Şimdi diyorlar ki, “Utku Çakırözer çok değişti, eskiden böyle değildi, burnu iyice havaya kalktı!”
Ne alakası var kardeşim?!
Bir insanın kişiliği oturduktan sonra değişmesi mümkün müdür?
Sadece koşullara göre davranır.
Ortaya çıkan her koşul ve koşula göre oluşan tavır, aslında o kişinin farklı yönlerini ortaya çıkarır sadece.
Yani demem o ki, o kişi değişmemiştir.
*
Teşbihte hata olmaz, sakın yanlış anlaşılmasın…
Feminizm kocayı buluncaya kadardır.
Komünizm parayı buluncaya kadardır.
Ateizm uçak sallanıncaya kadardır.
*
Utku Çakırözer’in “değişti” olarak yorumlanan tavrı, aslında tam da budur.
Çakırözer ilk milletvekilliği döneminde nasıldı?
Sempatik, halkçı, kibar, çalışkan vesaire…
Ya şimdi?
Tek kelimeyle söylüyorum:
Kodaman!
Peki, neden?
24 Haziran parlamento seçimleri öncesi listenin başına oturdu.
Hatta iki belediye başkanı ve iki milletvekilinin kendisine karşı olmalarına rağmen liste başı oldu.
Yani Eskişehir’de rüştünü ispat etti ve bir hayli güçlendi
Bununla beraber “kral benim” dedi!
*
Demem o ki Çakırözer değişmedi.
Zaten bugünkü gibiydi.
Gerçek tavrını göstermek için sadece güçlenmeyi bekledi.
Bu noktada ne gerekiyorsa yaptı.
Sonunda güçlendi ve ağa kesildi!
*
Bunu nereden anlıyoruz?
O naif, sempatik, kırılgan ve halkçı Utku Çakırözer; il örgütüne danışmadan, marka haline gelmiş belediye başkanlarıyla fikir alışverişi yapmadan belediye başkanı belirler hale gelmiş iyi mi?
Hem de Han’ın belediye başkanlığını yapan Erdal Şanlı gibi bir ismi yeme, yerine yeni bir aday getirme girişiminde bulunmuş.
Bu girişimi Ayhan Aydıner’in yazısında okuduk.
Çakırözer Aydıner’e çok geç de olsa bir cevap verdi ancak bu cevap bize hiç inandırıcı gelmedi.
Zira Çakırözer’in Erdal Şanlı yerine belediye başkan adaylığı teklifinde bulunduğu kişi, bu durumu doğruluyor!
*
Her neyse…
Erdal Şanlı yıllardan beridir sol partilerde mücadele veriyor.
Bugüne kadar hakkında çıkan tek bir şaibe yok.
Gitti CHP’den belediye başkan adayı oldu, AK Parti’nin elinden belediyeyi alarak CHP’ye kazandırdı.
Dört yıldır yönettiği Han’a da ciddi hizmetler yaptı.
Han’daki yurttaşlarımızın büyük çoğunluğu, Erdal Şanlı’dan övgüyle söz ediyor.
Utku Çakırözer bu noktada destek olacağı yerde ne yapıyor?
Erdal Şanlı’yı silmeye çalışıyor.
Peki, ne için?
Genel Merkeze muhalefet yaptığı, kurultay için imza verdiği, Muharrem İnce’yi desteklediği için.
Buna hizip denmez de ne denir Allah aşkına?!
*
Ne diyor Erdal Şanlı?
“Ben halka sorar öyle hareket ederim” diyor.
“Halk, Muharrem İnce’yi istediği için imza verdim ve imzamın arkasındayım” diyor.
Mert ve cesur bir tavır sergiliyor.
Ya Utku Çakırözer?
Halka sordu mu, “nasıl bir yönetim, nasıl bir genel başkan istiyorsunuz” diye.
Hiç sanmıyorum.
Genel Merkez iradesiyle milletvekili olduğu için, minnet borcu var çünkü.
*
Bir de şu kurcalıyor aklımı.
Acaba Utku Çakırözer, Erdal Şanlı olmadan CHP’nin Han’ı alabileceğini mi düşünüyor?
Öyle düşünüyorsa durum daha vahim.
O zaman Çakırözer Eskişehir’le hiç ilgilenmemiş, hiçbir dengeden haberi yok demektir.
Böyle bir isme de Genel Merkez tarafından, “adayları belirle” talimatı verildiyse, CHP ilçelerde darmadağın olur.
Ha, Han’ın Erdal Şanlı’yla alınacağını bildiği halde Şanlı’yı yemeye çalışıyorsa, bu durum tek bir kelimeyle tanımlanabilir.
Ancak o kelimeyi yazmayacağım!
*
Tüm bu anlattıklarımdan sonra nereye geleceğim?
Anlatayım…
*
Geçtiğimiz günlerde habersizce Han’a gittim.
Hem gazeteci, hem belediyeci, hem de vatandaş gözüyle incelemeye çalıştım.
Karşılaştığım her vatandaşa “belediye başkanınızdan memnun musunuz” diye sordum.
Her seferinde “Allah razı olsun ondan” yanıtını aldım.
Bazen Utku Çakırözer’i tanıyor musunuz diye de sordum.
Çoğu kimseden, “tanımıyorum” cevabını aldım!
“Çok çalışkan, her daim halkın içinde izlenimi veren Utku Çakırözer”in halini, halktan aldığım cevaplarla net bir biçimde gördüm!
*
İncelemelerim bittikten, Han ahalisiyle görüştükten sonra belediyeye gittim.
Harika bir belediye binasıyla karşılaştığımı söylemeliyim.
Hemen yanına da vatandaşların faydalanacağı bir
sosyal tesis yapılmış.
O tesiste; konferans, tiyatro, sinema gösterimi, düğün ve benzeri her şey yapılıyor.
Neyse…
Erdal Şanlı’yla da görüştüm tabii ki ve 2014’ten bugüne kadar gerçekleştirdiği belediye hizmetlerini anlatmasını istedim.
Şanlı anlattıkça ben yoruldum!
Anlattıklarından bazılarını, Şanlı’nın ağzından sizlere aktarmak istiyorum…
*
BATIK BİR BELEDİYEYDİ
- “2014 yerel seçimlerinde Han İlçesinden belediye başkan seçildim ve 8 Nisan’da mazbatamı aldım, göreve başladım. İlk işim belediyemizin mali yapısına baktım çünkü para olmadan hizmet yapılmaz. Belediyenin kasası boş, 700 bin TL Sosyal Güvenlik Kurumuna borç var, 150 bin TL de akaryakıt borcu olduğunu öğrendim. Belediyemizin bütçesi 1 milyon TL idi. İller Bankasından gelen para, memur maaşlarına bile yetmiyordu.
İÇİİŞLERİ BAKANLIĞIYLA TEMAS
- 6 adet memur vardı. 5 adet de geçici işçi vardı. Hizmetler sadece 11 kişiyle yürütülüyordu. Sıkı bir mali disiplin uygulayarak, SGK’ya olan borçlarımızı yapılandırdık. Akaryakıt borcumuzu da 3 ay gibi bir zamanda ödedik. Belediyemizde vatandaşın işini yürütecek fen işleri personeli yoktu. İmara bakacak personel yoktu. İçişleri Bakanlığının izniyle 1 adet mimar alarak vatandaşımızın hizmetine sunduk. 6360 sayılı büyükşehir kanunu dolayısı ile 11 köyün mahalle statüsüne kavuşması nedeniyle, 15 mahallemiz oldu. Dolayısı ile 60 km. kare alana hizmet ederken, şimdi 340 km. kare alana hizmet ediyoruz.
11 PERSONELDEN 32 PERSONELE
- Hizmet alanımızın genişlemesi sonucu, vatandaşımıza daha iyi hizmet sunmak için 5 işçi geçici çalışırken, hizmet alımı yoluyla işçi sayısını 16 işçiye çıkardık. Memur sayısını 11'e çıkardık. Bununla beraber 11 personelimiz varken şimdi 32 personelimiz var.
200 ADET ÇÖP KONTEYNERİ
- Köyden dönüşen mahallelerimize anons sistemi kurduk, vatandaşımız merkezi anons sistemiyle her şeyden haberdar olabiliyor. Yine mezarlıklarımıza ses sistemi kurduk. Dini bayramlarda, Arife gününden başlamak üzere Kuranıkerim tilaveti okutuyoruz. 15 mahallemizde temizlik hizmetleri düzenli olarak devam ediyor. Biz gelmeden önce çöpler, varillere toplanıyordu. Gelir gelmez 200 adet çağımıza uygun çöp konteyneri aldık, çöpler buralarda toplanıyor. Mahallelerimizdeki camiler, belediye personelimizce temizleniyor.
CAMİLERİN BAKIMI YAPILIYOR
- Camilerimizin yıkılan duvarlarını yeniden yaparken, diğer tamir bakım işlerini üstleniyoruz.
OKULLARA YARDIM EDİLİYOR
- İlçemizde bulunan okullarımızın, gücümüz dahilinde hizmetine koşuyoruz. Yine tüm resmi kurumlarımıza, istedikleri an hizmette bulunuyoruz.
14 BİN METREKARE KİLİT TAŞ
- Bugüne kadar, mahalle olan köylerimize toplam 14 bin metrekare kilit taş döşedik ve çalışmalarımıza devam ediyoruz.
PETROL İSTASYONU
- İlçemizde petrol istasyonu yoktu. Bir yatırımcı bularak petrol istasyonu yaptırdık.
BELEDİYE ECZANE OLDU
- İlçemizde eczacı bulunmadığından, halkımızın mağdur olmaması için, günde 50 adet reçeteyi toplayarak ilaçları temin ediyoruz ve vatandaşın evine ulaştırıyoruz.
KÖYLERDEN PAZARA TAŞIMA
- Mahalle olan köylerimizden, ilçemizin pazarı olduğu gün, vatandaşımızı ücretsiz olarak pazara taşıyoruz.
HİBE ARAÇLAR
- Türkiye belediyeler birliğinden, hibe olarak kazıcı-yükleyici alarak belediyemize kazandırdık.
FEN İŞLERİNE YATIRIM
- Belediyemizin imkanları doğrultusunda, fen işlerinde ve zabıta hizmetlerinde kullanılmak üzere 2 adet araç aldık.
ÇEVRE BAKANLIĞINDAN HİBE BAŞARISI
- Özel diyaloglarımız neticesinde belediyemizin ihtiyacı olan çöp kamyonu ve çöp süpürme aracını, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından hibe olarak temin ettik. Bu sayede belediyemiz araç filosunu genişlettik.
İZMİR’DEN OTOBÜS GELDİ
- Yine İzmir Büyükşehir Belediyesinden 2000 model Man marka otobüsü hibe olarak aldık.
AHIRLAR İLAÇLANIYOR
- Biz göreve gelmeden önce hiç yapılmamış mesela. Halkımızın ahırlarına kadar ilaçlama yapıyoruz.
BELEDİYE HİZMET BİNASI
- Çağımıza uygun belediye hizmet binası yaptık. Düğün ve diğer etkinliklerin yapılması için sosyal tesis yaptık.
KANALİZASYON ÇALIŞMASI
- Büyükşehir Belediyemizle birlikte kanalizasyon inşaatına başladık.
İTFAİYE GELDİ
- İlçemizde itfaiye birimi yoktu. Büyükşehir Belediyesinden bunu istedik ve sağ olsunlar itfaiye birimi de kuruldu.
FESTİVALLER İLÇESİ
- Geldiğimizden buyana, yılda iki kez Han Bahar Çiçekleri Kültür ve Sanat Festivali, sonbaharda Han Uluslararası Dostluk Kültür ve Sanat Sempozyumu yapıyoruz. 2017 yılında 25 yabancı, 5 Türk olmak üzere 30 sanatçı katıldı.
KÜLTÜR EVİ
- Tarihi bir yerin düzenlemesini yaparak kültür evi haline getirdik. Orada değerli sanatçılarımızın eserlerini sergiliyoruz.
KADINLARA KURSLAR
- Yine kadınlarımıza yönelik el işi ve bebek yapımı konusunda kurslar açıyoruz.
KÜLTÜR GEZİLERİ…
- Çanakkale ve Konya gibi illerimize kültür gezileri düzenliyoruz.
İFTAR SOFRALARI
- Ramazan ayı boyunca, her mahalemize iftar çadırı kuruyoruz, vatandaşımızla buluşuyoruz.
ŞEHİT ANMASI
- Şehitler Günü’nde düzenli olarak şehitlerimiz için mevlidi şerif okutuyoruz.”
*
Erdal Şanlı’nın hizmetlerini okudunuz.
Bu hizmetleri ayıklayarak sizlere aktardığımı, hepsini yazmadığımı bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Bir belediye ne yapması gerekiyorsa Han Belediyesi yapmış.
Temel belediyecilik hizmetlerinin yanında, iyi bir sosyal belediyecilik örneği de vermiş.
Dahası, yaptığı çalışmaların çoğu, AK Parti’li belediyenin yapamadığı çalışmalar.
Ve hatta muhalefet belediyesi olmasına rağmen Erdal Şanlı yönetimindeki Han Belediyesi, iktidar partisi bakanlıklarından nasıl hizmet alınacağına dair önemli bir örnek vermiş.
CHP’li diğer belediyelerin her fırsatta “engelleniyoruz” demesine rağmen Han Belediyesi’nin bakanlıklardan yardım alabilmesinin, Erdal Şanlı’nın becerisine ve samimiyetine dayandırıyorum.
*
Yazımın sonuna yaklaşırken, görüşmemiz sırasında Şanlı’nın aktardığı birkaç cümleyi siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum.
Diyor ki Şanlı:
“Ben 30 küsur yıl Eskişehir’de çalışmışım. Eşim de devlet hastanelerinde nöbet tutarak yaşamını sürdürmüş. Emekli olmuşuz. Mis gibi emekliliğin tadını çıkarabilirdik. Ama dedik ki, ‘bizim memleketimiz hep ihmal edilmiş, geri kalmış.’ Dedik ki hanımla, ‘doğduğumuz ata yurduna bir hizmet edelim. Buradaki insanlarımıza şehirdeki imkanları kazandıralım’ diye hedeflerimiz vardı. O niyetle buraya geldik. Yoksa belediye başkanı olmuşuz ya da olmamışız o kadar önemli değil ki. Çünkü bizim memleketimiz yıllarca ihmal edilmiş bir yer. İhmal edildiği için de, şehirdeki yaşamla buradaki yaşam bir değil. Bakın eşim orada doğalgazlı daha lüks evde yaşayacakken o da benimle birlikte geldi. ‘Birlikte mücadele edelim’ dedi. Şimdi soba yakıyor, halkımızla ilgileniyor, benim gibi çalışıyor. Benim yüzümden o da burada eziyet çekmiş oluyor. Onun için illa da ben belediye başkanı olayım diye bir gayem yok. Benim eşimle birlikte tek amacım var. Burada gariban kalmış memleketimize hizmet etmek, burada güzellikler yaratmak. Tek derdimiz bu. Bu dert içinde her türlü çileyi çekmeye hazırız.”
*
Şanlı’nın bu cümleleri üzerine ne denebilir ki?
Aslında denecek çok şey var da…
Neyse diyerek geçelim.
*
Yine Erdal Şanlı’nın oldukça hoşuma giden bir anlayışı var.
O anlayışı şu cümlelerle ifade ediyor Şanlı:
“Ya özgürlük, hukuk, barış, umut dolu bir Türkiye isteyeceğiz ya da kişisel kaygılar için kapı kulu olacağız. Ben birincisini seçtim.”
İşte Utku Çakırözer bu cümleyi çok iyi okumalı ve okuduktan sonra kendi kendine şu soruyu sormalı:
“Ben hangisini seçtim?”