Bu satırların yazarı üç yıl önce uyarmış:
"Atatürk Stadı'na dikkat! Arazisine rant sözüyle bakılıyor... Şehrin göbeğindeki oksijenimiz gitmesin..."
Sonrasında yüzlerce yorumlar yapıldı ve hep aynı durakta inildi:
"Eskişehir meydan istiyor..."
İsyanı güzeldi kentin:
"Hodri meydan TOKİİ"
***
Bırakın milletvekillerini...
Bakan Avcı ne demişti?
"Stad yeri meydan olacak, yeşillik olacak..." Bırakın Bakanı, Başbakan Davutoğlu Eskişehir'de müjdeyi vermişti :
"Stadın yeri meydan olacak..."
Artık bu sözden sonra geri dönüşüp olacağını kimse düşünmüyordu...
Biri dışında:
"Vali Güngör Azim Tuna..."
Bir maket çıkardı ortaya...
"Meydan deşil, avlu!.."
Kendisini bu konuda eleştiren gazetecilere de, veryansın etti:
"Bazı gazetelerin köşe yazarlarının yazmış olduğu yazılara bakın. Ne kadar vicdanlı, ne kadar insaflı olduğuna herkes karar versin. İnsanları yanlış yönlendiriyorlar. Ahlaksızlık yanıyorlar..."
Bu yazarların içinde mutlaka bizde varız...
"Olmasak isyan ederiz zaten!"
Veli bey haklı!...
Kaç kez yazdık, kendisi de söyledi...
"Heyecanlı bir insan..."
“Bulamazsa, kendisi yaratıyor!”
Gelelim şu “meydan” isine...
meydan yolundan dönü yok artık!
Kimse, "Tas düşebilir, ayı çıkabilir" falan demesin...
"Yemezler artık, burası Eskişehir..."
Çanakkale'de bir baba...
Tarih : 18 Mart 2011...
Öğretmenler Caddesi'nde tramvay durağına gidiyoruz... Arkamızdan bir ses "Hocaaam" diye bağırıyordu... Hoca değildik, yürüdük ama biraz sonra karşımızdan gelen "Size bağırıyorlar" deyince döndük... Bir apartmanın önünde 8-10 kişi...
Ekimize bir "peksimet" verdiler ve "Bu her yıl bir abimizin geleneğidir. Çanakkale Şehitleri için" dediler...
Çok duygulandık ve o kişi kimse...
"Bugünün Türkiye'sinde hâlâ böyle insanların olmasından büyük onur duyduk...”
***
"Son Umut" filmine giderken bu olayı anımsamıştık...
Ünlü aktör "Russell Crowe", ilk kez yönetmen olduğu filmde "baba" rolünü oynuyor ve Çanakkale'de kaybolan oğullarını arıyor...
Onların mezarlarını bulmak için Türkiye'ye geldiğinde "Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz”ın canlandırdığı Türk askerlerle dostluk kuruyor...
Filmde, Türk karakterlerin tasviri kadar, İstanbul'un otantik yakısının kartpostal örneği etkileyici görüngülerle perdeye yansıması güzeldi…
Cem Yılmaz'ın "Hey 15'li"sahnesi harikaydı...
Ama "Yılmaz Erdoğan"ın Kuvay-i Milliyeciler'le and içerken, kadehini kaldırışı ve haykırışı içimizi titretmişti:
"Mustafa Kemal’eeee..."
Vişnelik'teki "peksimet" kadar duygu tadı veren bir film...
Şehitlerimiz için izleyin...
Şerefsiz bir kedi!..
Adamın evine bir kedi dadanmış.
Bir gün kediyi almış, ormanlık bir yere götürün bırakmış. Sonra eve gelmiş, biraz sonra da kedi "Miyav , Miyav" diyerek çelmesin mi?
Sinirlenen adam tekrar denemiş, ama sonuç aynı.
En sonunda kediyi otomobille götürüp çok uzak, yolları karışık bir yere bırakmış. Ancak eve dönerken yolu şaşırmış... Uzun süre aramış ama karıştırdığı yolu bir türlü bulamamış.
Çaresiz kalınca, cep telefonu ile evini aramış:
"Hanım, kedi eve geldi mi?"
-Evet, çoktan geldi.
"Öyleyse o şerefsiz kediye söyle, gelip beni buradan alsın!”
Kafaya koymuş!
Adam çok riskli bir ameliyat geçirecekmiş?. Kurbanlık koyun gibi yatmış masaya.
"Ne dersiniz doktor bey" demiş:
"Kazasız belasız geçer mi?"
"Valla, bu ameliyatı 92. kez yapıyorum" diye karşılık vermiş doktor:
"Ama bir gün başaracağıma inanıyorum!"
Yılın en şeyleri
Melih Asık derlemiş, Bazılarını aktarıyoruz :
"TRT: Yılın (uydu) kanalı!”
-IŞIB ve Boko Haram: Yılın el'aman'ı.
"Hala uyanmayan yüzde 45: Yılın milleti!"
-Kubilay'ın askeri liseli Mehmet Emin: Yılın yiğidi.
"Amerika’yı Müslümanlar keşfetti" : Yılın atışı.
-İlahiyatçı Hayrettin Karaman’ın "Yolsuzluk hırsızlık değildir" lafı: Yılın fetvası!
"Cızlavet: Yılın ayakkabısı."
- Bölünmeye koşar adım giderken vatandaşın yarısının hala mışıl mışıl uyuması : Yılın dramı.
"Plaket yasal : Yılın tasarrufu!"
- Garibanların cebinden kodamanların cebine uzanan şey : Yılın borusu.
" Saati kendi paramla aldım" :Yılın yalanı.
-Güneydoğu'nun PKK'ya teslim: Yılın satışı.
"İleri demokrasi: Yılların komedi programı!"
Günün Olayı
İstanbul Müftülüğü yılbaşını "gayri meşru" ilan ettiğine göre...
İstanbullular, 2015’e kaçak olarak girdiler demektir... Hayırlı olsun!
Akif Kökçe
Günün Biberi
Yeni yılın kutlu olsun okur, o kara kalın kaşlı çocuğu da sakın unutma..
"Çünkü odur, sokağın şiiri..."
Gürav Öz
Günün Şiiri
Kelebekler
Çağlayanlarıyla
Uzak denizlere nasıl dokunuyorsa dağ
Ben de öyle şarkımla dokunuyorum Tanrı’ya
Kelebekler ayları değil, anları sayar
Tükenmez zaman okyanusunda
Bırak güneş ışığı gibi sevgin sarsın seni
Ama gene de esirgeme benden aydın özgürlüğü
Konuşulurken de gizli kalır at sevgi
Çünkü ancak seven bilir sevildiğini
Toprağın tutsaklığından kurtulmak asla
Özgürlük olamaz ağaca
Sevmekle öderim sana sonsuz borcumu
Bilerek ve anlayarak ne olduğunu...
Rabindranath Tagore (Varlık-1966)
Günün Balı
Bir gün bu halk gözlerini açacak, umuda, sevgiye, hayata açılan sevgi ve umut kapısını mutlaka aralayacak...
Hikmet Çetinkaya
Cuk
Doğurganlık oranı düşüyor ama dünya nüfusu artıyormuş!
"9 doğuranları atlamışlardır!"
Mehmet Tuncer
Günün incisi
Şemsiyenin değeri yağmurda, barışın değeri savaşta belli olur!
Günün Sorusu
Ali İsmail Korkmaz’ı, dövüldükten sonra gittiği hastanede "bir şeyin yok" diyerek evine gönderen doktorları aklamışlar...
Bilirkişiler haklıdır!
"Zaten Hipokrat da Hıristiyan değil miydi?"