Dünyanın dört bir yanından “IŞİD” e katılmak için koşuyor gençler…
Yolları Türkiye’den geçiyor…
“Neye kanıp, neye inanıyorlar?”
Erkekler “hurilere…”
Kadınlar “Nurilere” mi?
........
Başka nedeni yok mudur?
Prof. Günder Blobel’i tanıyanlar bilir…
Moleküler biyoloji alanında çok ünlü bir bilim adamı…
1999 yılında “hücrelerin kendilerini yenileme mekanizması” konusundaki buluşuyla “Nobel” ödülü kazanmıştı.
Profesöre göre, bütün canlılarda bir “vahşet geni” var. Ayrıca beyinde de bir saldırganlık merkezi bulunuyor…
Fareler üzerinde yapılan deneylerde, sakin sakin oturan bir farenin zulüm merkezine ışık verildiği zaman birdenbire saldırıp öteki fareyi dişliyor, ısırıyor, kanatıyor ve öldürmek istiyormuş…
Işın kesilince yine sakinleşip, köşesine çekilerek oturuyormuş…
“Ya insanlarda?”
Bizim de beynimize böyle ışınlar veriliyor, saldırganlık merkezimiz uyarılıyor. Biz de aynen fareler gibi birbirimizi öldürmeye zorlanıyoruz…
Çünkü kafamıza, “din, milliyetçilik, ideoloji, mezhepçilik, ırk, cinsiyet, partizanlık” maskesi altında ışınlar veriliyor…
Bunlar beynimizi değiştiriyor.
Karşımızdaki insanı, insan olarak görmüyoruz…
“Ve başlıyoruz savaşmaya, dövüşmeye, yakmaya, parçalamaya, kan dökmeye…”
Ne yazık ki…
“Fareleştiğimizi bilmiyoruz!”
……..
Son “Suruç Katliamı”ndan esinlenip dile getirdik bu satırları…
Erkekler “hurilere…”
Kadınlar “Nurilere” mi?
Prof. Blobel’in ışınları gibi birileri beyinleri isyan ettiriyor…
“Vahşet genleri uyandırıyor!...”
//////////////////////////
Sultan Murat
Tarih dersinde öğretmen Temel’e sormuş:
“Söyle bakalım, Sultan Murat hangi savaşta ölmüştür?”
Temel biraz düşündükten sonra, “Doğru olduğuna kesinlikle eminim efendim” demiş:
“En son katıldığı savaşta ölmüştür…”
//////////////////
Yaşlı rahibin vedası
Yaşlı rahip emekli olunca, “politikacı” onun adına şehirdeki bütün ileri gelenleri davet ederek veda yemeği vermiş…
Kendi davete gecikince sıkılan kalabalığı oyalamak için yaşlı rahip kürsüye çıkmış:
“Buraya ilk geldiğimde berbat bir yerdi” diye başlamış:
“Bana ilk günah çıkartmaya gelen şahıs hırsızlık yaptığını, polise yalan söyleyerek hapisten kurtulduğunu, ailesini ve iş yerini dolandırdığını, patronunun eşiyle aşk yaşadığını itiraf etmişti. Çalışmalarımız sonunda burası hayır dolu bir şehre dönüştü.”
Rahip konuşmasını bitirir bitirmez politikacı koşarak içeri girip kürsüye fırlamış:
“Geciktiğim için özür dilerim” demiş:
“Aranızda ona ilk günah çıkartan kişi olma onurunu ben taşıyorum…”
////////////////////////
Günün Balı
Stresli kadınlar kız çocuk doğuruyormuş.
Haydi beyler…
“Kadına şiddete 9 ay 10 gün ara!”
/////////////////////////////////////
Günün Olayı
O güzel çocuklara sözümüz var.
“Kobani düştü düşecek” derken düşürdüğünüz Suruç’a sözümüz var.
Ağlar, beyler, paşalar, yarattığınız bu cehennemin hesabını vereceksiniz…
Özgür Mumcu
/////////////////////////////////////////
Günün Biberi
IŞİD dehşetinden kaçabilenlerin geri döndükleri Kobani’de çocuklara oyuncak dağıtarak yüzlerine bir küçük gülümseme, bir minik umut yerleştirebilmekti amaçları…
Özlem Yüzak
////////////////////////////////
Günün Şiiri
Kurulu düzen
Önceleri özlem yoktu içimizde
Biz mutluluğu böyle bilmezdik
Bakın yüzümüze birbirimizin
Görülmemiş dağ kırmızılığı
Köy odalarında üç mum
Dağlarda öbek öbek çoban ateşi
Biz özgün ışığında üç mumun
Hep böyle sevdik çoban ateşini
Oturduğumuz karanlıklarda
Gözlerin gök mavisi
Çocuk oyuncakları gibi ellerinde
İki çizgi yaşantımız
Sonsuzda birleşir öyle mi…
Necdet Uçkan (Varlık-1958)
///////////////////////
Milli Eğitim’de hep geriye! (BAKAN AVCI)
11 yaşında evlendirildi…
13 yaşında anne oldu…
14 yaşında ölü bulundu…
Ve “Kader” gitti…
……..
Oysa günlerce tartışılmıştı…
“4+4+4 eğitim sistemi nedir?
TÜSİAD başta olmak üzere sakıncaları bir bir açıklandı:
“Haydi çocuklar kocaya!...”
Kimilerine göre de tek amaç vardı:
“İmam Hatipleri çoğaltmak…”
........
AKP’nin iktidara geldiği günden beri 5 ayrı Milli Eğitim Bakanı görev yaptı.
Erkan Mumcu ile başladılar, Hüseyin Çelik, Nimet Baş, Ömer Çelik ve son olarak “Nabi Avcı” ile yola devam ettiler…
13 yıllık süre içinde eğitimde hiçbir sorun düzeltilmedi. Bırakın yabancı dili, matematik ve fen eğitimi bile yerlerde sürünüyor…
Tüm bunlara Anayasa Mahkemesi’nin dershaneler ile ilgili kararı da tuz biber oldu…
Liseleştirilmiş dershaneler, dershaneye dönen özel okullar ve bunların arasında ne yapacağını şaşırmış veliler ile çocuklar!
Özellikle de “Nabi Avcı” dönemi Milli Eğitim’de hep geriye gittik, gidiyoruz…
Eskişehirli olarak da övünüyoruz:
“Bakanımız var!...”
Yalnız çocukları değil, velileri de perişan eden bu eğitim sisteminden, bakalım ne zaman kurtulacağız…
//////////////////
Padişahın bekçisi
Siyahi haremağası, padişahın kapısında rahatsız edilmesin diye bekliyormuş. Gece, “Sadrazam Paşa”, pür telaş saraya gelmiş. Padişaha çok önemli bir arzı olduğunu söylemiş. Lala “Nedir bu önemli olan?” diye efendisini uyandırmak istememiş.
Sadrazam, elindeki haritayı göstererek, “Rusya donanması Boğazlar’dan geçmek ister. Açalım mı, kapatalım mı?” diye sorar.
Haremağası tombul parmağını haritada boğazların üstüne basar ve “Kapattım işte, zatı şahanelerini uyandırmamak lazım değil” der.
Sadrazam da lahavle çeker:
“Allahım ne olur şu Arabın aklına bir geceliğine bana ver de rahat uyuyayım…”
////////////////////////////////
Günün Sözü
Bir ülkede dalkavukluğun getirisi, dürüstlüğün getirisinden fazla ise o ülke batar.
Montesguie
****
Kıssa-dan
Yapılan bilimsel araştırmaya göre, dünyada doymak bilmeyen iki hastadan biri Mardin’deymiş.
Anlaşıldı…
“Bu arkadaşlar Ankara’yı hiç araştırmamışlar!”
****
Cuk
Dindar insanların hırsızlık yaptığını duyunca hangi sözü “şıp” diye hatırlarız?
“Paranın dini imanı yoktur…”
****
Günün İncisi
Yalan tek bacak üzerinde, gerçek iki bacak üzerinde durur.
Benjamin Franklin
****
Kolsuz Yaşar’dan
Amerikalı bilim adamları geliştirdikleri teknikle körlüğe son vermeye hazırlanıyormuş.
Bize faydası olmaz abi!...
“Bizimki bakar körlük!”
****
Gerilim
Para ve insan arasındaki karşılıklı ilişki şöyledir:
“İnsan paranın sahtesini yapar, para da insanın…”
Henüz yorum yapılmadı,
İlk Yorum yapan siz olun...