Odunpazarı Belediyesi bir bölümü Vakıflar Genel Müdürlüğüne bir bölümü de belediye ait olan Gökmeydan Mahallesindeki “Açık Pazar” yerini, pazarcıların yeri beğenmemesi üzerine, açık spor alanına dönüştürdü…
Yıllardır kullanılmayan bu alanın boş durması Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un dikkatini çekmişti…
İlgili başkan yardımcısı ve daire müdürlerinden gerekli bilgileri aldıktan sonra,”madem buraya pazarcılar girmiyor. Bu alan boş duracağına çocukların ve gençlerin kullanacakları açık spor tesisleri yapalım” dedi…
Toplamda 16 bin 919 metre karelik alanın sahip 11 bin 156 metre karelik bir alanın imar planında 3/2’si spor alanı, 3/1’i ise pazaryeri gözüküyor…
Artı Gökmeydan Açık Pazaryeri diye ayrılan alanda vatandaşın birisi “buraya cami yapılsın” diyerek Vakıflar Genel Müdürlüğüne arsasını bağışlamış…
Odunpazarı Belediyesinin bir önceki başkanı Burhan Sakallı, Gökmeydandaki belediye ve vakıflara ait alana “açık pazar yeri” olarak düzenletti…
Ancak pazarcıların eski yerlerinden ısrarla ayrılmak istemediklerini, buraya tezgâh açmayacaklarını, baskı yapılması halinde Gökmeydan pazarını iptal edeceklerini söylemeleri üzerine, Başkan Burhan Sakallı’da ısrarından vazgeçti…
Yaklaşık 5 yıldır 11 bin 156 metre karelik alan adeta açık oto parka dönmüştü…
Başkan Kazım Kurt, bu alanın boş durmaması, İmar Planında da spor alanı gözükmesinden dolayı çocukların daha rahat spor yapabilmelerini sağlamak için açık spor alanı olarak düzenletti….
İçerisinde standart ölçülerde 2 adet basketbol sahası, 2 adet tenis kortu, 1 adet voleybol sahası, 1 adet 50x30 metre futbol sahası, 1 adet baca topu oyun sahası, çocuk parkı, aletli fitness alanı, sokak oyunları alanı (mendil kapmaca, seksek, satranç, köşe kapmaca) ve yürüyüş yolları bulunan bu spor kampüsünden sadece Gökmeydan Mahallesi sakinleri yararlanmıyor…
Çevresinde bulunan diğer mahallelerden de çocuklar, gençler ve yürüyüş yapmak isteyen insanlarda geliyorlar…
Gökmeydan’daki açık spor tesisleri büyük küçük her kesim tarafından ilgi görünce, Vakıflar Genel Müdürlüğü, 5 yıldır görmezden geldiği bu alanı birden hatırlayıvermiş!
Odunpazarı Belediyesi yaklaşık iki ay önce “spor kampüsü” yaparak hizmete sokunca, Vakıflar Genel Müdürlüğü yetkililerinin birden gözlerinin önündeki perde de açılmış!
5 yıldır görmezden geldikleri Gökmeydan Pazaryerini birden görmüşler!
Odunpazarı Belediyesi’ne,“Burasını bir ay içerisinde eski haline dönüştürün” diyerek yazı göndermiş...
İcraatlarını çok da başarılı bulduğum Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç,”gelecek gençlikte. Gençlere yatırım yapalım. Onları kötü alışkanlıklardan kurtarmak için spor yapmaya teşvik edelim. Belediyeler spor alanlarını genişletsin. Çocuklarımızı, gençlerimizi bu spor alanlarına çekelim” diye boğazı yırtılırcasına bağırırken, Vakıflar Genel Müdürlüğü de, yapılan spor alanlarının kaldırılması için çırpınıyor…
Buna “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!” denir…
Vakıflar Genel Müdürlüğü, bu açık spor tesislerinden yararlanan çocukların, 2019 da yapılacak seçimlerde Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’a oy vereceklerinden mi! Korktu yoksa?
Bu konuya Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Nabi Avcı müdahil olmalı…
Bu alanın açık pazar yerine dönüştürülünceye kadar (kaldı ki pazarcı esnafı istemiyor) yapılan spor tesislerinin çocuklar ve halk tarafından kullanılmaya devam etmesi için Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden verilen bir aylık sürenin iptalini sağlamalı…
*-*******
4 başkan ile milletvekili
değirmene su mu taşıdı?
CHP’nin Parti Meclisi üyesi ve Eskişehir Milletvekili Prof. Dr. Gaye Usluer,”demokrasi nöbetlerini samimi bulmadığını” söylemiş…
Arkasından şunu eklemiş:
“Özgürlüklerin kısıtlandığı bir ülkede vilayet meydanına çıkarak 81 ilin meydanlarında demokrasi nöbeti tutuyoruz diyerek demokrasi olmaz. Başta sayın il başkanımıza teşekkür ediyorum. Bu nöbetlere katılmadık. Katılmadık çünkü samimi olmadıklarını biliyorduk ve bu süreçte yaşadıklarımız nöbet adı altında insanları vilayet meydanına sadece ve sadece kendilerini korumak adına çıktıklarını da hep birlikte gördük. Bu nedenle bir kez daha il başkanımıza kararlı tutumu için teşekkür ediyorum. Umutluyuz. İnadına umutluyuz.”
Acaba Gaye Hocam, Eskişehir’deki “Demokrasi Nöbeti”ne katılmadığı için CHP İl Başkanına teşekkür ederken, nöbete katılan CHP Milletvekili Utku Çakırözer, Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın ve Tepebaşı CHP İlçe Başkanı Vural Yörük’ü eleştirdi mi? Diye soru takıldı aklıma…
Yoksa başkanların katıldıklarından haberi mi yoktu?
Gaye Hocamın, Tepebaşı Belediyesinin vilayet meydanına çadır kurarak 16-17 gün boyunca nöbet tutanlara çay ikram ettiğinden de mi haberi yoktu?
“Demokrasi Nöbetleri”ne katılan milletvekili, üç belediye başkanı ile bir ilçe başkanı, kendisinin ifadesi ile “Demokrasi Nöbeti” adı altında insanları vilayet meydanına toplayarak kendilerini korumaya çalışanların değirmenine su mu taşıdı o zaman?
Kazım Kurt’a, “Sizde demokrasi nöbetlerine katıldınız. Gaye Hoca’nın ‘samimi bulmadığım için katılmadım’ şeklindeki beyanına ne diyorsunuz?” diye sormuşlar…
Cevabı şöyle olmuş:
“Ben samimi bulduğum için katıldım. Demokrasi için yapılan her türlü toplantıya da nöbete de katılırım.”
Ben Milletvekili Utku Çakırözer ile Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ve Tepebaşı İlçe Başkanı Vural Yörük’e demokrasi meydanına gelerek demokrasiye sahip çıkanlarla bir arada olmalarından, destek vermelerinden dolayı o günlerde teşekkür etmiştim…
Bugün bir kez daha “demokrasi ve milli iradenin korunması” adına 27 gün vilayet meydanında sabaha kadar nöbet tutanlara destek verdikleri için Utku Çakırözer ile Yılmaz Hocama, Kazım ve Ahmet başkanlara ve Vural Yörük’e teşekkür ediyorum…
Onlar “demokrasi nöbeti” tutanların gönüllerine girmeyi başardılar…
*-*******
FIKRA:
Rahatsız etmeyelim dedik
Temel doktoru gece yarısı aradı.
Anlattığı şeyler de, hiç de o saatte uyandırmayı gerektirecek şeyler değildi.
Doktor kızgınlıkla:
"Yahu kardeşim, bunun için sabah arasaydınız ya..." dedi.
Temel'in yanıtı şöyle oldu:
"Sabah sabah rahatsız etmeyelim dedik...
Günün Sözü: Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan. Birikip yeniden sıçramak için. Elde var hüzün. Attila İlhan
Dedem diyor ki: Ölüm kadar çabuksa eğer yaşamak, hiç doğmamayı isterdim ama bir kere doğmuşum ölmek yasak.