Vazgeç bu sevdadan!...

Vazgeç bu sevdadan!...

20 Kasım 2014 22:46
A
a
Sütiş Eskişehir
Astsubay Orduevi’nde bir dostun düğünüydü…
Yakın ya, artık tarihe karışan “Çiçek Pasajı”ndan iki tek atalım dedik…
Daha birini yudumlarken yeğenlerden biri geldi yanımıza:
“Dayı, çabuk gel seni çağırıyorlar!”
Koşa koşa gittik...
Kız tarafından bir yaşlı davetliyi salona sokmamışlar...
Neden?
“Adam sakallıymış...”
Nöbetçi subayı bulduk ve rica ettik...
“Mümkün değil” dedi:
“Arka tarafta berberimiz var. Para da alınmıyor... Kestirsin sakalını girsin içeri...”
Aynen öyle yaptırdık... “Sakal kesildi ve salona alındı...”
***
Bugün artık böyle mi?
Genelkurmay’ın, daha doğrusu zamanın Başbakan’nı Tayyip Bey'in talimatıyla Orduevleri sakala açıldı...
“Cübbe giyen bile var!..”
Şimdi böyle bir Türkiye'de 80 yaşındaki “İlhan Cavcav” çıkıyor ve futbolcularına sesleniyor:
“Sakal bırakana 21 bin lira ceza...”
Bir daha mı bıraktı?
“Derhal kadro dışı! Burası İmam hatip mi?”
Cavcav, bu ilginç kişisel kuralını Gençlerbirliği futbolcuları için koydu...
Ama bir düşüncesizlik yaptı ki...
“İmam hatip'i de kattı!”
Neyse ki, bu sözü için özür diledi...
İlhan abiye bizim de bir sözümüz var:
“Vazgeç bu sevdadan!”
Geçenlerde bir yakınımızın nişanlısına “Kes şu sakalı, yakışmıyor” demiştik...
Ondan önce kız atıldı:
“N'olur kesmesin, güzel oluyor!”
Vazgeç İlhan abİ!
Amerika'yı keşfettiğimiz günlerde, başımıza yeni bir iş çıkarma
Bir bakarsın fetva verilir:
“Sakalı olmayan tez kenara çekile!”

Önder özen'in başarı sırrı!
Daha çocuk yaşlarında tanırdık onu...
Aile dostumuzun oğluydu...
Babası “Ramazan özen...”
“Ortaçağ”dan kalma bir çerkez...
Oğlunu da öyle yetiştirmiş ve yönlendirmiş ki, keşke bu günleri de görebilseydi...
7 yıllık Fenerbahçe ve 14 ay Beşiktaş Futbol Direktörlüğü’nden sonra…
Yine döndü futbol yorumcusu oldu...
Hafta sonu ve pazartesi günleri NTV Spor'da, cuma günleri de “Metin Tetik”e birlikte TRT'de... TRT’deki programı “Erdoğan Arıkan” yönetiyor...
Geçen haftaki programda Arıkan sordu "Eskişehirspor'dan teklif aldınız mı?”
"Evet” dedi Önder:
“Eskişehir'in önemli gazetecilerinden Önder Baloğlu'nun kitabı için düzenlenen gece karşılaştık Mesut Hoşcan'la... Sonra da birlikte ayrıldık ve konuştuk..."
Devam ediyor:
NTV’de Volkan’ın çıkışı ve sonrasındaki kavgaları dile getirdiler…
Önder, bu konulara açık biçimde girmedi ama, kendisinden ilginç bir örnek verdi...
“Benim başarı sırrı mı biliyor musunuz?”
“Kaybetmeyi çok iyi bilirim Sonunda ölüm yok ki... Elimi uzatıp sıkarım...”
 
Kıssa-dan   
Ağaçlar “Dağ, taş ağaç dolu” diye kesiliyor!
Böyle diye diye af cevizin kilosu 60, fıstığın kilosu 90, ıhlamurun kilosu 100 lira oldu…

Gerilim
Erdoğan “dindar nesil arzusunu” eleştirenlere soruyor:
“Siz bu gençliğin tinerci mi olmasını istiyorsunuz?”
Maşa... Ne tinerci olsun, ne de Deniz Fenerci…

Cuk
Bir kadın, kendisiyle aynı yaştaki bir erkekten her zaman daha gençtir.
Elizabeta Barrett

Günün İncisi
Cesaret, tehlike karşısında akıl ve zekânın kullanılmasıdır.
Eflatun

Kolsuz Yaşar’dan
Dünyada bir milyarı aşkın insan “temiz su” bulamıyormuş.
Şükredelim abiler..
“Temiz insanla aynı orantılı değil!”
Özdeyiş
En büyük hakimiyet, insanın kendi benliğinde olan hakimiyetidir...
Hanri Benasus

Temel ve arkadaşları avda
Avcılar, Temel’in önderliğinde ormanda ilerliyormuş. Karşılarına küçük bir delik çıkmış.
Temel, “Yatın tavşan deliği” diye bağırmış.
Yatmışlar, delikten tavşan çıkmış, avlayıp yola devam etmişler…
Biraz ileride dana büyük bir delik.
Temel, “Yatın tilki deliği” demiş...
Yatmışlar, tilki çıkmış ve vurmuşlar.
Sonra dana büyük bir delik görmüşler.
Temel, komutunu vermiş, “Yatın ayı deliği...”
Ayıyı da vurmuşlar…
Temel,    her şeyi bilmenin rahatlığı ile keyiften dört köşe olmuş artık...
Derken, çok büyük bir delik çıkmış karşılarına...
Herkez ona dönmüş.
Temel, “Buradan ne çıkacağını bilmiyorum, ama siz yine de yatın, ne çıkarsa bahtımıza “ demiş... Ertesi gün gazetelerde haber
“Dört avcı tren altında kaldı...”

Müteahhit sıkıntısı
Geçişler kolaylaşsın diye cennetle cehennem arasında bir köprü yaptırmaya karar vermişler.
İnşaat cehennem tarafında süratle başlamış,köprü neredeyse ortaya geldiğinde sormuşlar:
“İnşaat cennette niye başlamadı ?”
Cennetten yanıt gelmiş:
“Elimizde henüz mütaahit yok da!”

Amerika'nın keşfi
Cumhurbaşkanı “Tayyip Erdoğan”ın son gündem yaratma taktiği dünya basınında da yer aldı...
İspanyollar “İspat etsin” derken, pek çok ülkede de sözleri gülerek karşılandı!
“Kolomb"un seyir defterinde şöyle bir cümle vardır.”
“Oradaki dağlardan birinin tepesinde zarif bir camiye benzeyen küçük bir tepe daha vardır.”
Camiye benzeyen tepe Cumhurbaşkanı'nın konuşmasında cami oluveriyor.
Cumhurbaşkanı ayrıca Şöyle dedi:
“Müslüman denizciler Kolomb'dan 314 sene Önce, 1178'de Amerika kıtasına ulaşmıştı...”
Melih Aşık da noktayı koymuş:
-Aynı toplantıda anlatıldığına göre “Abdurrahman El Bağdadi” adlı bir din adamı 1861 yılında Osmanlı donanmasına Ait gemiyle Basra'ya gitmek üzere yola çıkmış ama gemi fırtınaya yakalanınca Brezilya'ya ayak basmış. Orada üç yıl kalmış.
“Sen Amerika'yı keşfet ama 700 yıl sonra Basra diye Brezilya'ya çık.. Tuhaf...”

Günün Olayı
AKP “savaş teskeresinden” sonra şimdi de “bedelli askerlik” çıkarıyor!
Şavaş çığlıkları at ki, bedelinin parası da müşterisi de çok olsun!

Günün Biberi
Deniz seki yakalandı ve cezaevine kondu!
Rüşvet ve yolsuzluk zanlıları mı?
Onlar aranmıyor ki!
Akif Kökçe

Günün Sözü
Kimse unutmasın ki...
Doruğa çıkacak her ne varsa, dipten başlar.
Publil.us Syrus

Günün Şiiri
Işığa dönen kentler
Bir ışık yangını belirir kentlerde
Karanlık düşünce
Gün batımlarından sonra
Kıpırdayan bir aydınlık
Örneğince sokak lambalarından inciler
O ulu duygu için donanın geçitlerden
Yükseklerden, en yükseklerden orada
Onlara uzanır elleri gecenin
Bir şarkı duyulur incecik
Bir şarkı ıssız ve derin
Kaç değişimle kaybolmuş ne varsa
Bir zamanlar varlığına inandığımız
O hiç çürümeyen tomurcuklar
O elmas parıltısı damla damla sulanma
Tennesseee Wiliams (Varlık-1964)

Bir de berberlik mi?
Napolyon, “Sevil” kendini kuşatmıştı. Valiye de bir ültimatom gönderdi!
“Üç gün işinde teslim olmazsanız saç ve sakalınızı keserim...”
Vali, Napolyon'un böyle bir şey yapamayacağını bildiği için yanıtını gönderdi:
“Siz Fransa imparatoru, İtalya kralısınız. Bu unvanlara bir de sevil Berberi sıfatını eklemek sizi rahatsız etmeyecek mi?”
Şahin Erden Kuyumculuk
1000
icon

Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...

Bu Eskişehir haberi ilginizi çekebilir! İlginç Eskişehir haberi