırma yürürlüğe girdiğinde kendini böyle hissediyor.
Vergi vermek yurttaşlık görevi değil mi?
Resmi anlamıyla vergi, kamu hizmetlerini karşılamak maksadıyla, kişi veya kuruluşlardan kanun yoluyla toplanan paralar. Vergi, Anayasanın 73. maddesinde yer alan ve herkesin ödeme gücüne göre ödemekte yükümlü olduğu bir görev.
TBMM Genel Kurulunda, kamuya olan borçların yapılandırılmasını da içeren “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kabul edilerek yasalaştı.
Bu yapılandırma “Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı borç yapılandırması” olarak tanımlanıyor.
Peki neyi içeriyor?
Vatandaşların vergi dairelerine olan tüm borçları yeniden yapılandırma kapsamına alınıyor.
Yani…
Tüm vergi cezaları, askerlik, köprü, trafik, nüfus, otoyol kaçak geçiş cezaları ve daha önce hiç yapılandırma düzenlemesinde yer almayan adli para cezaları, idari para cezaları, öğrenim kredisi borçları ve destekleme primi borçları bu kapsama giriyor.
Yasalaşan düzenlemenin içeriği şöyle:
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, SGK, il özel idareleri, belediyeler, YİKOB ile ilgili alacaklara yapılandırma imkanı sunuluyor. Bu kuruluşlara bağlı tahsil dairelerine ödenecek yapılandırma tutarlarının ilk taksitini 31 Mayıs 2023'e kadar ve azami 48 eşit taksitte ödeyebilme şartı aranacak.
Düzenleme kapsamındaki alacaklar için 31 Aralık 2022 tarihi esas alınacak.
Son 6 yılda, 6 kez yapılandırma ve af içeren yasa çıktı.
Bu tür düzenlemeler maddi güçlük dolayısıyla vergisini zamanında ödeyemeyen ya da hiç ödeyemeyen bireyler bakımından belki bir kolaylık sağlayabilir ancak ödeme gücü olanlar için ise “Nasıl olsa af çıkar ödemeye gerek yok” düşüncesinin hakim olmasına yol açar.
Bu da kamunun zamanında vergi tahsilatı yapamamasına, dolayısıyla kamu yatırımlarının aksamasına, insanların vergi yükümlülüklerini yerine getirme konusunda sorumsuz davranmasına neden olur.
Hasılı…
Her seçim öncesi ya da her siyasal kaygı yaşandığı dönemde bu tür af ve yapılandırma çalışmalarıyla oy devşirme hesabı yapılıyorsa da…
Enflasyonun yurttaşın üzerinden silindir gibi geçtiği, hayat pahalılığının zirve yaptığı, yoksullaşmanın toplumun neredeyse her kesiminde görüldüğü şu zamanlarda fayda sağlayacağını sanmıyorum.
Söndürücü uçakları olmadığı için ormanları yanınca kendini sorumlu hissetmeyen…
Kastamonu selinde, önce destek olmak yerine IBAN veren…
İmar aflarıyla çarpık kentleşme ve mühendislik hizmeti almayan binalara göz yuman…
Depremzedelere zamanında müdahale edilemeyince helallik isteyen…
Çadır bulamadığı için sesini yükselten yurttaşa “öteki göz”le bakan bir anlayışa, 20 yıldır toplanan afet vergilerinin akıbetini soran, kalem kalem açıklanmasını isteyenlere bir yanıt verilmeyecek mi?
Hani Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan’ın, Türkiye’yi de aralarında saydığı demokratik hukuk devletlerinde olduğu gibi, hesap verilmeyecek mi?
İşte bunu açıklayan…
Vergisini ödemeyi görev bilen yurttaşın kendini iyi hissetmesi için; topladığı verginin hesabını vereceğini taahhüt eden, öncelik kabul eden, bunu namus-şeref sözü kabul eden siyasal anlayış, kazanacak.
Neyi mi?
Şeffaf bir Türkiye özlemi duyan tüm yurtseverleri.