Maliye eski Bakanı ve Eskişehir Milletvekili "Kemal Unakıtan"ın ünlü sözüydü:
"Satarım, babalar gibi satarım!"
Sonuçta ne oldu?
"Kemal Abi'yi de sattılar!"
Maliye Bakanı "Şimşek" de Kemal Abi’sinin yolundan gidiyor...
Bırakın babasını...
"Mezardaki dedeler gibi satıyor!"
Yeni satış planını açıkladı…
"Elektrik üretim santrallerinden tutun da, Şeker Fabrikalarına kadar..."
Spor-Toto, at yarışlarından tutun da, Milli Piyango'ya kadar...
Müjdeyi de veriyor:
"Size de çıkabilir!"
Nerdesin "Recep Kale Çıkmaz?"
Bakana da bağırsana: "Nah çıkar!" diye...
……….
Nasıl satacaklarını da itiraf ediyor Bakan:
"Yerel ve uluslararası yatırımcıların ilgisine sunulacak..."
Ve de en dikkat çekici itirafı geliyor:
"Kamunun üzerindeki istihdam yükünden kurtulacağız..."
Bunun anlamı nedir?
"Binlerce işçi kıyımı..."
Tam yerindeyken biz de soralım:
"Nerede bu sendikalar?"
…….
AKP hükümeti, her zaman olduğu gibi yine büyük bir fırsatı yakaladı...
"Dünya IŞİD'le oyalanıyor, PKK her yerde oynaşıyor!"
Devletin savcısına bile kimlik soruyor...
"AKP de kalan her yeri satıyor!"
……..
Eskişehir'de Cumhuriyetin armağanı üç büyük kurum vardı...
“Hava İkmal bitti! DDY gitti…”
"Sıra Şeker'e geldi...
“Uyan Eskişehir, uyan!..”
Bir koltuk, iki cenaze üzerine
Geçtiğimiz hafta içinde "Bir koltuk ve iki cenaze" başlıklı yazımıza bu kadar ilgi duyulacağını bilmezdik...
"Davut Aydın"ın kayınvalidesi vefat etmişti, cenazede 50-60 kişi...
İki yıl önce de "Rektör Davut Aydın"ın annesi vefat etmişti, cenazede iğne atsan yere düşmezdi...
Olayı yorumlamaya çalışmış ve Nasrettin Hoca'nın "Ye kürküm, ye" öyküsüyle vurgulamıştık...
Mail'le dokunmadık bile, onlarca telefon aldık...
Pek çok kişi, "Bu olay önce Anadolu Üniversitesinin ayıbıdır" şeklinde konuştu... Galiba eksiğimiz "İnsan Eğitimi" dersiydi!..
Sonhaber gazetesi yazarlarından İsmail Hakkı Demirci de "Gerçek dostlar kimlerdir?" başlıklı bir öykü göndermiş:
-Padişah Abdülaziz'in Sadrazamı “Keçecizade Fuat Paşa" sevilen bir devlet adamıydı. (1814-1868)
Emrindeki vezirler bir gün ona sordular:
"Gerçek dostlarınız kimlerdir paşam?" Fuat Paşa'nın cevabı:
"Şimdi sadrazamım, güç bende, mevki ve ikbal içindeyim. Bunlar elden gittiği zaman beni arayanlar gerçek dostlarımdır...”
……
Bu öykünün hissesine biz de katılıyoruz ve iki anneye de tekrar rahmet diliyoruz...
Yakınlarının ve sevenlerinin başı sağolsun...
Rahmetten kaçmaya utanmıyor musun?
Bir gün bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan koşarak kaçan bir adamı pencereden izleyen Nasrettin Hoca camdan seslenmiş:
"Ne ayıp beee! Allah'ın rahmetinden kaçılır mı?"
Adamcağız hocayı haklı bulmuş ve koşmasını durdurmuş. Sırılsıklam da olmuş. Hocanın oyununa geldiğini anlamış ama iş işten geçmiş!
Bir gün yine bardaktan boşanırcasına yağmur yağarken, bu kez loca yakalanmış. Başlamış koşmaya... Yağmurda daha önce ıslanan adam onu camdan görmüş ve hemen bağırmış:
"Utanmıyor musun be hoca efendi?" demiş:
"Allah'ın rahmetinden kaçılır mı hiç?"
Hoca, bir önceki yağmurda söylediklerini hatırlamış ama hiç istifini bozmamış..,
"Sen ne anlayışsız bir adammışsın bee!" demiş:
"Ben rahmetten kaçar mıyım hiç? Yeri ıslatan rahmeti çiğnememek için koşuyorum!.."
Tanıdık biri
Temel aynalı sigaralığından bir tane çıkarmış, o anda gözü aynaya takılmış:
"Ula Dursun, ha bu aynadaki adam bana tanıdık biri geliyor" demiş...
Dursun aynayı Temel'den almış ve şöyle bir bakmış:
"Ula salak tabi tanıdık gelir, bu benim bee!"
Yöneticiliği farklıydı
İkinci kitabımız "Görüşler"i çıkardığımız için gerçekten çok mutlu olduk...
En büyük nedeni de, yazar arkadaşların bize yönelik tanımları...
Bakın "Objektif”in 77. sayısında “Orhan Demir” neler diyor?
-Eskişehir'de bir çok okuyucunun sadece onun yazılarını okumak için gazete aldığını biliyorum. Onu davetlerde, düğünlerde ve eğlence mekanlarında pek göremezsiniz. Ben de bir dönem onunla çalıştım. Yöneticiliği ve karakteri çok farklıydı. Hiç kimseyi asla inciltmez ve kırmazdı…
Ama bir şeye kızdığında ise gözleriyle konuşur, adeta bakışlarıyla bize fırça atardı. Ne söylemek istediğini yüzüne baktığımızda anlardık ...
Yanında çalışan insanları hep kollardı.
"Patrona karşı bize siper olurdu..."
……..
Orhan Demir’e ve kitabımızı köşelerinde dile getiren tüm arkadaşlara tekrar teşekkür ediyoruz…
Günün Şiiri
Gemici
0 mutsuz bir gemicidir
Yanlış bir okyanusa yelken açmıştır
Uzanır halatların dibine arada bir
Güçsüz yumruklarıyla usulca gözlerini siler
Nedenini bilmez
Yalnız bir yaşantıya ıslık çalar
Güneşin doğuşunu gördüğün sabahları
Denizin ta ucundadır aydınlık
Ulaşamayacağını bilir, nedenini bilmez
Hiçbir şey dilemeden yaşamıştır
Amaçsız, türküsüz , dostsuz, ışıksız
Bir gün çekip gidecektir bu evrenden
Kendiyle oturup içmiştir geceler boyu
Nedenini bilmez...
Alaaddin Aşna (Varlık-1975)
Deniz Fırat'ın Ali İsmail'i
Bir gerçek ki, yaşamını dövülerek yitiren "Ali İsmail Korkmaz", artık ölümsüz oldu...
Ve de bir başka anlamda, Eskişehir'in çocuğu oldu…
Kendisi hakkında çok yazıldı, çizildi...
Ama bu konuda "2 Eylül" den "Deniz Çağlar Fırat”ın bizim için bir ayrıcalığı vardı...
Genç kardeşiniz ekonomi yazarı olmasına karşın, Ali İsmail'i öyle anlattı ki, çoğu zaman hüzünlenerek okuduk...
Duruşmaları da yakından izlediğine göre, devam edecek…
"19 yaşında hayattan koparılarak alınan bir çocuğun hesabını sormak, vicdanı olan her kişinin insanlık borcudur... "
Böyle diyor Deniz, teşekkürler...
Günün Olayı
Daha beter günler kapıdadır...
Tohumları çoktan ekilen ihanet politikaları, Türkiye’nin başına beladır artık, bundan ötesi yıkım zamanı...
"Türk baharı" falan dedikleri buydu...
Bekir Coşkun
Günün Biberi
Olayları hep birlikte yaşıyoruz.
Bütün bunların sonucu olarak "Atatürk heykelleri" nin ateşe verilmesini, Türk Bayraklarının yakılmasını acı içinde izliyoruz!..
"Gözlerde yaş, yüreklerde sızı!"
Mehmet Türker
Günün Sözü
Olaylar karşısında iyimser de, kötümser de yanılmış olabilir. Ancak iyimserler hep mutlu, kötümserler hep bedbahttırlar...
Hanri Benazus
Günün Sorusu
21 Yüzyıl Türkiye'sinde din unsurunun siyasette hâlâ etkin olması neyi gösteriyor?
"Din ticaretinde müşteri olmaya yatkın vatandaş sayısının hâlâ bol olduğunu..."
Haldun Ertem
Kıssa-dan
Bütün kadınlar eninde sonunda annelerine benzerler. Bu onların trajedisidir.
Hiçbir erkek annesine benzemez.
"Bu da onun trajedisidir."
Oscar Wilde
Kolsuz Yaşar’dan
Bu günlerde çok yaygınmış abi...
Menisküs ol ama..
"Sakın penisküs olma!.."
Günün İncisi
Yalan ölüm, doğru ölümsüzdür.
Mary Baker Eddy
Gerilim
Sokağa düşme yaşı 5'e inmiş...
Pek yakında, "Bunu da düşürdüm" diye övünenler olabilir!..
Cuk
Kanunların bittiği yerde zulüm başlar.
William Pitt
Özdeyiş
Yalnız yaşamış olmak için değil, yaşatmış olmak için yaşayın...